WhatsApp "kanallar" özelliğini, yeni bir güncellemeyle küresel çapta kullanıma sunuyor

Kanallar çok büyük, mesajların sadece okunduğu grup sohbetleri gibi çalışıyor

(Reuters)
(Reuters)
TT

WhatsApp "kanallar" özelliğini, yeni bir güncellemeyle küresel çapta kullanıma sunuyor

(Reuters)
(Reuters)

WhatsApp, kullanıcıların uygulamada ünlüleri ve şirketleri takip etmesini sağlayan Kanallar'ı küresel çapta kullanıma sundu.

Yeni özellik, özel bir sosyal ağdaki gibi kullanıcıların tüm takipçilerine mesaj gönderebileceği anlamına geliyor.

WhatsApp spor kuruluşları, ünlüler ve diğerlerinin çoktan Kanallar'a katıldığını belirtti. Şirket, Olivia Rodrigo ve Man City'nin uygulamadaki "binlerce" kanalın arasında yer aldığını ifade etti.

Şirket, WhatsApp'ın ana şirketi Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg'ün de küresel lansmanı desteklemek için kendi kanalını açacağını açıkladı. Uygulamadaki güncellemeler için WhatsApp'ın da kendi kanalı olacak.

Önceki aylarda uygulamaya giren WhatsApp'ın Kanallar özelliği, Telegram gibi diğer uygulamaları taklit ediyor. Bu özellik, yalnızca bir kişinin mesaj gönderebildiği bir grup sohbeti gibi çalışıyor: Örneğin Mark Zuckerberg kendi kanalındaki herkese mesaj gönderebilecek ama bu kişiler ona yanıt veremeyecek. 

İlk başta 10 ülkede kullanıma sunulmasından sonra WhatsApp sisteme bir dizi değişiklik ekledi. Bunlar arasında kanalları bulmayı sağlayan yeni ve daha iyi bir rehber, gönderilere tepki verme, güncellemeleri düzenleme ve güncellemeleri iletme seçeneği yer alıyor.

WhatsApp yaptığı duyuruda şöyle belirtti:

Bu sadece başlangıç ve kullanıcılardan aldığımız geri bildirimlere dayanarak daha fazla özellik eklemeye ve Kanallar'ı genişletmeye devam edeceğiz. Gelecek aylarda herkesin kanal açmasını da mümkün kılacağız.

WhatsApp aracın halihazırda küresel çapta, 150'den fazla ülkede kullanıma sunulduğunu açıkladı. Özelliğin "gelecek birkaç hafta içinde" ortaya çıkması beklenirken kullanıcılar, araç kullanıma sunulduğunda bildirim almak için bekleme listesine kaydolabilir.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging