Bilim insanları zihin okuma cihazı icat etti

Araştırmacılar bunun diğer beyin bilgisayar arayüzü teknolojilerinden daha hızlı ve kullanışlı olduğunu söylüyor

Duke Üniversitesi'nde geliştirilen zihin okuma cihazı, mevcut konuşma protezlerinden önemli ölçüde daha küçük bir alan kaplıyor (Dan Vahaba/Duke Üniversitesi)
Duke Üniversitesi'nde geliştirilen zihin okuma cihazı, mevcut konuşma protezlerinden önemli ölçüde daha küçük bir alan kaplıyor (Dan Vahaba/Duke Üniversitesi)
TT

Bilim insanları zihin okuma cihazı icat etti

Duke Üniversitesi'nde geliştirilen zihin okuma cihazı, mevcut konuşma protezlerinden önemli ölçüde daha küçük bir alan kaplıyor (Dan Vahaba/Duke Üniversitesi)
Duke Üniversitesi'nde geliştirilen zihin okuma cihazı, mevcut konuşma protezlerinden önemli ölçüde daha küçük bir alan kaplıyor (Dan Vahaba/Duke Üniversitesi)

Bilim insanları, kullanıcılarının yalnızca düşüncelerini kullanarak iletişim kurmalarını sağlayan bir beyin implantı icat etti.

ABD'deki Duke Üniversitesi'ndeki nörobilimciler, beyin cerrahları ve mühendisler tarafından geliştirilen konuşma protezi, beyin sinyallerini kelimelere çevirebiliyor.

Araştırmacılar bunun diğer beyin bilgisayar arayüzü ve zihin okuma teknolojilerinden daha hızlı ve kullanışlı olduğunu, nörolojik bozukluklardan mustarip kişilerin hayatlarını değiştirebileceğini iddia ediyor.

Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden nöroloji profesörü Gregory Cogan, "ALS veya locked-in sendromu gibi konuşma yeteneklerini bozabilecek zayıflatıcı motor bozukluklardan mustarip birçok hasta var" dedi.

Ancak iletişim kurmalarını sağlayan mevcut araçlar genellikle çok yavaş ve hantal.

Ekip, özel tasarlanmış 256 mikroskobik beyin sensörünü posta pulu büyüklüğünde tıbbi sınıf bir plastik parçasına yerleştirmeyi başardı ve bu sensörler, tümör aldırmak gibi ilgisiz durumlar için beyin ameliyatı geçiren hastalar üzerinde test edildi.

Katılımcılardan "kug" ve "vip" gibi bir dizi anlamsız kelimeyi dinlemeleri ve ardından bunları yüksek sesle söylemeleri istendi. Sadece 90 saniyelik sözlü veriyle, sinirsel aktiviteyi kelimelere dönüştürmek için bir yapay zeka algoritması kullanıldı.

Araştırmacılar şimdi teknolojiyi geliştirerek hızını artırmayı ve kablosuz hale getirmeyi planlıyor ve devam etmek için Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden 2,4 milyon dolarlık bir hibe aldılar.

Profesör Cogan, "Hareket edebileceksiniz ve bir elektrik prizine bağlı olmak zorunda kalmayacaksınız ki bu gerçekten heyecan verici" dedi.

Duke Beyin Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Jonathan Viventi ise şunları ekledi:

Hâlâ doğal konuşmadan çok daha yavaş olduğu noktadayız ancak oraya ulaşabileceğimiz gidişatı görebiliyoruz.

Araştırma, Nature Communications akademik dergisinde yayımlanan "High-resolution neural recordings improve the accuracy of speech decoding" (Yüksek çözünürlüklü nöral kayıtlar konuşma çözümlemenin doğruluğunu artırıyor) başlıklı çalışmada detaylandırıldı.

Independent Türkçe 



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news