Acer'dan Şarku’l Avsat'a: Yapay zekayı e-bisikletlerimize entegre ediyoruz.

Bisiklet, paslanmaz karbon kayış motorunun yanı sıra geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış havasız tekerlekler içeriyor. (Acer)
Bisiklet, paslanmaz karbon kayış motorunun yanı sıra geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış havasız tekerlekler içeriyor. (Acer)
TT

Acer'dan Şarku’l Avsat'a: Yapay zekayı e-bisikletlerimize entegre ediyoruz.

Bisiklet, paslanmaz karbon kayış motorunun yanı sıra geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış havasız tekerlekler içeriyor. (Acer)
Bisiklet, paslanmaz karbon kayış motorunun yanı sıra geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış havasız tekerlekler içeriyor. (Acer)

Geleneksel ulaşım türlerinin yarattığı çevresel zorlukların giderek daha fazla farkına varıyoruz ancak elektrikli mobilite veya e-mobilitenin ortaya çıkışı, daha sürdürülebilir bir gelecek için bir umut ışığı olarak duruyor.

Elektrikli bisikletler ve hatta e-bisikletler, sürdürülebilir ve verimli bir ulaşım aracı olarak hızla popülerlik kazanıyor.

Peki bu motosikletler yapay zekaya olan bağımlılıklarıyla nasıl daha da öne çıkabilir?

rt5y6
"ebiiRide" uygulaması, pil kullanımını mesafeye göre ayarlayarak kullanıcıların gidecekleri yere ulaşmalarını sağlıyor (Acer)

Acer, akıllı ve sürdürülebilir mobilite ürünleri sunan pek çok küresel şirket arasında yer alıyor. Acer Orta Doğu Ürün ve Pazarlama Birimi Başkanı Jomana Karam, Dubai'de Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportajda yapay zekânın mobiliteyi nasıl geliştirebileceğini anlattı.

"ebii", yapay zeka teknolojileriyle desteklenen ve kullanıcının kolay ve keyifli bir sürüş deneyimi yaşaması için ihtiyaç duyduğu her şeyi içeren bir elektrik motoru ve kontrol ünitesiyle donatılmış bir e-bisiklettir.

ebiiAssist özelliği sürüş koşullarına, pedal kuvvetine ve sürücü tercihlerine uyum sağlayarak sorunsuz bir deneyim sunar. Bisiklet, hafif ve sade tasarımının yanı sıra uzun ömürlü bataryası ve akıllı güvenlik özellikleri sayesinde çevreye olan duyarlılığını yansıtıyor.

Acer, e-bisiklet pazarına girmek için MPS Energy'den güç sistemi ve Xplova'dan bisiklet alanı için bilgi işlem yetenekleri de dahil olmak üzere bir dizi iştirakinin yeteneklerini kullandı.

Akıllı kontrol ünitesi, tek bir operasyon merkezinden çok çeşitli özellikleri çalıştırdığı ve yönlendirdiği için ebii bisikletin tasarımının çekirdeğini oluşturuyor.

Ebii bisiklet, sağlam bir tek kollu çatal tasarımına monte edilmiş, elektrik motoruna yakın yerleştirilmiş bir ön tekerleğe sahiptir. Bisiklette ayrıca 250/350 watt'lık bir elektrik motoru ve 48 voltluk bir "CAN" şanzıman bulunuyor. 40 Newton/metre tork performansına sahip olan bisiklet, sürücülerine saatte 25 kilometreye kadar hızlarda yardımcı olabiliyor.

Motosikletin merkezi, sürücünün tercihlerine bağlı olarak ön, orta veya arka kısımda da ayarlanabilir.

E-bisiklet AI teknolojileri, "ebiiGO" uygulaması aracılığıyla kullanıcı analizlerini toplamak için büyük veri yeteneklerinden yararlanıyor. Kullanıcılar Bluetooth teknolojisi aracılığıyla telefonlarını e-bisiklete bağlayabilir ve sürüş deneyimini geliştirmek için önerilen rotaları, pil ömrünü, bisiklet hızını, otomatik kilit açma ayarlarını vb. kontrol etmek için uygulamayı kullanabilir.

ebiiRide adaptif sürüş kontrolü uygulaması, bisikleti kullanırken gücünüzün tükenmemesini sağlamak için ebiiAssist özelliği ile birlikte çalışır. Kullanıcılar uygulama tarafından sağlanan 3 mod arasında seçim yapabilirler. Enerji tasarrufu için "Eco" modu, akıllı dengeleme için "My ebii" modu ve mevcut yol koşullarına ve varış noktasına olan mesafeye bağlı olarak hızı ve motor gücünü ayarlamak için "Boost" modu içerir.

Acer'ın ebii e-bisikleti Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'da 1.999 dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science