Güneş'te ilk kez kutup ışıkları görüldü

Çarpıcı manzara, Güneş lekesinin 40 bin kilometre üzerinde ortaya çıktı

Söz konusu gözlemler, yıldızlardaki yoğun radyo patlamalarına ilişkin bilgi dağarcığını yeniden şekillendirebilir (Sijie Yu)
Söz konusu gözlemler, yıldızlardaki yoğun radyo patlamalarına ilişkin bilgi dağarcığını yeniden şekillendirebilir (Sijie Yu)
TT

Güneş'te ilk kez kutup ışıkları görüldü

Söz konusu gözlemler, yıldızlardaki yoğun radyo patlamalarına ilişkin bilgi dağarcığını yeniden şekillendirebilir (Sijie Yu)
Söz konusu gözlemler, yıldızlardaki yoğun radyo patlamalarına ilişkin bilgi dağarcığını yeniden şekillendirebilir (Sijie Yu)

Bilim insanları Güneş'in yüzeyinde, Dünya'daki kutup ışıklarına çarpıcı biçimde benzeyen radyo dalgaları görüntüledi.

Çarpıcı manzara, bir Güneş lekesinin 40 bin kilometre üzerinde ortaya çıktı. Güneş'te manyetik kuvvetin çok yoğun olduğu ve bir miktar ısının yıldızın yüzeyine ulaşmasının engellendiği bölgelere Güneş lekesi adı veriliyor.

Gökbilimciler, söz konusu lekenin üzerinde ortaya çıkan radyo dalgalarını bir hafta boyunca gözlemledi.

Geçmişte uzak yıldızlardan gelen ve kutup ışıklarını andıran sinyaller tespit edilmişti. Ancak ilk kez Güneş'ten bu tür sinyaller geldiği görüldü.

Gözlemlerden elde edilen bulgular 13 Kasım'da hakemli bilimsel dergi Nature Astronomy'de yayımlandı.

New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nden başyazar Sijie Yu, "Bu, dakikalar veya saatler süren tipik ve geçici radyo patlamalarından epey farklı" dedi:

Yıldızların manyetik süreçlerine ilişkin anlayışımızı değiştirebilecek heyecan verici bir keşif yaptık.

Bu şaşırtıcı manzaranın, Güneş'teki patlamalarda ortaya çıkan elektronların lekenin güçlü manyetik alan çizgileri boyunca hızlanmasının sonucu olduğuna inanılıyor.

Söz konusu manzarayı ortaya çıkaran emisyonların frekansı, 1 milyon kHz'ye kadar çıkıyor. Dünya'daki tipik kutup ışıklarının frekansıysa 100 ve 500 kHz arasında değişiyor.

Yu, "Güneş lekesinin manyetik alanı, Dünya'nınkinden binlerce kat daha güçlü" ifadelerini kullandı.

Çalışmanın ortak yazarı Surajit Mondal da konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Uzun ömürlü yıldız lekelerinin olduğu bir sistemde enerjik parçacıkların ve manyetik alanların nasıl etkileşime girdiğine dair bulmacanın parçalarını bir araya getirmeye başlıyoruz.

Independent Türkçe



"Kurtların lolipopu" ortaya çıktı

Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
TT

"Kurtların lolipopu" ortaya çıktı

Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))

Etiyopya'daki kurtların epey tatlı bir nektarı adeta lolipop gibi yaladığı kaydedildi. Araştırmacılar nektar yeme alışkanlığına sahip bir büyük etçil hayvanın ilk kez tespit edilmiş olabileceğini düşünüyor.

Habeş kurdu diye bilinen Canis simensis, dünyadaki en nadir yabani köpek türü. Etiyopya Yükseltileri'ne endemik olan bu etçil türün 500'den az üyesi kaldı. 

Oxford Üniversitesi'nden Sandra Lai ve ekip arkadaşları, Habeş kurtlarını incelerken beklenmedik bir şey keşfetti. 

Bulgularını Ecology adlı hakemli dergide 19 Kasım'da aktaran araştırmacılar, takip ettikleri 6 kurdun sık sık fener çiçeklerinin (Kniphofia foliosa) nektarını yaladığını gözlemledi.

4 gün boyunca izlenen hayvanlar tek bir yolculukta bazen 30 ayrı bitkiyi ziyaret ediyordu.

Bölge halkı bu çiçeğin nektarını tatlandırıcı olarak kullanırken, makalenin ortak yazarı Claudio Sillero da ağza hoş gelen bir tatlılığı olduğunu söylüyor:

Daha sonra kurtların da aynı şeyi yaptığını gördüğümde, bu alışılmadık enerji kaynağının tadını çıkardıklarını anladım.

Habeş kurtları, nektarla beslendiği kaydedilen ilk büyük etçil tür olabilir. Bilim insanları, uzun dilleri ve buna uygun şekilde gelişmiş burunları olmayan büyük etçillerin nektar tüketmesinin beklenmedik olduğunu söylüyor.

Ayrıca bitkilerin çok az nektar üretmesinden dolayı da kurtlara pek cazip gelecekleri düşünülmüyordu.

Diğer yandan Habeş kurtları, fener çiçeklerinin en çok nektar üreten kısımlarını yalayarak bu sorunun üstesinden geliyor gibi görünüyor.

Lai "Bildiğim kadarıyla başka hiçbir büyük etçil yırtıcı hayvan nektarla beslenme davranışı sergilemiyor ancak bazı hepçil ayılar nadiren de olsa fırsatçı bir şekilde nektar arayabilir" diyor. 

Nektarı yalayan kurtların ağzının polenle kaplandığını gören araştırmacılar, bunları bitkiden bitkiye taşıdıklarından şüpheleniyor.

Henüz kanıtlanmayan bu durum, Habeş kurtlarını polen taşıyıcı görevi gören ilk etçil hayvan yapabilir. 

Lai, "Bu davranış ilginç çünkü uçmayan memelilerde nektarla beslenme ve polen taşımanın şu anda bilinenden daha yaygın olabileceğini ve bu daha az bilinen taşıyıcıların ekolojik öneminin düşündüğümüzden daha yüksek olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Bu çok heyecan verici.

Araştırmacılar kurtları incelemeye devam ederek hem nektarın beslenme alışkanlıklarındaki yerini hem de bitkilerin polenleşmesinde nasıl bir rol oynadıklarını daha iyi anlamayı umuyor.

Ayrıca bazı hayvanların yavrularını da çiçeklere götürdüğünü gören ekip, kültürel bir aktarım yapıldığından şüpheleniyor.

Independent Türkçe, New Scientist, Live Science, Ecology