Riyad’da yaratıcılık ve inovasyon için yeni bir alan: Garaj Merkezi

Garaj Merkezi projesi, Suudi Arabistan’ın startup sektörünün geliştirilmesi yönündeki adımları kapsamında hayata geçirildi. (SPA Scientific)
Garaj Merkezi projesi, Suudi Arabistan’ın startup sektörünün geliştirilmesi yönündeki adımları kapsamında hayata geçirildi. (SPA Scientific)
TT

Riyad’da yaratıcılık ve inovasyon için yeni bir alan: Garaj Merkezi

Garaj Merkezi projesi, Suudi Arabistan’ın startup sektörünün geliştirilmesi yönündeki adımları kapsamında hayata geçirildi. (SPA Scientific)
Garaj Merkezi projesi, Suudi Arabistan’ın startup sektörünün geliştirilmesi yönündeki adımları kapsamında hayata geçirildi. (SPA Scientific)

Riyad'daki Kral Abdülaziz Bilim ve Teknoloji Şehri, uluslararası standartlara uygun bir adımla, büyümekte olan şirketleri geliştirmek ve desteklemek için hazırlanan Garaj Merkezi’ni geniş bir resmi katılımla düzenlenen törenle açtı.

Bu adım, bilgi teknolojileri alanında yenilikçiliğin ve gelişimin teşvik edilmesi ve desteklenmesinde Krallığın oynadığı önemli rolü gösteriyor.

Fotoğraf Altı: Garaj Merkezi, dünyanın dört bir yanından startup şirketlerini ve kurucuları desteklemeyi ve teşvik etmeyi amaçlıyor. (SPA)
Garaj Merkezi, dünyanın dört bir yanından startup şirketlerini ve kurucuları desteklemeyi ve teşvik etmeyi amaçlıyor. (SPA)

İnovasyon merkezine dönüştürülen otopark

Garaj Merkezi toplam 28 bin metrekarelik bir alana yayılıyor.

300'den fazla startup şirketini içeren yenilikçi bir bölgeye dönüştürülmeden önce otopark olarak işlev görüyordu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre merkezde, çeşitli etkinliklere ve eğitim atölyelerine ev sahipliği yapılabilecek 24 toplantı odası ve binden fazla kişiyi ağırlayabilecek bir etkinlik alanı bulunuyor.

Garaj Merkzi’nin Nisan 2022'de ‘Google for Startups’ ve Ulusal Bilgi Teknolojileri Geliştirme Merkezi gibi önde gelen stratejik ortaklarla güçlü iş birliği içinde faaliyete başlaması dikkat çekiyor. Merkz söz konusu tarihten bu yana girişimcileri ve yeni kurulan şirketleri destekleyen çeşitli programların başlatıldığı bir forum haline geldi.

Fotoğraf Altı: 28 bin metrekarelik alana sahip olan Garaj Merkezi, 300'den fazla startup şirketi için bir platform olma özelliği taşıyor. (SPA)
28 bin metrekarelik alana sahip olan Garaj Merkezi, 300'den fazla startup şirketi için bir platform olma özelliği taşıyor. (SPA)

Dünyanın dört bir yanından katılım

Söz konusu girişim, dünya çapında 50'den fazla ülkeden gelen 230'dan fazla startup şirketi ve 450 kurumu içermesi ile hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu şirketler Garaj Merkzi’nde geçirdikleri süre zarfında 24,5 milyon Suudi riyalini aşan gelir elde ederek ve 215 milyon Suudi riyalinden fazla yatırım çektiler ve büyük bir başarıya imza attılar.

Garaj Merkezi sadece startup şirketlerine kucak açmakla kalmıyor, aynı zamanda stratejik ortaklar, yatırımcılar ve sektördeki uzmanlar da dahil olmak üzere 3 bin 500'den fazla konuğun katılımıyla yaklaşık 150 yerel ve uluslararası startup'ın katıldığı 40'tan fazla etkinliğe ev sahipliği yapan bir merkez konumunda.

Garaj Merkezi, yeni kurulan şirketlere sağladığı destek sisteminin geliştirilmesine de olanak sağlıyor. Zira bu şirketlere aktif ve büyüyen bir ortaklar ve kurucular topluluğuna katılma fırsatı sunuyor. Bu da yerel ve küresel düzeyde daha büyük başarıların önünü açıyor.

Bu adım, Krallığın ekonomik ve teknik hareketin kalbinin attığı Riyad'dan başlayarak bölgede yenilikçilik ve girişimcilik için önemli bir merkez olma konumunu güçlendirme stratejisi çerçevesinde atıldı.

Garaj Merkzi’nin lansmanı ilk kez ‘LEAP 2022’ konferansında yapıldı ve ister yerel ister uluslararası olsun, startup şirketler için önemli bir destek ve teşvik kaynağı olarak ön plana çıktı. Bu da Krallık’ın büyümenin ve inovasyonun teşvik edilmesinde oynadığı kilit rolün önemini bir kez daha ortaya koydu.



