İlk Yapay Zeka Zirvesi toplandı

Zirveye katılanlar iki gün boyunca "ChatGPT" gibi gelişmiş yapay zeka programlarının potansiyel risklerini tartıştılar (AFP)
Zirveye katılanlar iki gün boyunca "ChatGPT" gibi gelişmiş yapay zeka programlarının potansiyel risklerini tartıştılar (AFP)
TT

İlk Yapay Zeka Zirvesi toplandı

Zirveye katılanlar iki gün boyunca "ChatGPT" gibi gelişmiş yapay zeka programlarının potansiyel risklerini tartıştılar (AFP)
Zirveye katılanlar iki gün boyunca "ChatGPT" gibi gelişmiş yapay zeka programlarının potansiyel risklerini tartıştılar (AFP)

İlk küresel Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi'nin ilk günü, İngiltere'nin merkezindeki oldukça sembolik bir İkinci Dünya Savaşı şifre kırma merkezi olan Bletchley Park Malikanesi'nde tamamlandı.

Siyasi liderler, dev teknoloji şirketlerinin yetkilileri ve yapay zekâ uzmanları, bu devrim niteliğindeki teknolojinin hızla gelişmesinden kaynaklanan riskleri görüşmek üzere Perşembe gününe kadar bir araya geliyor.

Birleşik Krallık, 28 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan ve yapay zekânın risklerini bilimsel temelde tanımlamaya ve anlamaya ve bunları azaltmak için ülkeler arasında koordinasyon içinde politikalar oluşturmaya odaklanan iki yönlü bir gündem belirleyen bir deklarasyon yayınladı.

(Fotoğraf) Elon Musk, Yapay Zeka Güvenliği Zirvesi'ne katılıyor ve Perşembe günü İngiltere Başbakanı ile X platformu üzerinden bir toplantı gerçekleştirecek (AFP)
Elon Musk, Yapay Zeka Güvenliği Zirvesi'ne katılıyor ve Perşembe günü İngiltere Başbakanı ile X platformu üzerinden bir toplantı gerçekleştirecek (AFP)

Musk mahkeme çağrısında bulundu

Zirveye katılan Amerikalı milyarder Elon Musk, "Burada gerçekten amaçladığımız şey, en azından bağımsız bir hakem olan, önde gelen yapay zeka şirketlerinin ne yaptığını izleyebilecek ve en azından alarm verirlerse alarm verebilecek bir üçüncü taraf hakeminin olması için bir denetleyici çerçeve oluşturmaktır. Adil kuralların ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama denetim ve kontrol yapmadan önce olayların doğasını anlamaya başlamalıyız” dedi.

İngiliz hükümeti en azından yapay zekanın risklerinin doğasına ilişkin ilk uluslararası deklarasyona ulaşmayı umuyor. (AFP)
İngiliz hükümeti en azından yapay zekanın risklerinin doğasına ilişkin ilk uluslararası deklarasyona ulaşmayı umuyor. (AFP)

Bazı teknoloji liderleri ve siyasi liderler, yapay zekanın hızlı gelişiminin dünya için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulunarak, hükümetler ve uluslararası kurumlar arasında geleceğe yönelik güvence ve düzenleme arayışı girdi. Batı'nın yapay zekanın güvenli gelişimini yönetme çabalarının ilk adımı olarak, Çinli bir bakan yardımcısı, Elon Musk ve ChatGPT'den Sam Altman gibi teknoloji liderleriyle birlikte ABD ve Avrupa Birliği liderlerine katıldı.

Musk: "Adil kuralların ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama denetim ve kontrol yapmadan önce olayların doğasını anlamaya başlamalıyız" (DPA)
Musk: "Adil kuralların ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama denetim ve kontrol yapmadan önce olayların doğasını anlamaya başlamalıyız" (DPA)

1 Kasım’da aralarında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve "G7” ülkelerinin liderleri arasında zirveye katılacak tek kişi olan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin de bulunduğu üst düzey siyasi temsilcilerin bir araya gelmesi bekleniyor.

Perşembe günü Elon Musk, zirvenin ardından İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile de görüşecek, Musk'ın "X" platformundaki tweetinde duyurduğu üzere görüşme de "X" üzerinden gerçekleşecek.

G7 planı

Zirve sırasında İngiltere Dijital Teknoloji Bakanı Michelle Donnellan, bu kadar çok sayıda kilit oyuncuyu tek bir odada bir araya getirmenin bile bir başarı olduğunu söyledi. Donnellan sözlerine şöyle devam etti: "İlk kez, yapay zekânın sınırlarını çevreleyen risklere sadece bağımsız olarak değil, toplu olarak bakmamız gerektiği konusunda hemfikir olan ülkeler var."

Çin, yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesindeki rolü göz önüne alındığında önemli bir katılımcı olarak öne çıkıyor. ABD, zirve öncesinde Pekin'le temasın öncelikle İngiltere'den geldiğini açıkça belirtti ve Londra'daki Büyükelçisi Jane Hartley, Reuters'e şunları söyledi "Bu Birleşik Krallık'ın davetidir, ABD'nin değil." ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris de ABD Başkanı Joe Biden'ın Pazartesi günü bir kararname imzalamasının ardından Çarşamba günü Londra'da hükümetinin yapay zeka konusundaki tutumunu netleştirdi.

Harris'in konuşmasının zamanlaması ve yeri, Washington'un Sunak zirvesini gölgelemeye çalıştığını öne süren İngiltere'nin iktidardaki Muhafazakar Partisi'nden bazılarının tepkisini çekerken, İngiliz yetkililer bu suçlamayı reddederek mümkün olduğunca çok oy istediklerini söyledi. Harris'in Perşembe günü zirvenin ikinci gününe katılması planlanıyor.

