NASA evrenin en renkli resmini yayımladı

Nasa, James Webb ve Hubble uzay teleskoplarından gelen verileri birleştirerek bir galaksi kümesinin daha önce görülmemiş görüntüsünü oluşturdu

MACS0416 galaksi kümesinin bu pankromatik görüntüsü, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan kızılötesi gözlemlerle, NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan görünür ışık verilerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu (NASA/ESA/CSA/STScI/IFCA/UWA/ASU/MU)
MACS0416 galaksi kümesinin bu pankromatik görüntüsü, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan kızılötesi gözlemlerle, NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan görünür ışık verilerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu (NASA/ESA/CSA/STScI/IFCA/UWA/ASU/MU)
TT

NASA evrenin en renkli resmini yayımladı

MACS0416 galaksi kümesinin bu pankromatik görüntüsü, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan kızılötesi gözlemlerle, NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan görünür ışık verilerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu (NASA/ESA/CSA/STScI/IFCA/UWA/ASU/MU)
MACS0416 galaksi kümesinin bu pankromatik görüntüsü, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan kızılötesi gözlemlerle, NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan görünür ışık verilerinin birleştirilmesiyle oluşturuldu (NASA/ESA/CSA/STScI/IFCA/UWA/ASU/MU)

NASA şimdiye kadar oluşturduğu en renkli evren resmini yayımladı.

Uzay ajansı bu görüntüyü James Webb ve Hubble uzay teleskoplarından gelen verileri birleştirip daha önce hiç görülmemiş bir ışığı tek bir görüntüde yakalayarak oluşturdu.

Resim, Dünya'dan yaklaşık 4,3 milyar ışık yılı uzaklıktaki MACS0416 olarak bilinen galaksi kümesini gösteriyor.

NASA'dan yapılan açıklamada, fotoğraftaki kırmızılar, maviler ve parlak sarıların evrenin şimdiye kadar çekilmiş en kapsamlı görüntülerinden birini temsil ettiği belirtildi. En kısa maviden en uzun kırmızıya kadar renkler, yakalanan ışığın dalga boylarını temsil ediyor.

Bu renkler aynı zamanda galaksilerin uzaklıklarını da göstermeye yardımcı oluyor. Daha yakın ve daha aktif olan galaksiler mavi olma eğilimindeyken, kırmızı olanlar daha uzakta. Fakat bazıları da kırmızı çünkü galaksideki muazzam miktardaki kozmik toz, yıldızlardan gelen ışığın mavisini emiyor.

Görüntü, her iki teleskop tarafından yakalanan hem görünür hem de kızılötesi ışığın bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. Orijinal görüntüler, şimdiye kadar tespit edilen en sönük ve en genç galaksilerden bazılarını yakalayan Hubble tarafından 2014'te çekilmiş ve sonrasında erken evrene daha da fazla bakmak için Webb'in kızılötesi verileriyle birleştirilmiş.

Nefes kesici bir görüntü oluşturmanın yanı sıra, araştırmacılar galaksi kümesini ve bir bütün olarak evren için ne anlama gelebileceğini gözlemlemek üzere bu görüntünün verilerini zaten inceliyorlardı.

Webb gözlemleri, zaman içinde parlaklığı değişen nesneler olan "geçicileri" bulmak için kullanılabiliyor. Görüntüde 14 kadar geçici cisim var; bunların çoğunun muhtemelen daha parlak hale gelen bireysel yıldızlar, az bir kısmınınsa süpernova olduğu düşünülüyor.

Columbia'daki Missouri Üniversitesi'nden bilimsel sonuçları açıklayan bir makalenin baş yazarı Haojing Yan, "MACS0416'ya hem çok renkli olduğu için hem de içinde bulduğumuz bu titrek ışıklar nedeniyle Noel Ağacı Gökada Kümesi adını verdik. Her yerde geçicileri görebiliyoruz" dedi.

Bunların arasında Mothra adlı nesne özellikle dikkat çekici. Kütleçekimsel merceklenme denen bir süreçle 4 bine kadar büyütülen bu nesnenin dikkat çekici olmasının sebebi hem yeni Webb görüntülerinde hem de orijinal Hubble görüntülerinde yer alması

Bilim insanları bunun nasıl gerçekleştiğini hâlâ bilmiyorlar çünkü bir şeyi bu kadar büyütmek için gereken galaksi kümeleri ve yıldızların hassas bir hizalanması vardır ve değişmesi beklenir. Bilim insanları bunun muhtemel açıklamasının Güneşimizden bir milyon kat daha büyük olabilecek ve tanımlanamayan başka bir görülmemiş nesne olduğuna inanıyor.

İspanya'daki Kantabria Fizik Enstitüsü'nden bulguyu detaylandıran makalenin başyazarı Jose Diego, "En olası açıklama, Webb'in doğrudan göremeyeceği kadar soluk olan küresel bir yıldız kümesi" dedi. 

Ancak bu ek merceğin gerçek doğasını henüz bilmiyoruz.

Bulgular, biri The Astrophysical Journal'da yayımlanacak olan, diğeri de halihazırda Astronomy & Astrophysics'te yer alan iki yeni makalede ayrıntılı olarak açıklanmakta.

Independent Türkçe



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news