James Webb Uzay Teleskobu, ötegezegende su ve metan buldu

"Bu kadar bariz bir işareti ilk kez görebildik"

Bir sonraki adım, WASP-80 b'nin kimyasal bileşimini derinlemesine analiz etmek (İllüstrasyon: NASA)
Bir sonraki adım, WASP-80 b'nin kimyasal bileşimini derinlemesine analiz etmek (İllüstrasyon: NASA)
TT

James Webb Uzay Teleskobu, ötegezegende su ve metan buldu

Bir sonraki adım, WASP-80 b'nin kimyasal bileşimini derinlemesine analiz etmek (İllüstrasyon: NASA)
Bir sonraki adım, WASP-80 b'nin kimyasal bileşimini derinlemesine analiz etmek (İllüstrasyon: NASA)

James Webb Uzay Teleskobu, yaklaşık 163 ışık yılı uzaklıktaki Jüpiter benzeri bir gezegenin atmosferinde metan gazı ve su buharı tespit etti.

Bilim insanları, WASP-80 b adlı ötegezegende bu keşfin yapılmasını "kozmik samanlıkta iğne aramaya" benzetiyor. Diğer bir deyişle keşif, NASA'nın öncülüğünde bir dizi ülke tarafından işletilen James Webb Teleskobu'nun ne denli zor tespitler yapabileceğini gözler önüne seriyor.

ABD'deki Arizona Eyalet Üniversitesi'nden bilim insanı Luis Welbanks, "Yıldızının önünden geçmekte olan bir ötegezegenin spektrumunda bu kadar bariz bir metan işaretini ilk kez görebildik" dedi.

Welbanks, Güneş Sistemi'ndeki Jüpiter ve Satürn gibi yakın gezegenlerde bile bu keşfi yapmanın ancak 50 yıl önce mümkün olabildiğini vurguladı.

Dünya ve Uzay Araştırmaları Okulu'ndan Michael Line, "James Webb'den önce metanın, bol olduğu gezegenlerde Hubble Uzay Teleskobu tarafından tespit edilebileceğine inanıyorduk. Ama bu beklenti büyük ölçüde boşa düştü" ifadelerini kullandı.

Üstelik bu, James Webb Teleskobu'nun, atmosferinde metan keşfettiği ilk gezegene değil. Teleskop önceki aylarda K12-18b adlı ötegezegende de bu tür moleküller keşfetmişti.

WASP-80 b

Yeni keşfin yapıldığı ötegezegen WASP-80 b, "sıcak Jüpiter" diye sınıflandırılıyor. Zira birçok özelliğiyle Jüpiter'e benzemesine rağmen onun aksine, kendi ana yıldıza son derece yakın. 

Bu göreceli yakınlık nedeniyle WASP-80 b'yi etrafında döndüğü kırmızı cüceden ayırmak hiç de kolay değil. Bilim insanlarına göre bu iş, bir kişinin tek saç telini 14,5 kilometre uzaktan tespit etmeye benziyor.

WASP-80 b'nin yıldızına olan bu yakınlığı, gezegen yüzeyindeki sıcaklıkların 552 dereceye çıkmasına neden oluyor.

Jüpiter'deyse sıcaklığın -148 dereceye kadar düştüğü biliniyor.

Independent Türkçe



Kara kedi tesadüfen yeni bir virüs türü "keşfetti"

Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)
Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)
TT

Kara kedi tesadüfen yeni bir virüs türü "keşfetti"

Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)
Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)

ABD'de bir kedi, bir virüsün ülkedeki ilk örneğini ve dünya çapında tanımlanmamış bir türünü "keşfetti". 

Paramiksovirüsler sınıfında yer alan jeilongvirus grubundaki virüsler henüz tam olarak anlaşılmasa da solunum hastalıklarıyla ilişkilendiriliyor. 

Genellikle kemirgenlerde, bazen de yarasa ve kedigillerde rastlanan bu virüs, bugüne kadar ABD'de görülmemişti. 

Kedisi Pepper, ABD'li araştırmacı John Lednicky'nin ayağına ölü bir fare bırakınca işler değişti. 

Florida Üniversitesi'nde virüsler üzerine çalışan Lednicky, geyiklerde görülen başka bir virüsün kemirgenlere sıçrayıp sıçramadığını anlamak için fareyi incelemeye karar verdi.

Fakat analiz sonucunda farede jeilongvirus olduğu saptandı. Pathogens adlı hakemli dergide bulgularını aktaran ekip, ABD'de bu virüsün ilk defa tespit edildiğini söylüyor. 

Ayrıca bu vakadaki virüs, daha önce dünyanın farklı yerlerinde kaydedilenlerden farklı bir genetik yapıya sahip. 

GRJV1 adlı verilen yeni virüs varyantının çeşitli türdeki hayvanlara bulaşabildiği de ortaya kondu. Bu nedenle bilim insanları yakından takip edilmesini öneriyor.

Lednicky, "Kemirgenler, insanlar ve insan olmayan primat (maymun) hücrelerinde eşit derecede iyi büyüyor; bu da onu bir salgın için harika bir aday haline getiriyor" diyor.

Makalenin başyazarı Emily DeRuyter ise "Bu tür bir virüsü beklemiyorduk ve bu keşif, bilmediğimiz birçok virüsün insanlara yakın yaşayan hayvanlarda dolaştığının farkına varmamızı sağladı" diyerek ekliyor: 

Ve gerçekten de eğer araştırsak çok daha fazlası ortaya çıkar. 

Diğer yandan insanlar, yabanda yaşayan fare ve diğer kemirgenlerle pek temas halinde olmadığı için virüsün sıçraması çok yüksek bir ihtimal değil. 

Lednicky, virüsün farelerde hastalığa yol açıp açmadığının ve Florida'daki insanlara bulaşıp bulaşmadığının araştırılması gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Newsweek, Pathogens