Google’dan ChatGPT’ye rakip yapay zeka hizmeti: Bard

Bard, Google’ın kullanıcı geri bildirimlerine göre yeniden geliştirilen en son dil modeli olan PaLM2 modeline dayanmakta. (Reuters)
Bard, Google’ın kullanıcı geri bildirimlerine göre yeniden geliştirilen en son dil modeli olan PaLM2 modeline dayanmakta. (Reuters)
TT

Google’dan ChatGPT’ye rakip yapay zeka hizmeti: Bard

Bard, Google’ın kullanıcı geri bildirimlerine göre yeniden geliştirilen en son dil modeli olan PaLM2 modeline dayanmakta. (Reuters)
Bard, Google’ın kullanıcı geri bildirimlerine göre yeniden geliştirilen en son dil modeli olan PaLM2 modeline dayanmakta. (Reuters)

Türkçe ve Arapça konuşanlar bugünden itibaren, Google Lens teknolojisini kullanarak Bard’a fotoğraf yükleyebilecek, yanıtlardaki Google arama görsellerinden yararlanabilecek ve yanıtları uygun yazı stilinde düzenleyebilecek.

Google, Bard aracındaki bu yeni özellik sayesinde Arapça ve dünya çapındaki diğer dillerle kullanımı kolaylaştırmayı ve performans artırmayı hedefliyor.

Bard aracındaki bu yeni özellik sayesinde Türkçe ve Arapça kullanımını kolaylaştırmak ve performans artırmak hedefleniyor. (Google)
Bard aracındaki bu yeni özellik sayesinde Türkçe ve Arapça kullanımını kolaylaştırmak ve performans artırmak hedefleniyor. (Google)

Diğer birçok özellik

1-Yanıt yazma stilini değiştirme

Bard, yanıtları daha basit, daha uzun, daha kısa, daha profesyonel veya daha az resmi hale getirmek gibi 5 farklı seçenekle hizmet sunuyor.

2-Yanıtlardaki fotoğrafları görüntüleme

Bard sayesinde, metin ve resim içeren yanıtlardan yararlanmak için Google aramasından gelen çeşitli görselleri görüntüleyebilirsiniz.

3-Konuşmaları tamamlama

Bard kullanıcıları, konuyla ilgili daha fazla soru sormak veya yeni fikirler edinmek için diğer kişilerin önceki konuşmalarını tamamlayabilir. Bu özellik, kullanıcının bir meslektaşından veya arkadaşından başka bir sohbete bağlantı alması durumunda kullanılabilir.

4-Bard’ı Google uygulamalarına ve hizmetlerine bağlama

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Bard, eklentilerini yalnızca İngilizce olarak başlatmakta. Bu da kullanıcılara daha iyi hizmet sunmak için Bard’ı Gmail, Google Dokümanlar, Google Haritalar, YouTube gibi çeşitli uygulamalara bağlar. Ancak kullanıcıların kişisel bilgileri, formun gözden geçirilmesi veya eğitimi için kullanılmaz.

Bard, Google’ın en yeni dil modeli olan ve daha spontane bir şekilde etkileşim kurmak için kullanıcı geri bildirimlerine ve çeşitli dillerde daha yüksek doğruluğa dayalı olarak yeniden geliştirilen PaLM2 modeline dayanmakta. Şimdilik yalnızca İngilizce olarak sunulan özellikler, yakında diğer dillerde de sunulacak. Ayrıca 40 farklı dille hizmet verebilecek.



Cilalı Taş Devri toplulukları sanıldığı kadar cinsiyetçi değilmiş

Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
TT

Cilalı Taş Devri toplulukları sanıldığı kadar cinsiyetçi değilmiş

Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)

Cilalı Taş Devri topluluklarının düşünüldüğü kadar cinsiyetçi olmadığı ortaya çıktı. Genetik analizler, bu toplumdaki bireylerin geniş alanlara yayıldığını da gösterdi.

MÖ 10 bin civarında başlayıp MÖ 2 bin 200'lerde biten Cilalı Taş Devri'nden kalma erkek mezarlarının, ok gibi aletler içermesi ve erkeklerin avlandığını gösteren mağara çizimleri, cinsiyetler arasında bir eşitsizlik olduğu düşüncesine yol açıyordu. 

