OpenAI'ın görevden alınan CEO'su Altman Microsoft'a katıldı

OpenAI kurucu ortağı ve eski üst yöneticisi (CEO) Sam Altman, görevden alınmasının ardından yapay zeka araştırmalarının başı olarak Microsoft'a katıldı

Sam Altman (AA)
Sam Altman (AA)
TT

OpenAI'ın görevden alınan CEO'su Altman Microsoft'a katıldı

Sam Altman (AA)
Sam Altman (AA)

Microsoft CEO'su Satya Nadella, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, OpenAI ile ortaklıklarına bağlı kaldıklarını vurgulayarak, şirketin CEO'su Emmett Shear ve OpenAI'ın yeni liderlik ekibi ile çalışmayı sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti.

OpenAI'ın kurucu ortakları Sam Altman ile Greg Brockman'ın çalışma arkadaşlarıyla birlikte yeni bir gelişmiş yapay zeka araştırma ekibine liderlik etmek üzere Microsoft'a katılacaklarını bildiren Nadella, ekibin başarıları için gereken kaynakları sağlamak üzere hızla hareket edeceklerini kaydetti.

OpenAI'a geçici CEO atandı

OpenAI, canlı görüntü akışı platformu Twitch'in kurucu ortağı Emmett Shear'ı geçici CEO olarak atadı.

Shear, X'ten yaptığı açıklamada, "hayatında bir kez çıkacak bir fırsatı değerlendirdiğini" ve OpenAI'ın geçici CEO'su olmayı kabul ettiğini bildirdi.

Microsoft ile ortaklıklarının güçlü olmaya devam ettiğini belirten Shear, gelecek haftalarda tüm müşterilere iyi hizmet vermeyi sürdürmenin önceliği olacağını kaydetti.

Shear, Altman'ın görevden alınmasına ilişkin süreç ve iletişimin kötü yürütüldüğünü, bu durumun şirkete olan güvene ciddi şekilde zarar verdiğini ifade etti.

Gelecek 30 gün için üç aşamalı bir planı olduğunu bildiren Shear, Altman'ın ayrılışını araştırmak için bağımsız bir araştırmacı tutmayı, şirketin paydaşlarıyla iletişim içinde olmayı ve OpenAI'ın yönetim ekibini yeniden düzenlemeyi düşündüğünü anlattı.

Yönetim kurulunun "Altman'ın liderlik becerisine güveni olmadığı" açıklanmıştı

Yapay zeka uygulaması ChatGPT'yi geliştiren OpenAI'ın cuma günü yaptığı açıklamada, CEO Sam Altman'ın görevinden ayrılacağı bildirilmiş, baş teknoloji sorumlusu Mira Murati'nin geçici olarak Altman'ın görevine getirildiği aktarılmıştı.

Altman'ın ayrılışının yönetim kurulu tarafından yürütülen inceleme sürecinin ardından geldiği belirtilen açıklamada, bu süreçte Altman'ın yönetim kuruluyla olan iletişiminde tutarlı bir şekilde samimi olmadığı ve bu durumun Altman'ın sorumluluklarını yerine getirmesine engel olduğu ifade edilmişti.

Açıklamada, "Yönetim kurulunun artık Altman'ın OpenAI'a liderlik etmeye devam etme becerisine güveni yok." değerlendirmesinde bulunulmuştu.

ABD basınında isimsiz kaynaklara dayandırılan haberlerde, Altman'ın yeni bir yapay zeka şirketi kurabileceği veya OpenAI'a geri dönebileceği belirtilmişti.

Şirketteki bazı çalışanların, Altman'ın yeniden CEO olarak göreve getirilmemesi durumunda istifa etmeyi düşündüğü de aktarılmıştı.



Cilalı Taş Devri toplulukları sanıldığı kadar cinsiyetçi değilmiş

Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
TT

Cilalı Taş Devri toplulukları sanıldığı kadar cinsiyetçi değilmiş

Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)
Neolitik Çağ diye de bilinen Cilalı Taş Devri'nde tarımcılığın yaygınlaşmasının, toplumsal cinsiyet rollerini etkilediği tahmin ediliyor (Ancient Origins)

Cilalı Taş Devri topluluklarının düşünüldüğü kadar cinsiyetçi olmadığı ortaya çıktı. Genetik analizler, bu toplumdaki bireylerin geniş alanlara yayıldığını da gösterdi.

