ChatGPT yasaları yazmaya başladı

Meclis üyelerinin durumdan haberi bile olmadı

30 Kasım 2022'de piyasaya sürülen sohbet botu, ABD'li yapay zeka firması OpenAI tarafından geliştirildi (AFP)
30 Kasım 2022'de piyasaya sürülen sohbet botu, ABD'li yapay zeka firması OpenAI tarafından geliştirildi (AFP)
TT

ChatGPT yasaları yazmaya başladı

30 Kasım 2022'de piyasaya sürülen sohbet botu, ABD'li yapay zeka firması OpenAI tarafından geliştirildi (AFP)
30 Kasım 2022'de piyasaya sürülen sohbet botu, ABD'li yapay zeka firması OpenAI tarafından geliştirildi (AFP)

Brezilya'nın Porto Alegre kent meclisi üyeleri, farkında olmadan ChatGPT tarafından yazılan bir yasayı yürürlüğe koydu.

Yasa geçen ay kabul edildi ve bu hafta belediye meclisi üyesi Ramiro Rosário, tasarının aslında sohbet botunda yazıldığını açıkladı.

Rosário, ChatGPT'den vergi mükelleflerinin su tüketim sayaçlarını değiştirmek için ödeme yapmak zorunda kalmamasını sağlamayı amaçlayan bir tasarı yazmasını istedi.

Daha sonra tasarıyı 35 meclis üyesinin onayına sundu ve belgeyi ChatGPT'ye yazdırdığını onlardan sakladı.

Zira mevzuatın ChatGPT'yle yazıldığını duyan meclis üyelerinin sırf bu nedenle olumsuz oy kullanacağından endişe ediyordu.

Rosário, "Yapay zekayla yazıldığı için projenin onaylanmaması riskini almak istemedim. Bu, halka haksızlık olurdu" diye konuştu.

Öte yandan bu, sohbet botuna yazdırılan ilk yasa tasarısı değil.

ABD'nin Massachusetts Eyalet Senatörü Barry Finegold, Ocak 2023'te onaya sunduğu bir tasarıyı da ChatGPT'ye yazdırmıştı.

Söz konusu tasarı, yapay zeka şirketlerinin algoritmalarını risk değerlendirmesinden geçirmelerini ve güvenlik önlemleri almalarını zorunlu kılmayı amaçlıyordu.

Ancak senatör tasarıyı sohbet botuna yazdırdığını saklamamıştı.

Tasarının son bölümünde, "Bu yasa, ChatGPT'nin yardımıyla hazırlandı ve tasarıdaki herhangi bir hata veya yanlışlık, dil modeline değil, insan yazarlarına atfedilmelidir" ifadeleri yer almıştı.

Independent Türkçe



Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
TT

Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)

Bilim insanları Büyük Okyanus'un altında ve kıtaların içinde açıklayamadıkları yapılar tespit etti.

Tektonik levhalar çarpıştığı zaman biri, diğerinin altına girerek Dünya'nın mantosuna dalıyor. Mantodaki bu yapılar, yitim veya dalma-batma zonu diye adlandırılıyor.

Bilim insanları mantoyu açıp bakmak mümkün olmadığından, bu yapıların yerini ve bileşenlerini saptamak için sismik dalgaların hızından yararlanıyor. 

Genellikle sadece bir tür deprem dalgası incelenirken, ETH Zürih ve Caltech'ten araştırmacılar, yeni çalışmada bütün sarsıntı dalgalarını analiz etti. 

Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, "kayıp dünyalar" dedikleri gizemli yapılarla karşılaştı. Tektonik levha hareketlerinin olmadığı yerlerde yitim zonları saptandı.

Ekibin modeline göre, okyanus tabanlarının altında ve kıtaların içinde yitim zonları var. 

ETH'den Andreas Fichtner, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında 7 Ocak'ta yaptığı açıklamada "Bu, bir doktorun onlarca yıl ultrasonla kan dolaşımını inceleyip atardamarı tam olarak beklediği yerde bulmasına benziyor" diyerek ekliyor: 

Daha sonra yeni ve daha iyi bir muayene aracı kullanan doktor, aniden kalçada aslında oraya ait olmayan bir atardamar görüyor. Biz de yeni bulgular karşısında tam olarak böyle hissediyoruz.

Araştırmacılar özellikle Büyük Okyanus'un altındaki bir yitim zonunu ilginç buluyor. Jeolojik açıdan yakın bir dönemde bu bölgede yitim zonları oluşmasının imkansız olduğunu düşünüyorlar.

Makalenin başyazarı Thomas Schouten, "Yaşadığımız ikilem de bu" diyor: 

Yüksek çözünürlüklü yeni modelle, mantonun her yerinde bu tür anomalileri görebiliyoruz. Ancak bunların tam olarak ne olduğunu ya da ortaya çıkardığımız desenleri hangi maddelerin yarattığını bilmiyoruz.

Bu bölgelerde sismik dalgaların farklı şekillerde hareket etmesi, çevredeki kayalardan daha soğuk ve farklı bir bileşime sahip olduklarına işaret ediyor. Araştırmacılar bu gizemli yapıların içeriğini de henüz bilmiyor.

Diğer yandan farklı zamanlarda, farklı süreçler sonucu ortaya çıkmış olmaları muhtemel.

Schouten, "Alt mantodaki anomalilerin çeşitli kökenleri olduğunu düşünüyoruz" diye açıklıyor: 

Yaklaşık 4 milyar yıl önce mantonun oluşumundan beri orada bulunan ve mantodaki konvektif hareketlere rağmen hayatta kalan eski, silika bakımından zengin maddeler veya milyarlarca yıl boyunca manto hareketleri sonucu demir bakımından zengin kayaların biriktiği bölgeler olabilirler.

Araştırmacılar bundan sonraki çalışmalarda sismik dalgaları daha detaylı incelemeyi umuyor. Schouten ayrıca mevcut veriler sadece dalga hızına odaklandığı için gelecekteki çalışmaların kıymetli veriler sunmasını umuyor:

Farklı dalga türlerinde gözlemlenen hızı üretebilecek farklı malzeme parametrelerini hesaplamamız gerekiyor. Esasen, dalga hızının arkasındaki malzeme özelliklerine daha derinlemesine dalmak zorundayız.

Independent Türkçe, IFLScience, Debrief, Scientific Reports, ETH Zürih