İnsanları bilişsel yetenek bakımından diğer primatlardan ayıran genler bulundu

Toplamda 139 gen tespit edildi

İnsan beynindeki genler şempanzeler, goriller, makaklar ve marmosetlerin beyinlerindekileriyle karşılaştırıldı (Independent Türkçe / Midjourney)
İnsan beynindeki genler şempanzeler, goriller, makaklar ve marmosetlerin beyinlerindekileriyle karşılaştırıldı (Independent Türkçe / Midjourney)
TT

İnsanları bilişsel yetenek bakımından diğer primatlardan ayıran genler bulundu

İnsan beynindeki genler şempanzeler, goriller, makaklar ve marmosetlerin beyinlerindekileriyle karşılaştırıldı (Independent Türkçe / Midjourney)
İnsan beynindeki genler şempanzeler, goriller, makaklar ve marmosetlerin beyinlerindekileriyle karşılaştırıldı (Independent Türkçe / Midjourney)

Kanada'daki Toronto Üniversitesi'ndeki araştırmacıların liderliğindeki uluslararası bir ekip, primat beyinlerinde ortak olan ancak yalnızca insanlarda evrimsel farklılaşmaya uğrayan 100'den fazla geni ortaya çıkardı.

Bu genlerin insanın benzersiz bilişsel yeteneğinin kaynağı olabileceği düşünülüyor.

Moleküler biyolog Jesse Gillis ve meslektaşları, genlerin insan beyninde 4 akraba primata (şempanzeler, goriller, makaklar ve marmosetler) kıyasla farklı şekilde ifade edildiğini buldu. 

Hakemli bilimsel dergi Nature Ecology & Evolution'da yayımlanan araştırma makalesinde genlerin insanın daha yüksek düzeyde bilişsel kapasiteye sahip olmasına imkan vermiş olabileceği ifade edildi.

Gillis, "Bu araştırma, insanlar ve diğer primatların beyinleri arasındaki hücresel düzeyde farklılıkları anlamamızı sağlıyor" diye konuştu.

Ekip, primat gruplarında ortak ama insan beynindeki ifadeleri epey farklı olan toplamda 139 gen buldu.

Laboratuvar deneylerinde söz konusu genlerin mutasyonlara karşı daha dayanıklı olduğu ve fonksiyonlarının değişimlerden etkilemeden kalabildiği görüldü.

Gills aynı zamanda primatlar arasındaki genetik benzerlikleri ve farklılıkları daha ayrıntılı analiz etmek için kullanılabilecek bir veri tabanı oluşturduklarını da ekledi.

Araştırmanın başyazarı Hamsini Suresh, "İnsanlarda farklılaşan genlerin değişime toleranslı olması gerekir" ifadelerini kullandı:

Bu, işlev kaybına neden olabilecek mutasyonlarına karşı müsamaha olarak kendini gösteriyor. İnsan beyninde hızlı evrimsel değişime olanak tanımış.

Araştırmacılara göre daha yüksek bilişsel işlev, insan beyin hücrelerinin zaman içinde, büyük tehdit oluşturmayan mutasyonlara uyum sağlayacak şekilde evrilmesinden kaynaklanmış olabilir.

Suresh, "Beynin belirli bölgelerindeki ortak hücre tiplerinin bir kataloğunu oluşturmak, primat evrimi boyunca hücresel mimarinin nasıl korunduğunu ve farklılaştığını incelemek için bir çerçeve sağlıyor" ifadelerini kullandı:

Ortaya çıkan bilgileri evrimi ve hastalıkları daha hedefe odaklı bir şekilde incelemek için kullanabiliriz.

Independent Türkçe



Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
TT

Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Güneş'in, mevcut döngüsünün henüz yarısında olmasına rağmen bir sonraki faaliyet döngüsüne başladığının ilk işaretlerini tespit eden bilim insanlarının keşfi, Güneş fırtınalarının daha iyi modellenmesini sağlayabilir.

11 yıllık döngüler sırasında Güneş, leke sayısının ve aktivite yoğunluğunun artarak zirveye ulaşmasıyla yoğun Güneş fırtınaları ihtimalinin en yüksek seviyeye taşındığı dönemlerden geçiyor.

Güneş halihazırda 25. döngüsünün en yüksek aktivitesine, yani  "solar maksimuma" yaklaşıyor. Bu döngü, Güneş aktivitesinin kapsamlı bir şekilde kaydedilmeye başlandığı 1755'ten bu yana gerçekleşen 25. döngü olması nedeniyle bu şekilde adlandırılıyor.

Bu döngünün 6 yıl daha devam etmesi beklenirken, Birmingham Üniversitesi'nden bilim insanları bir sonraki Güneş döngüsünün ilk işaretlerini keşfetti.

Solar maksimum sırasında Güneş, manyetik alanını çevirerek kutuplarının yerini değiştiriyor ve bu da yıldızın yüzeyindeki aktiviteyi etkileyerek Dünya'ya daha fazla Güneş patlaması gönderiyor.

Güneş'in aktivitesinin tavan yaptığı dönemdeki güçlü Güneş fırtınaları, düşük irtifalarda bile parlak auroralara yol açabiliyor.

Ayrıca yörüngedeki uydulara, elektrik şebekelerine ve telekomünikasyon sistemlerine de zarar verebiliyorlar.

Araştırmacılar Güneş döngüsünü, yıldızın içindeki ses dalgalarını ölçüp bunların nasıl döndüğünü izleyerek takip ediyor.

Bunlar, 11 yıllık döngü boyunca Güneş'in ekvatoruna ve kutuplarına doğru dönen ve göç eden, Güneş burulma salınımı adlı hızlı hareket eden şeritlerden oluşan bir örüntü gibi görülebilir.

Bilim insanları daha hızlı dönen şeritlerin bir sonraki Güneş döngüsü başlamadan önce ortaya çıktığını biliyor.

Araştırmacılar, bu şekilde dönen şeritleri gösteren yeni verilere dayanarak bir sonraki Güneş döngüsünün başladığına dair zayıf işaretler buldu.

Birmingham Üniversitesi'nden Rachel Howe "Plan üzerinde bir Güneş döngüsü, yani 11 yıl geriye gidince, 2017'de gördüğümüz şekille birleşiyor gibi görünen benzer bir şey görülüyor. Bu şekil, mevcut Güneş döngüsü 25. Döngü'nün bir özelliği haline geldi" diyor.

2030'a kadar resmen başlamayacak 26. Döngü'nün muhtemelen ilk izlerini görüyoruz.

Bilim insanları daha fazla veriyle, Güneş'in faaliyet döngüsünü yönlendiren plazma ve manyetik alanların karmaşık dansında bu akışların oynadığı rolü daha iyi anlamayı umuyor.

Dr. Howe, "Yaklaşık 6 yıl sonra başlayacak 26. Döngü'de bu örüntünün tekrarlanacağına dair ilk ipucunu görmek heyecan verici" diyor.