MÖ 10 bin civarında başlayıp MÖ 2 bin 200'lerde biten Cilalı Taş Devri'nden kalma erkek mezarlarının, ok gibi aletler içermesi ve erkeklerin avlandığını gösteren mağara çizimleri, cinsiyetler arasında bir eşitsizlik olduğu düşüncesine yol açıyordu. 

Bilim insanları, ilk tarım toplumlarının ortaya çıkmasıyla kadın ve erkekler arasında hiyerarşik bir düzen oluşmaya başladığını tahmin ediyordu. 

Ancak Viyana, York ve Harvard üniversitelerinden araştırmacıların yeni çalışması, bu kanıyla çelişen güçlü kanıtlar buldu. 

Bilim insanları, Avrupa'daki Lineer Çömlek Kültürü'nün görüldüğü bölgelerden en az 250 kişinin DNA'sını analiz etti. Spiral şeklinde düzenlenmiş paralel çizgilerle süslenen çömlekleriyle bilinen Lineer Çömlek Kültürü, MÖ 5500-5000 civarında Avrupa'da geniş bir alana yayılmıştı. 

Araştırmacılar bu topluluklara ait farklı kişilerin mezarlarını ve beslenme biçimlerini inceledi.

Bulgularını hakemli dergi Nature Human Behaviour'da dün (29 Kasım) yayımlayan ekip, kadın ve erkek mezarları arasında kayda değer bir fark saptayamadı.

Ayrıca genetik veriler, toplulukların sadece birkaç nesil içinde kilometrelerce uzağa gittiğini gösterdi. Çalışmada, doğduğu yerden uzak yere gömülen kadın sayısının da erkeklerden fazla olduğu kaydedildi. 

Makalenin yazarlarından Dr. Ron Pinhasi "Slovakya'daki Nitra ve Macaristan'daki Polgár-Ferenci-hát kazı alanlarındaki ailelerin tükettikleri gıdalar, birlikte gömüldükleri mezar eşyaları veya kökenleri açısından farklılık göstermediğini ilk kez bildiriyoruz" diyor:

Bu da sözkonusu Cilalı Taş Devri bölgelerinde yaşayanların aile ya da biyolojik cinsiyet temelinde tabakalaşmadığını ve kaynaklara veya alanlara farklı seviyede erişim diye bilinen eşitsizlik belirtilerine rastlamadığımızı gösteriyor. 

Ekip bazı kişilerin aile üyelerinden çok uzakta yaşamasının Cilalı Taş Devri'nde "özgür" bir toplumun varlığına işaret ettiğini düşünüyor. 

Diğer yandan genetik bulgular, geniş ailenin de önemini ortaya koyuyor. Üç kişiyi içeren bir mezarda daha önce anne ve iki çocuğunun yattığı sanılırken, yeni çalışma kadının çocukların halası olduğunu saptadı. 

Makalenin bir diğer yazarı Dr. Penny Bickle "Üçü birbirine yakın gömülmüş ve kadının çocukları kucaklaması, bariz bir şefkat eylemini gösteriyor" diye açıklıyor. 

Arkeolog "Ayrıca mezarlara bırakılan taş aletler ve çanak çömlek gibi eşyalardan, kadınların tarım işlerinde daha önce düşünülenden çok daha aktif bir rol oynadığını ve bazı kadınların erkeklerden daha fazla seyahat ederken, diğer bölgelerdeki kadınların evden pek uzaklaşmadığını biliyoruz" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da belki de düşündüğümüzden çok daha dinamik bir topluluk olduğunu gösteriyor.

"Gizem devam ediyor"

Yeni çalışma, nasıl sona erdiği bilinmeyen Lineer Çömlek Kültürü'ne dair soru işaretlerine yenilerini ekliyor.  

Daha önce Avusturya'da bu kültürden en az 100 kişiyi içeren bir mezar bulunması topluluğun katliamla silindiği düşüncesine yol açmıştı.

Fakat son çalışmada mezardaki çoğu kişi arasında genetik bağ olmadığının tespiti, şiddetin tek bir gruba yöneldiği fikrine meydan okuyor. 

Mezarda çocuklar da bulunurken, genç kadın sayısı azdı. Dr. Bickle "Daha büyük bir topluluktan seçilip taşınmış olabilirler mi? Genç kadınlar vardı ama öldürülmediler mi ya da başka bir yerde esir mi tutuldular? Neden yetişkinlerin yanı sıra çocuklar da vardı?" diye sorarak ekliyor:

Gizem devam ediyor.

Arkeolog daha fazla çalışmayla bu soruların yanıtlanacağını umuyor.

Independent Türkçe, Telegraph, New York Post, York Üniversitesi, Nature Human Behaviour