Elon Musk'tan sıradaki Starship testiyle ilgili açıklama

Elon Musk, fırlatma rampasının "harika durumda" olduğunu söylüyor

SpaceX'in Starship roketi 18 Kasım 2023'te Teksas'a bağlı Boca Chica'dan havalanıyor (SpaceX)
SpaceX'in Starship roketi 18 Kasım 2023'te Teksas'a bağlı Boca Chica'dan havalanıyor (SpaceX)
TT

Elon Musk'tan sıradaki Starship testiyle ilgili açıklama

SpaceX'in Starship roketi 18 Kasım 2023'te Teksas'a bağlı Boca Chica'dan havalanıyor (SpaceX)
SpaceX'in Starship roketi 18 Kasım 2023'te Teksas'a bağlı Boca Chica'dan havalanıyor (SpaceX)

SpaceX, Mars'a yol alan Starship roket sisteminin uçuş testlerinin, cumartesi günü gerçekleştirilen başarılı fırlatmanın ardından daha sık aralıklarla yapılmaya başlanabileceğini ima etti.

Bugüne kadar inşa edilen en uzun ve en güçlü roket, ilk fırlatma denemesinden 7 ay sonra SpaceX'in Teksas'a bağlı Boca Chica'daki Starbase tesisinden cumartesi günü havalandı.

İlk denemenin aksine roketin her iki parçası da hemen patlamadan havada ayrılmayı başarırken, yeni inşa edilen fırlatma rampası da aynı anda ateşlenen 33 Raptor motorunun gücüne dayanabildi.

SpaceX'in patronu Elon Musk pazar günü X'te paylaştığı gönderide "Starship fırlatma rampasını az önce inceledim ve harika durumda" dedi.

Bir sonraki fırlatma için su soğutmalı çelik plakada herhangi bir onarım gerekmiyor. SpaceX ekibini ve müteahhitleri böylesine sağlam bir sistemi bu kadar hızlı bir şekilde tasarlayıp inşa ettikleri için kutluyorum!

Deposu tamamen doldurulmuş Starship roketinin ikinci uçuş testi, ilk denemenin başarısız olmasının ardından tahrip olan fırlatma rampası ve patlayan roketten kaynaklanan büyük miktardaki enkaz nedeniyle gecikmelerle boğuşmuştu.

Düzenleyiciler üçüncü uçuş testi gerçekleştirilmeden önce SpaceX'le birlikte çalışacaklarını belirtirken, ABD Federal Havacılık İdaresi cumartesi günkü fırlatmanın ardından herhangi bir yaralanma ya da maddi hasar bildirilmediğini doğruladı.

33 Raptor motoruyla çalışan ve dünyada bugüne kadar geliştirilmiş en güçlü fırlatma aracı, Starbase'ten havalanıyor

İçi tamamen dolu Starship roket sistemi, sıcak evreleme ayrılmasını başarıyla gerçekleştiren ilk sistem oldu. Bu yöntemde üstteki ikinci kademe, uçuşun ortasında Süper Ağır Güçlendirici'den fırlatılıyor.

Roketin iki parçası da ayrılmayı başardıktan kısa süre sonra parçalanmıştı fakat Next Spaceflight'a göre SpaceX'in, halihazırda ön testlerden geçen iki Süper Ağır güçlendiricisi ve üç tane üst kademe aracı var.

Musk daha önce, 2050'ye gelindeğinde Mars'ta kalıcı bir insan kolonisi kurmak için kullanma umuduyla yüzlerce Starship roketinden oluşan bir filo inşa etme planlarının genel hatlarını paylaşmıştı.

SpaceX, NASA'nın 50 yılın ardından insanları ilk kez Ay yüzeyine geri götürecek Artemis programı için Starship'i geliştirmek üzere ABD Uzay Ajansı'yla milyarlarca dolarlık bir sözleşmeyi çoktan imzaladı.

Independent Türkçe



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy