Tesla, Cybertruck'ın kurşun geçirmez 'canavar modu' versiyonunu sunacak

Tesla milyarderi daha önce Cybertruck'ın "performans" ve "havalı" versiyonlarının da olacağını söylemişti

AFP
AFP
TT

Tesla, Cybertruck'ın kurşun geçirmez 'canavar modu' versiyonunu sunacak

AFP
AFP

Elon Musk, Tesla'nın merakla beklenen Cybertruck'ı bu yılın sonunda piyasaya sürüldüğünde bir "canavar modu versiyonu" sunacağını söyledi.

Joe Rogan'la salı günü yaptığı son röportajda Musk, aracın "canavar modu" versiyonunun sıfırdan saatte 100 kilometre hıza üç saniyenin altında çıkabileceği umudunu dile getirdi.

Ayrıca X/Twitter'ın multimilyarder sahibi daha önce Cybertruck'ın "performans" ve "müthiş" versiyonlara sahip olacağını söylemişti.

Fakat Musk, elektrikli aracın (EA) bu versiyonlarına dahil edilecek diğer özellikler hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Ayrıca kasımda piyasaya sürülmesi beklenen Cybertruck'ın kurşun geçirmez çelik panellere ve kurşun geçirmez cam satın alabilme seçeneğine sahip olacağını da tekrarladı.

Musk, "İsterseniz her şeyi kurşun geçirmez yapabilirsiniz fakat camın kurşun geçirmez olması için çok kalın olması gerekir, bu yüzden yukarıya ve aşağıya doğru hareket edemez" dedi.

Röportaj sırasında Rogan, aracın paslanmaz çelik gövdesine ok atmayı denedi. Ok, Cybertruck'ın yan tarafında küçük bir göçüğe neden oldu.

Musk, gelecek günlerdeki tanıtımların Cybertruck'ın kurşun geçirmez olduğunu göstereceğini söyledi. Tesla devi, bir tanıtımda araca Thompson hafif makineli tüfek, 45 mm'lik bir pompalı tüfek ve 9 mm'lik bir silahla ateş edileceğini söyledi.

Musk şöyle dedi:

Kamyonetlerin dayanıklı olması gerekir, değil mi?

"Gelecekten gelen zırhlı personel taşıyıcı" denen kamyonetin kurşun geçirmez yapısı, tanıtıldığından bu yana yoğun ilgi konusu oldu.

Cybertruck'ın dayanıklılığına dair 2019'daki ilk tanıtımı, Musk'ın bir izleyiciyi küçük bir metal top atmaya davet etmesinin ardından aracın camının hemen kırılmasıyla fiyaskoya dönüşmüştü.

"Aman tanrım. Belki de bu biraz fazla sert oldu. İçeri girmedi, elde var bir... geliştirilmesi gereken şeyler var" diyen Musk, daha sonra sosyal medyada etkinlikten önceki testlerin pencereyi zayıflattığını ekledi.

Tesla'nın patronu "Kapıdaki balyoz darbesi camın tabanını çatlattı, bu yüzden çelik top sekmedi. Pencereye çelik topu atmalıydık, *sonra* kapıya balyozla vurmalıydık" demişti.

Geçen ay Musk, Cybertruck'ın yakın gelecekte şirketin kârını canlandıracağına dair umutları hüsrana zayıflattı. Bilanço açıklama toplantısında, kamyonet kârlı hale gelmesinin en az 18 ay süreceğini açıkladı.

Tesla'nın efendisi, yatırımcılara ve analistlere "Cybertruck'la seri üretime ulaşmada ve nakit akışını pozitif hale getirmede büyük zorluklar yaşanacak" dedi.

Musk "Bunu başarmak için muazzam miktarda kan, ter ve gözyaşı gerek" dedi.

