En çok sevilen muz türü, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

20. yüzyılın başlarında dünyanın en çok ihraç edilen muzu da piyasadan silinmişti

Cavendish, tüm dünyada tüketilen muzların yüzde 47'sini oluşturuyor (Pixabay)
Cavendish, tüm dünyada tüketilen muzların yüzde 47'sini oluşturuyor (Pixabay)
TT

En çok sevilen muz türü, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Cavendish, tüm dünyada tüketilen muzların yüzde 47'sini oluşturuyor (Pixabay)
Cavendish, tüm dünyada tüketilen muzların yüzde 47'sini oluşturuyor (Pixabay)

Dünya çapında en çok tüketilen tür olan Cavendish muzlarına bulaşan bir mantar, popüler meyveyi yeryüzünden silebilir.

Bilim insanları Cavendish muzlarının, fusarium adlı mantarın tehdidi altında olduğunu belirtiyor. Bu mantarın neden olduğu enfeksiyona ''Tropical Race'' (TR4) ya da ''Panama Hastalığı'' deniyor.

TR4 enfeksiyonu, muz ağacının köklerinde başlıyor ve iletim demetlerini tıkayarak, solgunluk hastalığına neden oluyor.

Cavendish muzları neden çok popüler? 

Her yıl dünya çapında 100 milyardan fazla muz tüketiliyor ancak Cavendish, çeşitli nedenlerden dolayı küresel muz pazarında hakimiyet sağlamış durumda:

- Bu tür, muzları öldüren hastalıkların bazılarına karşı daha dirençli.

- Uzun raf ömrüne sahip.

- Ekilen diğer muz türlerine göre daha fazla verim alınabiliyor.

Muz tarımıyla ilgili araştırmalar yapan gazeteci Dan Koeppel, bu türün tüm bu nedenlerden dolayı tercih edilen bir ürün olduğunu belirtiyor.

Hastalık dünyanın birçok yerinde görüldü

Avustralya Queensland Teknoloji Üniversitesi'nden Prof. James Dale, geçen yüzyılın ilk yarısında ana ihraç muzu olan ''Gros Michel'' türünün de TR4'ün öncüsü Tropikal 1 enfeksiyonu yüzünden büyük bir kısmının yok olduğunu hatırlattı.

TR4 ilk olarak 1997'de Avustralya'da tespit edildi. 2015'e gelindiğinde Avustralya'nın en büyük muz üreten eyaleti olan Queensland'deki çiftliklere yayılmıştı.

Dale, "TR4 daha sonra, dünyanın en büyük muz üreticileri olan Hindistan ve Çin'e yayıldı. Ardından Ortadoğu ve Afrika'da, yakın zamanda da Güney Amerika'da görüldü" ifadelerini kullandı.

Bilim dünyasından farklı yaklaşımlar var

Ancak bazı araştırmacılar, Cavendish muzunun Gros Michel'le aynı sonu paylaşmayacağını düşünüyor. 

Farklı ülkeden birçok bilim insanı, TR4'e dayanıklı Cavendish veya bu türün dirençli bir alternatifi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. 

Örneğin Dale ve ekibi, TR4'e karşı oldukça dirençli olduğunu öne sürdükleri, QCAV-4 adında genetiği değiştirilmiş bir Cavendish geliştirdi.

Birleşik Krallık Cambridge Üniversitesi'ndeki bir grup bilim insanı da aşılama üzerine araştırmalar yapıyor. Araştırmacılara göre, bir bitkiden alınan dokunun başka bir bitkiye aşılanması, o bitkinin hastalığa karşı daha dirençli olmasını sağlayabilir. 

Tayvan Muz Araştırma Enstitüsü'nden araştırmacılar da bir çeşit doğal seçilim üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyor. Ekip, Cavendish fidelerine TR4 enfeksiyonu bulaştırıyor. Daha sonra en iyi sonuç veren fidelerin bir kısmı üzerinde yeniden deneyler yapılarak, bitkilerin genetiği değiştirilmeden TR4'e karşı direnç oluşturmasının yolları aranıyor.

Cavandish ihracat sektörü ciddi bir şekilde etkilenmeden önce çözüm bulunacağına inandığını aktaran Prof. Dale, "Hastalık yavaş ilerliyor, bu nedenle etki ciddi boyutlara ulaşmadan önümüzde en az on yıl var" dedi.

Independent Türkçe



Çin bağlantılı hackerlar, Tayvan’ın çip endüstrisini hedef alıyor

Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)
Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)
TT

Çin bağlantılı hackerlar, Tayvan’ın çip endüstrisini hedef alıyor

Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)
Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)

Çin bağlantılı bilgisayar korsanları, Tayvan’ın yarı iletken çip endüstrisini hedef alıyor.

Reuters’ın aktardığına göre, bu yıl mart ile haziran arasında Çin’le bağlantılı olduğu savunulan üç siber casusluk grubu, Tayvan’daki yarı iletken sanayisini hedef alan saldırılar gerçekleştirdi.

Sözkonusu grupların saldırılarda çip tasarımı, üretimi ve tedarik zincirine dair hassas verileri çalmayı amaçladığı yazılıyor.

Siber güvenlik firması Proofpoint’in paylaştığı verilerde, hangi şirketlerin hedef alındığına dair bilgi verilmiyor. Ancak analizde, küçük ölçekli şirketlerden küresel çapta faaliyet gösteren firmalara kadar 15 ila 20 kuruluşun saldırıya uğradığı belirtiliyor.

Proofpoint'ten Mark Kelly, “Geçmişte hiç hedef alınmamış kuruluşlara saldırı düzenlendiğini gördük” diyor.

Hackerların “yemleme” (phishing) diye de bilinen, kullanıcıların kimlik bilgilerini çalmaya yönelik saldırılar düzenlediği ifade ediliyor. Bilgisayar korsanları, Tayvan’daki üniversitelere ait e-posta adresleriyle sahte iş başvuruları gönderiyor. Gönderilen PDF dosyalarında virüslü bağlantılar bulunuyor.

Bir Amerikan bankasında çalışan ve Tayvan’daki çip sektörü üzerine yoğunlaşan yatırım analistlerine de saldırı düzenlendiği aktarılıyor. Hackerların sahte bir yatırım firması adına analistlere ulaşıp iş teklif ettiği belirtiliyor. 

Tayvanlı siber güvenlik firması TeamT5, Çinli hackerların çip altyapısına zarar vermek için saldırılarını artırdığını bildiriyor.

Çin’in Washington Büyükelçiliği’nden gönderilen açıklamada, siber saldırıların “Çin dahil tüm ülkelerin karşı karşıya kaldığı ortak bir tehdit” olduğu ifade ediliyor. Pekin yönetiminin “her türlü siber saldırı ve siber suça karşı kararlı mücadele ettiği” belirtiliyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Straits Times