Araştırmacılar, kedilerin 276 farklı yüz ifadesi olduğunu keşfetti

AA
AA
TT

Araştırmacılar, kedilerin 276 farklı yüz ifadesi olduğunu keşfetti

AA
AA

ABD'de bilim insanları, kedilerin birbiriyle etkileşime girdiğinde 276 farklı yüz ifadesi kullandığını tespit etti.

Bilim insanları, ABD'deki California Üniversitesinde 53 "British Shorthair" cinsi yetişkin kediyi, Ağustos 2021'den Haziran 2022'ye kadar inceledi.

Kediler için geliştirilmiş "Yüz Hareketi Kodlama Sistemi"ni kullanan araştırmacılar, kediler birbiriyle etkileşime girdiğinde ürettikleri "yüz sinyallerini", yüz kaslarındaki hareketlerin sayısına ve türlerine bakarak inceledi.

Kediler arası 186 etkileşimi kaydeden araştırmacılar, 413'ü erkek, 275'i dişi kediler tarafından üretilen toplam 688 yüz sinyalini kodladı.

Söz konusu sinyalleri inceleyen araştırmacılar, kedilerin birbiriyle etkileşime girdiğinde 276 farklı yüz ifadesi kullandığını keşfetti.

Kaydettikleri her ifadeye bir anlam yükleyemeseler de araştırmacılar, kodlanan ifadelerin yüzde 45,7'sinin dostça, yüzde 37'sinin saldırgan olduğunu tespit etti.

Kulakları ve bıyıkları öne doğru hareket etmiş ve gözleri kapanmış kedilerin dostane olduğunu belirten araştırmacılar, göz bebekleri küçülmüş ve kulakları kafasına doğru yaslanmış kedilerin saldırgan olduğunu ifade etti.

Nefes alma ve esneme gibi biyolojik süreçlerle ilişkili kas hareketlerinin araştırmaya dahil edilmediği belirtildi.

"Evcilleşmenin, kedilerin yüz sinyallerinin gelişimi üzerinde önemli bir etkisi oldu"

Araştırmanın yazarlarından Brittany Florkiewicz, CNN'e verdiği röportajda, "Çalışmamız, kedi iletişiminin daha önce varsayılandan daha karmaşık olduğunu göstermektedir." dedi.

Florkiewicz, evcilleşmenin kedilerin yüz sinyallerinin gelişimi üzerinde önemli etkisi olduğunu belirtti.

Araştırmacı Florkiewicz, kedilerin insanlarla iç içe yaşadıkları için sosyal açıdan daha toleranslı olduklarını, bu nedenle daha fazla yüz ifadesine sahip olduklarını ancak 267 yüz ifadesi tespit ettiklerinde şaşırdıklarını kaydetti.

Araştırmanın sonuçları, Behavioural Processes dergisinde yayımlandı.



Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash
TT

Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash

Araştırmacılar, işyerinde akıllı telefonunuzu kenara koymanın ertelemeyi durdurmak için yeterince iyi bir strateji olmayabileceğini söyledi.

Akıllı telefon erişiminin sınırlandırılması kullanımın azalmasına sağlasa da yakın zamanda yapılan çalışmada, katılımcıların sadece odaklarını farklı bir cihaza kaydırdığı tespit edildi.

Londra Ekonomi Okulu'ndan araştırmacı Dr. Maxi Heitmayer yaptığı açıklamada, "Bu çalışma, akıllı telefonu bir kenara bırakmanın işin bölünmesini ve ertelemeyi azaltmak ya da odaklanmayı artırmak için yeterli olmayabileceğini gösteriyor" dedi.

Sorun cihazın kendisinden değil, cihazlarımızla geliştirdiğimiz alışkanlık ve rutinlerden kaynaklanıyor.

Heitmayer, Frontiers in Computer Science adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın yazarı.

Bu küçük deneyde Londra'da yaşayan, çalışan ya da okuyan 22 katılımcı yer aldı. Çoğunluğu kendini kadın olarak tanımlıyordu ve yaşları 22'yle 31 arasındaydı.

Katılımcılardan iki gün boyunca özel, ses geçirmez odada çalışmaları ve normalde iş için yanlarında bulundurdukları cihazları getirmeleri istendi. Özellikle, bildirim ayarlarında herhangi bir değişiklik yapmadılar.

Deneylerden birinde telefonlar doğrudan katılımcıların masasına yerleştirildi. Bir diğerindeyse telefon, yaklaşık 1,5 metre uzaklıktaki ayrı bir masaya yerleştirildi. Telefon daha uzakta olduğunda, araştırmacılar daha az kullanıldığını ancak dikkatin daha yakındaki dizüstü bilgisayara kaydığını tespit etti.

Heitmayer, "Bu sizin sevdiklerinizle ve işinizle olan bağlantınız. Navigasyon sisteminiz, çalar saatiniz, müzik çalarınız ve bilgi kaynağınız. Beklendiği üzere kişiler, her şeyi yapan araca yöneliyor" dedi.

Net amacınız olmasa bile, sosyal medya hesaplarınızı içerdiğini ve eğlence sağlayabileceğini biliyorsunuz.

Kişilerin işin bölünmesinin önüne geçmek için yapabileceği şeyler var. Bildirimlerini belirli zamanlarda gelecek şekilde ayarlayabilirler. Telefonlarını sessize alabilirler.

Ancak özellikle sosyal medya uygulamalarının cazibesinden ötürü çekim gücü epey yüksek. Reviews.org'un 2023'teki araştırmasına göre, Amerikalıların yüzde 40'ından fazlası telefonlarına bağımlı olduğunu kabul ediyor.

Heitmayer, "Telefonlarımızı kullanırken her birimizin verdiği ve hiç adil olmayan bir savaş var" diye açıkladı.

Telefonların içinde bulunan ve en çok dikkat çeken şeyler, onları kullanma isteğimize karşı koyamamamızdan büyük kazanç sağlayan büyük şirketler tarafından geliştiriliyor. Tüm bunlar kelimenin tam anlamıyla bile bile yapılıyor.

Independent Türkçe