Yeni kanıtlar bulundu: İlk sanatçılar Neandertallermiş

"Muhtemelen şarkı bile söylüyorlardı"

Neandertallerin soyunun yaklaşık 35 bin yıl önce tükendiği biliniyor (Reuters)
Neandertallerin soyunun yaklaşık 35 bin yıl önce tükendiği biliniyor (Reuters)
TT

Yeni kanıtlar bulundu: İlk sanatçılar Neandertallermiş

Neandertallerin soyunun yaklaşık 35 bin yıl önce tükendiği biliniyor (Reuters)
Neandertallerin soyunun yaklaşık 35 bin yıl önce tükendiği biliniyor (Reuters)

İsviçre'de bilim insanları, Fransa'daki La Roche-Cotard mağarasında keşfedilen gravürlerin Neandertaller tarafından yapıldığını ortaya çıkardı.

Bilim insanları halihazırda Neandertallerin de dönemi itibarıyla sanat eseri sayılabilecek gravürlere ve yapılara imza atmış olabileceğini dile getiriyordu.

Son çalışmada edilen bulgularla birlikte, ilk sanatçıların Neandertaller olduğuna dair yeni kanıtlar bulunmuş oldu. 

Basel Üniversitesi'nden Dr. Dorota Wojtczak'ın Fransız ve Danimarkalı araştırmacılardan oluşan bir ekiple elde ettiği çalışmanın sonuçları hakemli dergi Plos One'de yayımlandı.

Çizgilerin keşfi 1970'lere uzanıyor

Loire Vadisi'ndeki La Roche-Cotard mağarasına ilk kez 1974'te giren Fransız arkeolog Jean-Claude Marquet, duvarda gördüğü ince çizgilerin insan elinden çıkmış olabileceğinden şüphelendi.

Bununla birlikte arkeolog, Neandertallerin kullandığı bilinen Musteryen (Çakmak taşları ya da diğer arkeolojik endüstri ürünleri stiline verilen ad) taş aletlerine ait parçaları da bulmuştu.

Marquet'in aklına duvardaki izlerin erken dönem Neandertallere ait sanatsal faaliyetlerin bir kanıtı olup olamayacağı sorusu düştü.

Fakat bu soru, Neandertallerin daha geri düzeyde bilişsel yeteneklere sahip olduğu yönündeki fikir birliğinin bozulmasına neden olabilirdi.

Hipotezini kanıtlamak için yeterli bilimsel kanıt sağlayamayacağından çekinen Marquet, mağaraya neredeyse 40 yıl boyunca hiç dokunmadan öylece bıraktı.

Daha sonra 2016'da uluslararası araştırmacı ekibiyle yeniden çalışmaya başlayan Marquet'e bu sefer Dr. Wojtczak eşlik etti.

Bilim insanları, önce fotoğraf ve çizimlerle, ardından da üç boyutlu tarayıcıyla mağara duvarını oluşturan tüf kayasındaki izleri kaydetti. 

Araştırmacılar daha sonra bu izleri, Basel'deki laboratuvarda tahta, taş, kemik ve el de dahil olmak üzere çeşitli araçlar kullanarak tüf üzerinde yaptıkları diğer denemelerle karşılaştırdı.

Çalışmalarının sonunda Wojtczak, bu izlerin aletlerle değil bizzat insan eliyle yapılmış olduğu sonucuna vardıklarını söyledi.

Öte yandan La Roche-Cotard'dan alınan tortu örnekleri, mağaranın 50 bin yıl önceye dayanan bir tarihi olduğunu gösterdi.

50 bin yıl önce Avrupa'da insanların değil, sadece Neandertallerin yaşadığına dikkat çeken Wojtczak, bu nedenle duvardaki izlerin sadece onlara ait olabileceğini ifade etti.

Araştırmacılar, ​​​​​​paralel ve üçgen çizgilerden oluşan geometrik şekillerin tesadüfen duvara kazınmadığını düşünüyor ancak bunların neyi temsil ettiğini de bilmediklerini belirtiyor (Basel Üniversitesi)
Araştırmacılar, ​​​​​​paralel ve üçgen çizgilerden oluşan geometrik şekillerin tesadüfen duvara kazınmadığını düşünüyor ancak bunların neyi temsil ettiğini de bilmediklerini belirtiyor (Basel Üniversitesi)

Wojtczak, bu şekillerin tasarım anlayışına sahip biri tarafından yapılmış olabileceğini söyledi.

Mağaranın sadece tek bir kısmı araştırıldı

Öte yandan mağarada çok sayıda başka arkeolojik kalıntı da bulundu.

1976'da Marquet, insan ya da hayvan yüzünü andıran bir nesne de bulmuştu.

Yapılan analizler bu parçaların da insan yapımı olduğunu gösterdi.

Wojtczak, şimdiye kadar La Roche-Cotard'ın içindeki sadece tek bir bölmeyi incelediklerini ifade etti.

Araştırmacılar, büyük ölçüde tortuyla kaplı 4. odadan Neandertallere dair daha fazla bilgi edinebileceğini söylüyor.

"Konuşabiliyorlardı, muhtemelen şarkı bile söylüyorlardı" diyen Wojtczak, her araştırmanın Neandertallerin bilişsel açıdan daha geride olduğu yönündeki görüşün yıkılmasında rol oynayacağını düşünüyor.

Independent Türkçe



Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)
TT

Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Bu çığır açıcı gelişme, sonunda katı hal bataryalarının üretimine ve yaygın kullanımına olanak sağlayabilir. Bunlar, alev alabilen mevcut lityum iyon bataryalardan daha fazla kapasiteye sahip olduğundan geleceğin kilit teknolojisi olarak görülüyor ve bir gün elektrikli arabalara ve diğer teknolojilere güç sağlamak için kullanılabilir.

Ancak katı hal bataryaları, imalat ve kullanım aşamasındaki çeşitli zorluklar nedeniyle henüz yaygın bir şekilde benimsenip üretilemiyor.

Araştırmacılar yeni bir malzemenin, artık bu sorunların bazılarını çözmeyi sağlayarak bu bataryaları gerçekten piyasaya sürmeye yönelik bir adım olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar lityumdan, daha önce bilinen tüm maddelerden yüzde 30 daha hızlı yeni bir malzeme üretti. Lityum, antimon ve skandiyumdan oluşan malzeme sadece rekor kırmakla kalmayıp başka pratik uygulamaların geliştirilmesinin de önünü açabilir.

Bulguları açıklayan makalenin yazarlarından Jingwen Jiang, "Keşfimizin geniş bir yelpazedeki diğer malzemelerde iletkenliği artırma yönünde daha geniş etkileri olabileceğine inanıyoruz" diyor. Araştırmacılar, yeni bataryaların geliştirilmesine yol açan aynı ilkelerin başka atılımlara da uygulanabileceğini öne sürüyor.

Münih Teknik Üniversitesi'nden Hubert Gasteiger, "Az miktarda skandiyum ekleyerek diğer element kombinasyonlarına model olabilecek yeni bir ilkeyi ortaya çıkardık" ifadelerini kullanıyor. 

Malzemenin batarya hücrelerinde kullanılabilmesi için hâlâ birçok test yapılması gerekse de iyimseriz.

Çığır açıcı adım, hakemli dergi Advanced Energy Materials'ta yayımlanan "Scandium Induced Structural Disorder and Vacancy Engineering in Li3Sb – Superior Ionic Conductivity in Li3−3xScxSbv" (Li3Sb'de Skandiyum Kaynaklı Yapısal Bozukluk ve Boşluk Tasarımı: Li3-3xScxSbv'de Üstün İyonik İletkenlik) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech