2023 Nobel Kimya Ödülü'nü kazananlar belli oldu

2023 Nobel Kimya Ödülü'nü, kuantum noktalarının keşfi ve senteziyle ilgili çalışmalarından dolayı Moungi Gabriel Bawendi, Louis E. Brus ve Alexei I. Ekimov kazandı

Nobel Kimya Ödülü Kazananlar (AFP)
Nobel Kimya Ödülü Kazananlar (AFP)
TT

2023 Nobel Kimya Ödülü'nü kazananlar belli oldu

Nobel Kimya Ödülü Kazananlar (AFP)
Nobel Kimya Ödülü Kazananlar (AFP)

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde düzenlenen basın toplantısında, Nobel Kimya Ödülü'nün, bağımsız çalışmalarında kuantum noktalarını oluşturan Ekimov ve Brus ile söz konusu kimyasalın üretimini kökten değiştiren Bawendi'ye verildiği açıklandı.

Kuantum noktalarının, LED ışıklı lambaları geliştirdiği, QLED teknolojisiyle bilgisayar ve televizyon ekranlarının aydınlatılmasında, biyokimya ve tıpta biyolojik dokuların haritasını çıkarmada kullanıldığı kaydedildi.

Moungi G. Bawendi kimdir?

Bawendi, 15 Mart 1961'de Fransa'nın başkenti Paris'te doğdu.

Harvard Üniversitesinde eğitim gören ve 1988'de Chicago Üniversitesinde doktorasını tamamlayan Bawendi, kolloid çözeltilerde kuantum nokta araştırmalarının öncülerinden.

Bawendi, halihazırda Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) çalışmaya devam ediyor.

Alexei I. Ekimov kimdir?

Ekimov, 1945'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde doğdu.

Katıhal fizikçisi Ekimov, Rusya'nın Saint Petersburg kentindeki Vavilov Devlet Optik Enstitüsünde kuantum noktaları olarak bilinen yarı iletken kristalleri keşfetti.

Ekimov, ABD'de "Nanocrystals Technology Inc." firmasında çalışmalarını sürdürüyor.

Louis E. Brus kimdir?

Brus, 1943'te ABD'nin Cleveland kentinde dünyaya geldi.

Rice ve Columbia üniversitelerinde eğitim gören Brus, 1973'te katıldığı Bell laboratuvarlarında kuantum noktalarını Ekimov'dan bağımsız yürüttüğü çalışmaları sırasında keşfetti.

Brus, şu anda Columbia Üniversitesi Kimya Bölümü'nde profesör olarak kariyerine devam ediyor ve kuantum noktaları ile nanoteknoloji alanındaki çalışmalarıyla biliniyor.

2022'de Nobel Kimya Ödülü'nü 3 bilim insanı kazanmıştı

2022'de Nobel Kimya Ödülü'nü, "click kimyası ve bioorthogonal kimyayı geliştirdikleri" gerekçesiyle Carolyn Bertozzi, Morten Meldal ve K. Barry Sharpless kazanmıştı.

"Click kimyasının ve bioortogonal kimyanın", kimya bilimini yeni bir işlevselcilik çağına taşıdığına işaret edilmişti.

2015'te Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Aziz Sancar, ödülü alan ilk Türk bilim insanı" olmuştu.

Frederic Joliot, 35 yaşındayken eşi Irene Joliot-Curie ile kimya alanındaki ödüle layık görülmüş ve bugüne kadar ödülün en geç kazananı olarak tarihe geçmişti.

John B. Goodenough, 97 yaşındayken kazandığı 2019 Nobel Kimya Ödülü ile ödülün en yaşlı sahibi olmuştu.

1901 ila 2022'de 189 Nobel Kimya Ödülü kazananından yalnızca 8'i kadındı. Marie Curie, 1911'de Nobel Kimya Ödülü kazanan ilk, 2022'de Carolyn R. Bertozzi ise son kadın olmuştu.

Nobel Kimya Ödülü'nü iki kez kazanan isimler, 1958 ve 1980'de Frederick Sanger ile 2001 ve 2022'de Barry Sharpless olarak kayıtlara geçti.

Adolf Hitler, 1938'de Richard Kuhn ve 1939'da Adolf Butenandt'ın ödülü kabul etmesini yasaklamış, kazananlar Nobel Ödülü diploması ve madalyonunu kabul etmiş ancak ödül parasını alamamıştı.

Nobel Ödülleri hakkında

İsveçli Alfred Nobel'in vasiyeti üzerine ölümünden sonra 9 Haziran 1900'de kurulan Nobel Vakfının insanlığa hizmette bulunanlara verdiği ödüller, dünyada en saygın ödüller olarak kabul ediliyor.

Nobel Ödülleri, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından fizik, kimya, edebiyat, barış ve tıp olmak üzere 5 ayrı dalda en başarılı kabul edilen kişiler veya kuruluşlara veriliyor.

Bunlara ek Nobel Ekonomi Ödülü, 1968'de İsveç Merkez Bankasının Alfred Nobel'in anısına ekonomi dalında da ödül verilmesini kararlaştırmasıyla ilk kez 1969'da takdim edildi.

Nobel Ödülleri, her yıl, Alfred Nobel'in öldüğü 10 Aralık'ta düzenlenen törenle sahiplerine teslim ediliyor.

Ödüllerin, 1901'deki başlangıcından bu yana verilmediği bazı yıllar da oldu. Toplamda 49 defa yapılan ödül iptallerinin çoğu Birinci ve İkinci Dünya savaşları sırasında gerçekleşti.

Ödül törenleri, Kovid-19 salgını nedeniyle 2020 ve 2021'de de yapılamamıştı.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news