Büyük Gize Sfenksi rüzgarla şekillendirilmiş

"Sonuçlarımız, Sfenks benzeri oluşumların erozyondan nasıl meydana gelebileceğine dair basit bir köken teorisi sunuyor"

Mısırlı arkeolog ve önceki Eski Eserler Bakanı Zahi Hawass, 20 Kasım 2019'da başkentin güneydoğu kesimindeki Gize Nekropolü'nde bir turist grubuna eski Mısır tarihi üzerine verdiği konferans sırasında Büyük Gize Sfenksi'nin önünde duruyor (AFP)
Mısırlı arkeolog ve önceki Eski Eserler Bakanı Zahi Hawass, 20 Kasım 2019'da başkentin güneydoğu kesimindeki Gize Nekropolü'nde bir turist grubuna eski Mısır tarihi üzerine verdiği konferans sırasında Büyük Gize Sfenksi'nin önünde duruyor (AFP)
TT

Büyük Gize Sfenksi rüzgarla şekillendirilmiş

Mısırlı arkeolog ve önceki Eski Eserler Bakanı Zahi Hawass, 20 Kasım 2019'da başkentin güneydoğu kesimindeki Gize Nekropolü'nde bir turist grubuna eski Mısır tarihi üzerine verdiği konferans sırasında Büyük Gize Sfenksi'nin önünde duruyor (AFP)
Mısırlı arkeolog ve önceki Eski Eserler Bakanı Zahi Hawass, 20 Kasım 2019'da başkentin güneydoğu kesimindeki Gize Nekropolü'nde bir turist grubuna eski Mısır tarihi üzerine verdiği konferans sırasında Büyük Gize Sfenksi'nin önünde duruyor (AFP)

Yeni bir çalışma, kadim Mısırlı sanatkarların Büyük Gize Sfenksi'ni son haline getirmesinden çok önce ikonik heykelin muhtemelen ilk olarak rüzgar hareketleriyle şekillendiğini öne sürüyor.

Physical Review Fluids adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırma, şaşırtıcı bir şekilde Sfenks benzeri şekillerin hızlı esen rüzgarla aşınan malzemelerden meydana gelebileceğini gösterdi.

New York Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Leif Ristroph şöyle dedi:

Bulgularımız, Sfenks benzeri oluşumların erozyondan nasıl meydana gelebileceğine dair olası bir 'köken hikayesi' sunuyor.

Arkeologlar, Gize'deki Büyük Piramit yakınlarındaki kadim bir kireçtaşı mucizesi olan Büyük Sfenks'in esrarengiz kökenleri hakkında uzun zamandır tahminde bulunuyor. Bu mucizenin aslan gövdesi ve firavun başıyla Firavun Kefren'i temsil ettiği düşünülüyor.

Dünyanın en büyük monolit heykeli olan yapı 20 metre yüksekliğe ve 73 metre uzunluğa ulaşıyor. 

Kesin yaşı ve amacı hâlâ tartışma konusu olmakla birlikte genellikle MÖ 2500 civarında Mısır'daki Eski Krallık döneminde inşa edildiğine inanılıyor fakat bazı teoriler daha eski olabileceğini öne sürüyor.

Çalışmada bilim insanları, rüzgarın kaya oluşumlarına karşı nasıl hareket ettiğini göstermek için 4 bin 500 yıl önce (Gize Sfenksi inşa edildiğinde) var olan koşulları tekrarladı.

Laboratuvar Sfenksi, bir zamanlar şekilsiz olan kil tepeciklerine karşı hareket eden rüzgarı taklit eden bir deneyle oyulmuş; sert malzeme aslanın "başı" olurken, alttan kesilmiş bir "boyun", önden yere konmuş "pençeler" ve kemerli "sırt" gibi diğer özellikler de gelişmiş (NYU Uygulamalı Matematik Laboratuvarı)
Laboratuvar Sfenksi, bir zamanlar şekilsiz olan kil tepeciklerine karşı hareket eden rüzgarı taklit eden bir deneyle oyulmuş; sert malzeme aslanın "başı" olurken, alttan kesilmiş bir "boyun", önden yere konmuş "pençeler" ve kemerli "sırt" gibi diğer özellikler de gelişmiş (NYU Uygulamalı Matematik Laboratuvarı)

Tepecikteki daha sert malzeme aslanın "başı" haline geldi ve sonunda alttan kesilmiş "boyun", "pençeler" ve kemerli "sırt" gibi diğer birçok özellik gelişti.

Dr. Ristroph, "Aslında günümüzde oturan ya da yatan hayvanlara benzeyen yardanglar var ve bu da sonuçlarımızı destekliyor" dedi.

Sonuçlar, Mısır'ın kadim halkının çöllerde böyle fantastik bir yaratığı tasavvur etmelerine ve daha da ötesi şekillendirmelerine yol açabilecek oluşumlarla karşılaşmış olabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar, kaya oluşumlarını etkileyen faktörleri ortaya çıkardığı için bulguların jeologlara da yararlı olacağına inanıyor.

Dr. Ristroph, "Beklenmedik şekillerin kaynağı, akışların daha sert veya daha az aşınabilir kısımların etrafında yönlendirilme şekli" dedi.

Independent Türkçe



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news