(Fotoğraf) ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Yapay Zeka Güvenliği Zirvesi'nin ilk gününde düzenlediği basın toplantısında yapay zeka hakkında konuştu (Reuters)
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Yapay Zeka Güvenliği Zirvesi'nin ilk gününde düzenlediği basın toplantısında yapay zeka hakkında konuştu (Reuters)

Öte yandan, Suudi Veri ve Yapay Zeka Kurumu (SDAIA) Başkanı Dr. Abdullah el-Gamidi, zirve çalışmalarına katılımı sırasında, yapay zekanın bireyler, kurumlar ve hükümetler düzeyinde çağdaş yaşamlarımızdaki önemini ve dünya ülkelerinin isteklerini ve sistemleriyle ilgili planlarını, değerlerini ve rolünü gözden geçirdi.



Paskalya Adası toplumunun çöküşüne dair yeni teori

MS 12. yüzyıldan 17. yüzyılın ikinci yarısına kadar yapılan moai heykellerinin, Paskalya Adası'nın ilk sakinlerinin atalarını temsil ettiği düşünülüyor (AP)
MS 12. yüzyıldan 17. yüzyılın ikinci yarısına kadar yapılan moai heykellerinin, Paskalya Adası'nın ilk sakinlerinin atalarını temsil ettiği düşünülüyor (AP)
TT

Paskalya Adası toplumunun çöküşüne dair yeni teori

MS 12. yüzyıldan 17. yüzyılın ikinci yarısına kadar yapılan moai heykellerinin, Paskalya Adası'nın ilk sakinlerinin atalarını temsil ettiği düşünülüyor (AP)
MS 12. yüzyıldan 17. yüzyılın ikinci yarısına kadar yapılan moai heykellerinin, Paskalya Adası'nın ilk sakinlerinin atalarını temsil ettiği düşünülüyor (AP)

Paskalya Adası halkının çöküşüne ekokırımın yol açmadığı ve topluluğun hiçbir zaman sanıldığı kadar büyümediği öne sürüldü. 

Büyük Okyanus'un güneydoğusunda yer alan adadaki ilk yerleşimin MS 1000 civarında başladığı düşünülüyor. 

Rapa Nui diye bilinen bölgenin Polinezya kökenli yerli halkının palmiye ağaçlarını kesip çevreye zarar vermesiyle çöktüğü kabul ediliyor. 18. yüzyılda adaya gelen Avrupalıların yıkıma uğramış bir toplumla karşılaştığı iddia ediliyor.

Öte yandan 2020'de yayımlanan bir araştırmada moai adlı devasa taş heykelleriyle tanınan Rapa Nui halkının, Avrupalılar bölgeye geldiğinde faaliyetlerine, özellikle de heykel yapımına devam ettiği bulunmuştu.

Cuma günü Science Advances adlı hakemli dergide yayımlanan araştırma da Paskalya Adası halkının çöküşüne dair genel kabule meydan okuyor. Araştırmacılar, Avrupalıların karşılaştığı manzaranın çökmüş bir toplumun kalıntısı değil, ada sakinlerinin normal popülasyonu olduğunu öne sürüyor.

Bilim insanları kızılötesi uydu görüntüleri ve yapay zekaya başvurarak yerli halkın yaptığı kayalık bahçeleri tespit etti. Paskalya Adası'nın yüzlerce yıl önceki sakinleri toprağın verimini artırmak için bu bahçeleri yapıyordu. 

Araştırmacılar kayalık bahçelerin daha önce düşünülenden çok daha az olduğunu tespit etti. 164 kilometre karelik alanın sadece binde 76'sının kayalık bahçelere ayrıldığını bulan ekip, bu yolla en fazla 4 bin kişilik bir halkın var olabileceğini düşünüyor. 

Daha önceki tahminlerse, Rapa Nui halkının zirve yaptığı 15. yüzyılda 16 bin kişinin burada yaşadığı yönündeydi. 

Makalenin ortak yazarı Dr. Dylan Davis "Ekokırımla ilgili en önemli argümanlardan biri, bütün bu moai heykellerini inşa etmek için çok büyük bir nüfus olması gerektiğiydi" diyor:

Ancak büyük bir nüfusu destekleyen arkeolojik kanıtlar yok ve moai'ler üzerinde yapılan çalışmalar, küçük bir nüfusun onları inşa edip taşıyabileceğini gösteriyor. Sadece işbirliği gerekiyordu.

Öte yandan bazı uzmanlar bu çalışmanın yeterince güçlü bir kanıt sunmadığı görüşünde. Paskalya Adası Heykel Projesi Direktörü Jo Anne Van Tilburg, Live Science'a yaptığı açıklamada yeni çalışmanın tek bir veriye dayanmasını eleştiriyor:

Rapa Nui halkının geçim modellerinin tüm bileşenlerini hesaba katmadan (kronolojiden bahsetmiyorum bile) sistemin sürdürülebilir olduğu ya da olmadığı sonucuna varmak nasıl mümkün olabilir? 

University College London'dan Rapa Nui uzmanı Prof. Sue Hamilton da çalışmadaki bu sınırlamaya değiniyor. Yine de ekokırım teorisini boşa düşüren çalışmalar olduğunu belirten Prof. Hamilton şöyle diyor:

Rapa Nui'de nüfus artışı ve peyzajın kötü yönetimi yoluyla ekokırım yapıldığı fikri, en az 10 yıldır giderek daha ikna edici bir şekilde sorgulanıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science Advances, Arkeofili