Köpeklerin yüzleri sahipleriyle ne kadar yakın olduklarını gösterebilir

Yeni çalışma, insanların köpeklerle nasıl güçlü ilişkiler kurduğuna ışık tutuyor

Araştırmacılar, daha basit yüz hatlarına sahip köpeklerin daha dışavurumcu olma eğilimi gösterdiğini tespit etti (Unsplash)
Araştırmacılar, daha basit yüz hatlarına sahip köpeklerin daha dışavurumcu olma eğilimi gösterdiğini tespit etti (Unsplash)
TT

Köpeklerin yüzleri sahipleriyle ne kadar yakın olduklarını gösterebilir

Araştırmacılar, daha basit yüz hatlarına sahip köpeklerin daha dışavurumcu olma eğilimi gösterdiğini tespit etti (Unsplash)
Araştırmacılar, daha basit yüz hatlarına sahip köpeklerin daha dışavurumcu olma eğilimi gösterdiğini tespit etti (Unsplash)

Bir insanla tüylü köpeği arasındaki ilişki koparılamaz bir bağdır ve Statista'ya göre Birleşik Devletler'de halihazırda 65 milyondan fazla köpek sahibi hane mevcut.

Bu çok sevilen evcil hayvanların sadık, özverili ve sevgi dolu oldukları biliniyor. Peki insanlar bu hayvanlarla nasıl bu kadar güçlü bir bağ kuruyor?

Zaman içinde köpekler, insanların hem sözlü hem de sözsüz iletişim biçimlerini anlayacak kadar iyi uyum sağladı.

Şimdi George Washington Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir köpeğin yüz hatlarına odaklanarak bu bağlantının daha derinlemesine anlaşılabileceğini öne sürüyor.

Araştırma ekibi, tek renkli ya da desensiz ve lekesiz olanlar gibi daha basit yüz hatlarına sahip köpeklerin, karmaşık ve çok renkli hatlara sahip olanlara kıyasla insanlarla etkileşime girdiklerinde daha dışavurumcu olma eğilimi gösterdiğini Animals akademik dergisinde yayımlanan bir makalede ortaya koydu.

Çalışma, köpek sahiplerinin de genellikle evcil hayvanlarının ifade düzeylerini ölçmenin yolunu bulduklarını ancak yaşları iki ile 7 arasında değişen orta yaşlı köpeklerin sahiplerinin, özellikle de köpek daha sade bir yüze sahipse, köpeklerinin ifade düzeyini bilhassa doğru değerlendirdiğini ortaya koydu.

Çalışma için araştırmacılar 100 köpeği ve sahiplerini inceledi. Daha sonra köpek sahiplerinden 4 farklı senaryoda evcil hayvanlarını görüntülemeleri istendi.

Ardından araştırma ekibi, her bir köpeğin davranışını analiz etmek için Köpek Yüz Eylem Kodlama Sistemi (Dog Facial Action Coding System/DogFACS) adlı bir kodlama sistemi kullandı ve köpeklerin yüz hatlarını ve yüzlerindeki desenleri ölçeklendirip değerlendirmek için yeni bir sistem oluşturdu.

Katılımcılardan köpekler hakkında çeşitli demografik bilgileri içeren ve katılımcıların köpeklerinin ifadelerini ne kadar iyi değerlendirdiklerini ölçen bir anket doldurmaları da istendi.

Çalışmanın başyazarı Courtney Sexton, "Köpekler insan toplumuyla giderek daha fazla bütünleşirken, bizimle nasıl iletişim kurduklarını ve onlarla nasıl daha iyi iletişim kurabileceğimizi anlamamız önemli" dedi.

Bunu refah bağlamlarında ya da barınaklardaki köpekler, iş köpekleri ve hizmet hayvanları ya da mahallenizdeki köpeklerle veya bir köpek parkındaki insanlarla etkileşimler açısından düşünürsek, köpeklerin bize ne anlatmaya çalıştığını ve ne düşünüyor ya da hissediyor olabileceklerini bilmek, hem onların hem de bizim birlikte olduğumuzda yaşadığımız deneyimi gerçekten geliştirebilir.

