Bilimsel araştırmalara göre en çok görülen 10 kabus

Tüm insanları birleştiren bu temalar, ne anlama geliyor?

Bilim insanları travmalar veya sağlıksız beslenme gibi çeşitli etkenlerin kabuslara neden olabileceğini belirtiyor (Pixabay)
Bilim insanları travmalar veya sağlıksız beslenme gibi çeşitli etkenlerin kabuslara neden olabileceğini belirtiyor (Pixabay)
TT

Bilimsel araştırmalara göre en çok görülen 10 kabus

Bilim insanları travmalar veya sağlıksız beslenme gibi çeşitli etkenlerin kabuslara neden olabileceğini belirtiyor (Pixabay)
Bilim insanları travmalar veya sağlıksız beslenme gibi çeşitli etkenlerin kabuslara neden olabileceğini belirtiyor (Pixabay)

Rüyalar ve kabuslar son derece kişisel olabildikleri gibi şaşırtıcı biçimde ortaklaşabiliyor da.

Çoğu zaman bireylerin travmalarına, gündelik yaşamlarındaki deneyimlerine dayansa da rüyaların tüm insanları birleştiren bazı temaları var.

Almanya'nın Mannheim kentindeki Merkezi Ruh Sağlığı Enstitüsü'nün uyku laboratuvarı başkanı Michael Schredl, kabusların temalarında insan beyninin ifade etmeye çalıştığı şeyi tercüme eden bazı temel kalıpların yer aldığını söyledi.

Insider'a konuşan Schredl'e göre, bu kalıpları anlamak, insanlaırn bilinçaltında hangi duygularla uğraştığını belirlemek için iyi bir başlangıç noktası olabilir.

2018'de yapılan bir araştırmada Schredl ve meslektaşları, katılımcılardan en son gördükleri kötü rüyayı hatırlamalarını isteyerek 1200'den fazla kabusu analiz etmiş ve bunları temalara ayırmıştı.

Buldukları en yaygın 10 kabus şu şekilde:

10. İstila

Kabuslarınızda ürpertici sürüngenlerin veya tüylü iblislerin evinizi istila ettiğini görüyor olabilirsiniz. Schredl, bu istilanın hastalık veya kir korkusunu ya da fareler, hamamböcekleri ve sıçanlardan duyulan rahatsızlığı sembolize ettiği görüşünde.

Schredl, bu kabusların evinizde güvensiz hissettiğinizin de göstergesi olabileceğini söylüyor.

9. Kötülüğün varlığı

Bu maddede yakınlarda bir hayalet, iblis veya uzaylı olabileceğinden şüphelenmenin ürkütücü hissi var.

Kabuslarınızda bu yaratıklarla karşılaşabileceğiniz gibi sadece varlıklarını da hissedebilirsiniz.

Cleveland Clinic'e göre bu tür uyku halüsinasyonları genellikle uyku felcinden mustarip kişileri rahatsız ediyor. Bu uyku bozukluğu, beynin sizi uyku sırasında hareketsiz tutan kısımlarıyla uykuyu sürdüren kısımları arasında yanlış iletişim oluştuğunda ortaya çıkıyor.

8. Felaket

Yangınlar, su baskını, nükleer serpinti çoğu insanın kabuslarının ortak konusu. Kıyamet senaryoları ve felaketler Shredl'in incelediği rüya kayıtlarının yaklaşık yüzde 4,5'inde görüldü.

7. Endişeli hissetmek

Önemli bir şeyi, büyük bir şeyi unuttuğunuzu düşündüğü ama bunun ne olduğundan emin olmadığınızı hissettiniz mi?

Bilim insanlarına göre pek çok kişi bu duyguyu kabuslarında görüyor. Endişe en sık görülen 7. kabus.

6. Anlaşmazlıklar

Kişilerarası çatışmalar 6.sırada yer alıyor. Bu senaryolarda rüyayı gören kişi fiziksel olmayan bir kavgaya karışıyor veya tanık olur.

Psychology Today'e göre bu rüyalar, kişisel ilişkilerle ilgili bazı sosyal kaygıların simgesi olabilir. Yapmanız gereken bir konuşmadan korkuyor olabilirsiniz veya halihazırda gerçekleşmiş bir çatışmayı beyninizde işliyor olabilirsiniz.

5. Hastalık ve ölüm

Sağlıkla ilgili endişeler ve ölüm kabusu, kayda geçen vakaların yüzde 11,6'sında yer aldı.

Bu tür kabuslarda kişi, kendisinin veya sevdiği birinin hastalandığını, acı çektiğini veya öldüğünü görebilir.

Bu kişisel deneyimlere bağlı olarak birçok şeyi temsil edebilir. Aynı zamanda kederi işlemenin bir yolu da olabilir.

4. Kovalanmak

Bu rüyalarda bir insan, kötü bir varlık ya da göremediğiniz bir şey tarafından takip ediliyor olabilirsiniz.

Schredl, kovalanmayla ilgili rüyaların, genellikle bireylerin gündelik hayatında kaçındığı davranışlar ya da olaylarla ilgili endişesini yansıttığını söylüyor.

3. Kazalar

Bu geniş rüya kategorisi düşme, araba kazası, boğulma ve daha fazlasını içeriyor. Shredl bu temaya kayıtların yüzde 15'inde rastladı. Ayrıca cinsiyete göre ayrıştırıldığında, erkekler bu kabusu kadınlara göre önemli ölçüde daha fazla görüyor.

Bu rüyalar düşündüğünüzden daha gerçekçi olabilir; yükseklik, araba kullanma veya okyanus korkusunu temsil ediyor olabilir. Ancak Schredl, Insider'a yaptığı açıklamada, aynı zamanda kontrolden çıkma hissini, ölüm korkusunu veya çaresizliği de temsil edebileceğini belirtti.

2. Fiziksel saldırganlık

Bu kabuslarda kişi saldırıya uğrayabilir, bir kavgaya karışabilir veya diğer insanların fiziksel kavgasına tanık olabilir.

Bu tür kabuslar sosyal kaygıyı, gerçek bir şiddet korkusunu veya diğer insanların eleştirilerine karşı savunmasız kalma endişelerini yansıtıyor olabilir.

1. Başarısızlık

Schredl bu kabuslara, kayıtların yüzde 18'inde rastladı.,

Epey geniş kapsamlı olan bu tema, belirli bir hedefe ulaşamamak, geç kalmak, kaybolmak, iyi konuşamamak, bir şeyi kaybetmek, unutmak veya hata yapmak gibi birçok şeyi kapsayabilir.

Hatta buna tüm kabusların yüzde 3'ünü oluşturan sınavda başarısız olma rüyası da dahil.

Uzmanlara göre bu rüyalar, kendi yetenekleriniz veya diğer insanların performansınıza dair ne düşündüğü konusunda güvensiz hissettiğinize işaret ediyor.

Independent Türkçe



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news