Cilalı Taş Devri toplulukları sanıldığı kadar cinsiyetçi değilmiş

Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
TT

Cilalı Taş Devri toplulukları sanıldığı kadar cinsiyetçi değilmiş

Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)

Cilalı Taş Devri topluluklarının düşünüldüğü kadar cinsiyetçi olmadığı ortaya çıktı. Genetik analizler, bu toplumdaki bireylerin geniş alanlara yayıldığını da gösterdi.

MÖ 10 bin civarında başlayıp MÖ 2 bin 200'lerde biten Cilalı Taş Devri'nden kalma erkek mezarlarının, ok gibi aletler içermesi ve erkeklerin avlandığını gösteren mağara çizimleri, cinsiyetler arasında bir eşitsizlik olduğu düşüncesine yol açıyordu. 

Bilim insanları, ilk tarım toplumlarının ortaya çıkmasıyla kadın ve erkekler arasında hiyerarşik bir düzen oluşmaya başladığını tahmin ediyordu. 

Ancak Viyana, York ve Harvard üniversitelerinden araştırmacıların yeni çalışması, bu kanıyla çelişen güçlü kanıtlar buldu. 

Bilim insanları, Avrupa'daki Lineer Çömlek Kültürü'nün görüldüğü bölgelerden en az 250 kişinin DNA'sını analiz etti. Spiral şeklinde düzenlenmiş paralel çizgilerle süslenen çömlekleriyle bilinen Lineer Çömlek Kültürü, MÖ 5500-5000 civarında Avrupa'da geniş bir alana yayılmıştı. 

Araştırmacılar bu topluluklara ait farklı kişilerin mezarlarını ve beslenme biçimlerini inceledi.

Bulgularını hakemli dergi Nature Human Behaviour'da dün (29 Kasım) yayımlayan ekip, kadın ve erkek mezarları arasında kayda değer bir fark saptayamadı.

Ayrıca genetik veriler, toplulukların sadece birkaç nesil içinde kilometrelerce uzağa gittiğini gösterdi. Çalışmada, doğduğu yerden uzak yere gömülen kadın sayısının da erkeklerden fazla olduğu kaydedildi. 

Makalenin yazarlarından Dr. Ron Pinhasi "Slovakya'daki Nitra ve Macaristan'daki Polgár-Ferenci-hát kazı alanlarındaki ailelerin tükettikleri gıdalar, birlikte gömüldükleri mezar eşyaları veya kökenleri açısından farklılık göstermediğini ilk kez bildiriyoruz" diyor:

Bu da sözkonusu Cilalı Taş Devri bölgelerinde yaşayanların aile ya da biyolojik cinsiyet temelinde tabakalaşmadığını ve kaynaklara veya alanlara farklı seviyede erişim diye bilinen eşitsizlik belirtilerine rastlamadığımızı gösteriyor. 

Ekip bazı kişilerin aile üyelerinden çok uzakta yaşamasının Cilalı Taş Devri'nde "özgür" bir toplumun varlığına işaret ettiğini düşünüyor. 

Diğer yandan genetik bulgular, geniş ailenin de önemini ortaya koyuyor. Üç kişiyi içeren bir mezarda daha önce anne ve iki çocuğunun yattığı sanılırken, yeni çalışma kadının çocukların halası olduğunu saptadı. 

Makalenin bir diğer yazarı Dr. Penny Bickle "Üçü birbirine yakın gömülmüş ve kadının çocukları kucaklaması, bariz bir şefkat eylemini gösteriyor" diye açıklıyor. 

Arkeolog "Ayrıca mezarlara bırakılan taş aletler ve çanak çömlek gibi eşyalardan, kadınların tarım işlerinde daha önce düşünülenden çok daha aktif bir rol oynadığını ve bazı kadınların erkeklerden daha fazla seyahat ederken, diğer bölgelerdeki kadınların evden pek uzaklaşmadığını biliyoruz" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da belki de düşündüğümüzden çok daha dinamik bir topluluk olduğunu gösteriyor.

"Gizem devam ediyor"

Yeni çalışma, nasıl sona erdiği bilinmeyen Lineer Çömlek Kültürü'ne dair soru işaretlerine yenilerini ekliyor.  

Daha önce Avusturya'da bu kültürden en az 100 kişiyi içeren bir mezar bulunması topluluğun katliamla silindiği düşüncesine yol açmıştı.

Fakat son çalışmada mezardaki çoğu kişi arasında genetik bağ olmadığının tespiti, şiddetin tek bir gruba yöneldiği fikrine meydan okuyor. 

Mezarda çocuklar da bulunurken, genç kadın sayısı azdı. Dr. Bickle "Daha büyük bir topluluktan seçilip taşınmış olabilirler mi? Genç kadınlar vardı ama öldürülmediler mi ya da başka bir yerde esir mi tutuldular? Neden yetişkinlerin yanı sıra çocuklar da vardı?" diye sorarak ekliyor:

Gizem devam ediyor.

Arkeolog daha fazla çalışmayla bu soruların yanıtlanacağını umuyor.

Independent Türkçe, Telegraph, New York Post, York Üniversitesi, Nature Human Behaviour