Araştırmacılar yaşlı köpeklerin insan dostlarıyla iletişimlerinde daha az dışavurumcu olduklarını da tespit etti.

Sexton, bunun nedeninin yaşlı köpeklerin sahipleriyle daha uzun ve köklü bir ilişkiye sahip olmaları ve bu nedenle anlaşılmak için çok da fazla çaba sarf etmek zorunda kalmamaları olabileceğini söyledi.

İş köpekleri veya yüksek eğitim görmüş köpekler, muhtemelen net iletişim gerektiren rollerinin doğası gereği daha dışavurumcu çıktı.

Independent Türkçe



Elektrikli araçlarda mıknatıssız dönem: Karbon ayak izi yüzde 40 azalacak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
TT

Elektrikli araçlarda mıknatıssız dönem: Karbon ayak izi yüzde 40 azalacak

Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)
Elektrikli araçlar, fosil yakıtların kullanımını azaltırken bilim insanları çevreye faydalarını artırmaya çalışıyor (Reuters/Arşiv)

İki otomotiv şirketi yeni bir sistemle, elektrikli araçlarda mıknatıssız motora geçişi hızlandırmayı amaçlıyor. Yeni teknolojinin karbon ayak izinde yüzde 40 düşüş sağlayacağını öne sürüyorlar. 

Bugün üretilen çoğu elektrikli aracın motorunda mıknatıs olduğu için nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu elementlerin çıkarılma sürecinin maliyetli olması sorun teşkil ediyor. 

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla bu elementlere ihtiyacın artması beklenirken, otomotiv üreticileri farklı yollar arayışına giriyor.

Almanya merkezli Mahle, Mıknatıssız Temassız Verici (MCT) adlı tasarımıyla motorların dönen bölümlerini ifade eden rotorlarda yaygın olarak kullanılan mıknatıslara duyulan ihtiyacı gideriyor. 

Bu parçalardaki fırçalar yerine kablosuz bir vericiden gönderilen elektrikle manyetize olan bobinlerin konması, nadir toprak elementlerine bağlılığı ortadan kaldırıyor.

Şirket ayrıca MCT tasarımının, fırçaların yıpranmasından kaynaklanan onarım ve bakım maliyetini de giderdiğini ifade ediyor.

Fransa merkezli otomotiv şirketi Valeo ise motorların dönmeyen kısımları statorlar ve kontrol sistemlerini mıknatıssız şekilde geliştirmeye odaklanıyor.

Yeni bir işbirliğine imza atan iki şirket, uzmanlıklarını birleştirerek mıknatısa ihtiyaç duymayan üst sınıf araçlar üretmeyi planlıyor. Valeo ve Mahle, 220 kW ve 350 kW arasında değişen maksimum güce sahip bir mıknatıssız elektrikli aks sistemi geliştirmek üzere çalışacak.

14 Ekim Pazartesi günü yaptıkları açıklamada tanıtılan Dahili Fırçasız Elektrikli Uyarma (iBEE) adlı sistemin, mıknatıssız elektrikli motorların performansında ve verimliliğinde devrim yaratabileceği öne sürülüyor.

Ayrıca yeni bir soğutma teknolojisi üzerinde çalışan şirketler bu sayede diğer elektrikli araçlara kıyasla karbon ayak izinde yüzde 40 düşüş yaşanacağını iddia ediyor. 

Valeo Güç Bölümü CEO'su Xavier Dupont, işbirliğini "mükemmel bir eşleşme" diye niteleyerek ekliyor:

Bu ortaklık, otomotiv endüstrisinin daha yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere doğru evrimini desteklemede kilit öneme sahip.

Valeo ve Mahle, ilk prototip testlerini 2024 sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.

Independent Türkçe, New Atlas, Interesting Engineering, Mahle