ABD'li araştırmacılar, depremi bir hafta önceden tahmin eden yapay zeka modeli geliştirdiklerini öne sürdü

Algoritma yüzde 70 oranında doğru sonuç verdi

6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binden fazla insan hayatını kaybetmişti (Reuters)
6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binden fazla insan hayatını kaybetmişti (Reuters)
TT

ABD'li araştırmacılar, depremi bir hafta önceden tahmin eden yapay zeka modeli geliştirdiklerini öne sürdü

6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binden fazla insan hayatını kaybetmişti (Reuters)
6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binden fazla insan hayatını kaybetmişti (Reuters)

Teksas Üniversitesi'nden araştırmacılar, depremleri gerçekleşmeden bir hafta önce yüzde 70 oranında doğru tahmin eden bir yapay zeka algoritması geliştirdiklerini iddia ediyor.

Araştırma sonuçları hakemli bilimsel dergi Bulletin of the Seismological Society of America'da yayımlandı.

Algoritmayı geliştiren araştırmacıların 7 ay boyunca Çin'de denemeler yaptığı ifade edildi.

Yapay zeka algoritmasının haftalık tahminlerinde, 320 kilometreye kadar uzaklıktaki 14 depremin nerede olacağını ve büyüklüğünü doğru tahmin ettiği belirtildi.

Algoritma buna karşın, bir depremi tahmin edemedi ve 8 kere de yanlış uyarı verdi.

Makine öğrenmesi prensibiyle çalışan algoritmaya araştırmacıların deprem bilimine ilişkin bilgileri baz alınarak istatiksel bazı verilerin yüklendiği ve sonrasında 5 yıllık sismik kayıtlar üzerine kendini eğitmesi komutu verildiği ifade edildi.

Yeni yaklaşım henüz başka lokasyonlarda denenmemiş olsa da, araştırmanın yapay zeka temelli deprem tahmini modelleri için dönüm noktası olabileceği belirtiliyor.

Araştırma ekibinden Sergey Fomel, "Depremleri tahmin etmek büyük bir hedef. Hâlâ dünyanın herhangi bir yeri için tahmin yapmaya yakın değiliz. Ancak elde ettiğimiz sonuçlar, imkansız olarak gördüğümüz bir problemin prensipte çözülebilir olduğunu gösterdi" diye konuştu.

Araştırmaya katılan isimlerden biri olan Teksas Sismolojik Ağ Programı (TexNet) Direktörü Alexandros Savvaidis ise şu şekilde konuştu:

Yüzde 70 bile çok büyük bir sonuç. Can kayıplarını ve ekonomik kayıpları azaltabilir. Dünya çapında deprem hazırlığı konusunda büyük bir gelişim sunma potansiyeli taşıyor.

Araştırma ekibi, bundan sonraki adımda 300'den fazla gözlem istasyonuyla Teksas'taki sismik faaliyetleri kaydeden TexNet'in verilerini kullanarak algoritmayı eyalet çapında test etmek istiyor.

Araştırmacılar, coğrafi bölgelere özgü olmayan fizik temelli modelleri kendi sistemlerine entegre ederek algoritmayı dünya çapında deprem tahmini yapacak şekilde geliştirmeyi hedefliyor.

Independent Türkçe



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science