NASA’nın Jüpiter’e giden uzay aracı Lucy, ilk asteroitle karşılaştı

Son ikisinin yanından 2033'te geçeceği tahmin ediliyor

1 kilometre genişliğindeki 152830 Dinkinesh muhtemelen, Lucy'nin Jüpiter'e yolculuğunda karşılaşacağı asteroitlerin muhtemelen en küçüğü olacak (NASA)
1 kilometre genişliğindeki 152830 Dinkinesh muhtemelen, Lucy'nin Jüpiter'e yolculuğunda karşılaşacağı asteroitlerin muhtemelen en küçüğü olacak (NASA)
TT

NASA’nın Jüpiter’e giden uzay aracı Lucy, ilk asteroitle karşılaştı

1 kilometre genişliğindeki 152830 Dinkinesh muhtemelen, Lucy'nin Jüpiter'e yolculuğunda karşılaşacağı asteroitlerin muhtemelen en küçüğü olacak (NASA)
1 kilometre genişliğindeki 152830 Dinkinesh muhtemelen, Lucy'nin Jüpiter'e yolculuğunda karşılaşacağı asteroitlerin muhtemelen en küçüğü olacak (NASA)

NASA'nın Jüpiter'e gönderdiği uzay aracı Lucy, yolculuk sırasında 10 asteroitten ilki, "Dinkinesh"le dün karşılaştı.

Jüpiter ve Mars arasındaki asteroit kuşağında yol alan Lucy, Mars'ın 480 kilometre ilerisindeki küçük Dinkinesh'in yanından geçti.

Bu geçişi "hızlı bir merhaba" olarak nitelendiren NASA'ya göre, uzay aracı saatte 16 bin kilometre hızla asteroide yaklaştı.

Dinkinesh'e 435 kilometre yaklaşan Lucy, ileride karşılaşacağı daha büyük asteroitler için kendi araçlarını test etti.

Jüpiter’in yörüngesini paylaşan Truva asteroitlerini incelemekle görevlendirilen Lucy, 16 Ekim 2021'de yola çıkmıştı. 

Lucy'nin son iki asteroidin yanından 2033'te geçeceği tahmin ediliyor.

Yaklaşık 1 milyar dolar bütçe ayrılan projedeki uzay aracının adı, 1974'te bugünkü Etiyopya'da fosili bulunan ve yaklaşık 3,2 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen primattan geliyor.

Dinkinesh asteroidinin adı da aynı fosilden geliyor. Fosilin Etiyopya'nın resmi dili Amharca'daki adı olan Dinkinesh, "harikasın" anlamını taşıyor.

Lucy'nin ikinci olarak geçeceği asteroid 52246 Donaldjohanson'un adıysa fosili keşfeden Donald Johanson'dan geliyor.

Çarşamba günkü uçuş, NASA'nın "Asteroit Sonbaharı" dediği dönemin içinde gerçekleşti. Eylül ayında Osiris-Rex isimli uzay aracından ilk asteroit örnekleri, 7 yıl önce çıkılan yolculuğun tamamlanmasıyla Dünya'ya ulaşmıştı.

Ekim ayında da NASA, 2 yıl boyunca metal bakımından zengin olan "Psyche" asteroidini incelemek üzere uzay aracını fırlattığı duyurmuştu.

Ancak Lucy, diğerlerinin aksine herhangi bir asteroitte durmayacak ve örnek toplamayacak.

Uzay aracının uçuştan tüm resim ve verileri göndermesinin bir hafta sürmesi bekleniyor. 

Öte yandan Lucy'ye fırlatılmadan önce insanlığa ve Dünya'da yaşama dair anlamlı mesajlar içeren plakalar yerleştirilmişti.

Uzay aracında yazar Orhan Pamuk'tan bir alıntı ve "Ağaca balta vurmuşlar 'sapı bendendir' demiş" şeklindeki Türk atasözü İngilizce çevirisiyle plakadaki yerini almıştı.