Independent Türkçe



Türkiye'de bulunan kafatasının Kleopatra'nın kardeşine ait olmadığı ortaya çıktı

1929'da bulunan kafatasının yanındaki kağıtta "Efes'teki kafatası" yazıyor (Gerhard Weber/Viyana Üniversitesi)
1929'da bulunan kafatasının yanındaki kağıtta "Efes'teki kafatası" yazıyor (Gerhard Weber/Viyana Üniversitesi)
TT

Türkiye'de bulunan kafatasının Kleopatra'nın kardeşine ait olmadığı ortaya çıktı

1929'da bulunan kafatasının yanındaki kağıtta "Efes'teki kafatası" yazıyor (Gerhard Weber/Viyana Üniversitesi)
1929'da bulunan kafatasının yanındaki kağıtta "Efes'teki kafatası" yazıyor (Gerhard Weber/Viyana Üniversitesi)

1929'da Türkiye'de keşfedilen kafatasının Kleopatra'nın kız kardeşine ait olmadığı ortaya çıktı. 

İzmir'deki Efes Antik Kenti'nde yer alan Oktagon adlı yapıda yaklaşık 100 yıl önce bir kafatası bulunmuştu. Mezarda herhangi bir eşya yoktu ancak arkeologlar burada önemli bir genç kadının yattığını düşünmüştü.

Daha sonra 1982'de antik kentin başka bir kısmında iskeletin geri kalanı ortaya çıkmıştı. Bilim insanları, kafatası ve iskeletin VII. Kleopatra'nın üvey kız kardeşi IV. Arsinoe'ye ait olduğunu öne sürmüştü. 

Aynı babayı paylaşan kız kardeşlerden küçüğü Arsinoe, MÖ 48-47'de ablası Kleopatra ve Jül Sezar'a karşı İskenderiye Kuşatması'nı yürütmüştü. Muharebeyi kaybeden Arsinoe ve birlikleri Efes'teki Artemis Tapınağı'na sığınmıştı. 

Romalı general Marcus Antonius'un emriyle idam edilen Arsinoe, MÖ 41'de hayatını kaybetmişti. 

Yeni bir çalışmada bir grup bilim insanı, 1929'da keşfedilen kafatasını tekrar incelemeye karar verdi.

Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta dün (10 Ocak) yayımlanan çalışmada, radyokarbon tarihleme yöntemi kullanılarak kafatasının MÖ 205-36'dan kaldığı saptandı. Ayrıca kafatası ve daha sonra bulunan iskeletin aynı kişiye ait olduğu da belirlendi. 

Bu bulgular mezarda yatan kişinin gerçekten Arsinoe olabileceğine işaret etse de çalışmanın devamında şaşırtıcı bilgiler ortaya çıktı. 

Bilim insanları kafatasının gelişim seviyesine bakararak bunun 11-14 yaşında birine ait olduğu sonucuna vardı.

Viyana Üniversitesi'nden Gerhard Weber, başyazarı olduğu çalışma hakkında "Ama sonra büyük sürpriz geldi" diyerek ekliyor: 

Kafatası ve uyluk kemiği üzerinde tekrar tekrar yapılan testler, Y kromozomunun varlığını açıkça gösterdi; başka bir deyişle bu kişi erkekti.

Araştırmacılar erkek çocuğun kafatasında bazı anomaliler de gözlemledi. Örneğin normalde 65 yaşından önce kaynaşmayan kafatası çizgileri birleşmiş ve çocuğun kafası asimetrik bir hal almıştı.

Ekibe göre en ilginç bulguysa üst çenesinin yeterince gelişmemiş olmasıydı. Çenedeki eklemleri ve geriye kalan iki dişi inceleyen ekip, çocuğun ciddi çiğneme sorunları yaşadığını düşünüyor. Özellikle azı dişlerinden birinde yüklenme sonucu çatlaklar oluşmuştu.

Bu bozukluklara neyin yol açtığı tespit edilemedi. Bilim insanları D vitamini eksikliği veya genetik bir rahatsızlıktan şüphelense de bu teorileri test etmek için ellerinde yeterince DNA kalıntısı yok.

Araştırmacılar, bu çocuğun neden Oktagon kadar önemli bir yere gömüldüğünün gizemini koruduğunu söyleyerek makalede şöyle yazıyor:

Oktagon'a gömülen kişinin IV. Arsinoe olmadığını ve kalıntılarını aramaya devam etmemiz gerektiğini kesin bir şekilde söyleyebiliriz.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, Scientific Reports