Bilim insanları, ilk tarım toplumlarının ortaya çıkmasıyla kadın ve erkekler arasında hiyerarşik bir düzen oluşmaya başladığını tahmin ediyordu. 

Ancak Viyana, York ve Harvard üniversitelerinden araştırmacıların yeni çalışması, bu kanıyla çelişen güçlü kanıtlar buldu. 

Bilim insanları, Avrupa'daki Lineer Çömlek Kültürü'nün görüldüğü bölgelerden en az 250 kişinin DNA'sını analiz etti. Spiral şeklinde düzenlenmiş paralel çizgilerle süslenen çömlekleriyle bilinen Lineer Çömlek Kültürü, MÖ 5500-5000 civarında Avrupa'da geniş bir alana yayılmıştı. 

Araştırmacılar bu topluluklara ait farklı kişilerin mezarlarını ve beslenme biçimlerini inceledi.

Bulgularını hakemli dergi Nature Human Behaviour'da dün (29 Kasım) yayımlayan ekip, kadın ve erkek mezarları arasında kayda değer bir fark saptayamadı.

Ayrıca genetik veriler, toplulukların sadece birkaç nesil içinde kilometrelerce uzağa gittiğini gösterdi. Çalışmada, doğduğu yerden uzak yere gömülen kadın sayısının da erkeklerden fazla olduğu kaydedildi. 

Makalenin yazarlarından Dr. Ron Pinhasi "Slovakya'daki Nitra ve Macaristan'daki Polgár-Ferenci-hát kazı alanlarındaki ailelerin tükettikleri gıdalar, birlikte gömüldükleri mezar eşyaları veya kökenleri açısından farklılık göstermediğini ilk kez bildiriyoruz" diyor:

Bu da sözkonusu Cilalı Taş Devri bölgelerinde yaşayanların aile ya da biyolojik cinsiyet temelinde tabakalaşmadığını ve kaynaklara veya alanlara farklı seviyede erişim diye bilinen eşitsizlik belirtilerine rastlamadığımızı gösteriyor. 

Ekip bazı kişilerin aile üyelerinden çok uzakta yaşamasının Cilalı Taş Devri'nde "özgür" bir toplumun varlığına işaret ettiğini düşünüyor. 

Diğer yandan genetik bulgular, geniş ailenin de önemini ortaya koyuyor. Üç kişiyi içeren bir mezarda daha önce anne ve iki çocuğunun yattığı sanılırken, yeni çalışma kadının çocukların halası olduğunu saptadı. 

Makalenin bir diğer yazarı Dr. Penny Bickle "Üçü birbirine yakın gömülmüş ve kadının çocukları kucaklaması, bariz bir şefkat eylemini gösteriyor" diye açıklıyor. 

Arkeolog "Ayrıca mezarlara bırakılan taş aletler ve çanak çömlek gibi eşyalardan, kadınların tarım işlerinde daha önce düşünülenden çok daha aktif bir rol oynadığını ve bazı kadınların erkeklerden daha fazla seyahat ederken, diğer bölgelerdeki kadınların evden pek uzaklaşmadığını biliyoruz" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da belki de düşündüğümüzden çok daha dinamik bir topluluk olduğunu gösteriyor.

"Gizem devam ediyor"

Yeni çalışma, nasıl sona erdiği bilinmeyen Lineer Çömlek Kültürü'ne dair soru işaretlerine yenilerini ekliyor.  

Daha önce Avusturya'da bu kültürden en az 100 kişiyi içeren bir mezar bulunması topluluğun katliamla silindiği düşüncesine yol açmıştı.

Fakat son çalışmada mezardaki çoğu kişi arasında genetik bağ olmadığının tespiti, şiddetin tek bir gruba yöneldiği fikrine meydan okuyor. 

Mezarda çocuklar da bulunurken, genç kadın sayısı azdı. Dr. Bickle "Daha büyük bir topluluktan seçilip taşınmış olabilirler mi? Genç kadınlar vardı ama öldürülmediler mi ya da başka bir yerde esir mi tutuldular? Neden yetişkinlerin yanı sıra çocuklar da vardı?" diye sorarak ekliyor:

Gizem devam ediyor.

Arkeolog daha fazla çalışmayla bu soruların yanıtlanacağını umuyor.

Independent Türkçe, Telegraph, New York Post, York Üniversitesi, Nature Human Behaviour