Independent Türkçe, AP, Space, SciTechDaily



Renkli televizyonlar rüyaları nasıl değiştirdi?

Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)
Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)
TT

Renkli televizyonlar rüyaları nasıl değiştirdi?

Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)
Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)

İnsanların rüyalarını renkli veya siyah beyaz görmesi, doğdukları yılla yakından bağlantılı. 

1950'lerde çoğu kişinin siyah beyaz rüya gördüğü düşünülürken, toplumun büyük bir kesimi nadiren renkli rüya gördüğünü aktarıyordu. 

Ancak yapılan araştırmalar, renkli televizyonların yaygınlaşmasıyla siyah beyaz rüya görenlerin oranında ciddi bir azalma yaşandığını gösteriyor. 

2017'de Almanya'da yapılan bir çalışmada 2 bin civarındaki katılımcının yarısı rüyalarını renkli gördüğünü söylemişti. Yüzde 10'u siyah beyaz rüya gördüğünü belirtirken, yüzde 40'ı da renkleri hatırlamadığını ifade etmişti. 

Bilim insanları şirketlerin rüyalara reklam yerleştirme girişimlerini değerlendirdi: "Farkında bile olmayabiliriz"

Uzmanlar, gelişim çağında renkli veya siyah beyaz televizyon yayınları izlemenin bu veriler üzerinde etkisi olduğunu düşünüyor. 

2008'de yayımlanan bir araştırmada, 55 yaşından büyük kişilerin sadece yüzde 34 oranında renkli rüya gördüğü kaydedilmişti. 

Renkli sinema filmleri ve televizyon yayınlarının 1950 ve 1960'larda yaygınlaştığı düşünülürse, bu kişiler çocukluk dönemlerinde daha çok siyah beyaz içerikler tüketmiş olmalı. 

Aynı çalışmada 25 yaşından genç kişilerinse yüzde 68 oranında renkli rüya gördüğü tespit edilmişti. 

İki grubun rüyalarındaki renkleri hatırlamama oranlarıysa birbirine yakın çıkmıştı. 

Dundee Üniversitesi'nde yaptığı doktora çalışması kapsamında bu araştırmayı yürüten Eva Murzyn, çocukken izlenen filmlerin rüyaları şekillendirebileceğini düşünüyor. Özellikle 11 yaşından önce renkli içeriklere maruz kalan kişilerin renkli rüya görme ihtimalinin arttığını ekliyor:

Filmler duygusal yoğunluğa sahiptir ve kişiyi içine çeker; bu da renk şemalarının rüya üretimine dahil edilmesine yol açabilir.

Diğer yandan insanlar rüyayı renkli görse de daha sonradan siyah beyaz gördüğünü hatırlıyor olabilir. 

Harvard Tıp Fakültesi'nde rüyalar üzerine çalışan psikolog Deirdre Barrett, renkleri hatırlamanın dikkat ve hafızayla ilişkili olduğunu ifade ediyor. 

Örneğin bir restoranda yemek yiyen bir kişinin daha sonra garsonun ne renk gömlek giydiğini hatırlamayabileceğini söyleyen psikolog, rüyalar için de benzer bir durumun geçerli olduğunu ekliyor.

Barrett ayrıca rüyanın detaylarını anımsama becerisinin genellikle yaşla birlikte gerilediğini söylüyor. 

Uzmanlar rüyadaki renklerin öneminin kişiden kişiye değişebildiği görüşünde. Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi İnsan Uyku Bilimi Merkezi'nden Eti Ben Simon "Rüyalar son derece özneldir ve genellikle rüya gören kişinin hayatını ve günlük etkileşimlerini yansıtır" diyerek ekliyor: 

Örneğin bir ressamın rüyalarındaki renkler, genel olarak renklere karşı daha kayıtsız birine göre daha büyük anlamlar taşıyabilir.

Independent Türkçe, Washington Post, Huffington Post, International Journal of Dream Research, Consciousness and Cognition