Salesforce, OpenAI'dan istifa edenlere iş teklif etti

Bulut tabanlı yazılım şirketi Salesforce'un Üst Yöneticisi (CEO) Marc Benioff, yapay zeka şirketi OpenAI'ın CEO'su Sam Altman'ın görevden ayrılması sonrasında OpenAI'daki görevlerinden istifa edenlere iş teklif etti

(AA)
(AA)
TT

Salesforce, OpenAI'dan istifa edenlere iş teklif etti

(AA)
(AA)

Benioff, X hesabından yaptığı paylaşımda, OpenAI'dan ayrılan araştırmacılarla "Einstein" adlı yapay zeka platformlarında çalışabileceklerini belirtti.

Sunulacak imkanlardan bahseden Benioff, OpenAI'ı bırakanlardan e-posta yoluyla öz geçmişlerini kendisine göndermelerini istedi.

OpenAI çalışanları yönetim kurulunu işi bırakmakla tehdit etmişti

OpenAI Yönetim Kurulunun cuma günü yaptığı açıklamada, yürütülen inceleme sürecinin ardından Altman'ın görevden ayrıldığı belirtilerek, "Yönetim kurulunun artık Altman'ın OpenAI'a liderlik etmeye devam etme becerisine güveni yok." ifadesi kullanılmıştı.

ABD basınında yer alan haberlerde, Altman'ın yeni bir yapay zeka şirketi kurabileceği veya OpenAI'a geri dönebileceği aktarılırken, bazı OpenAI çalışanlarının Altman'ın yeniden CEO olarak göreve getirilmemesi durumunda istifa etmeyi düşündüğü kaydedilmişti.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ise Altman'ın yeni bir gelişmiş yapay zeka araştırma ekibine liderlik etmek üzere Microsoft'a katılacağını bildirmişti.

OpenAI çalışanları, mevcut yönetim kurulundan istifa etmesini istemiş, kurulu görevlerinden ayrılmak ve şirketin en büyük yatırımcısı Microsoft'ta çalışmak üzere Altman'ı takip etmekle tehdit etmişti.

Şirketin çoğu çalışanı, OpenAI'ın yönetim kuruluna hitaben, "şirketin misyonu ve çalışanları için yeterlilik, muhakeme ve özen eksikliği olan kişilerle çalışamayacaklarını" belirten bir mektup imzalamıştı.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging