ChatGPT'nin 'tembelleştiği' şikayetlerine OpenAI'dan yanıt

AFP
AFP
TT

ChatGPT'nin 'tembelleştiği' şikayetlerine OpenAI'dan yanıt

AFP
AFP

OpenAI, ChatGPT'nin "tembelleştiği" yönündeki şikayetleri araştırdığını açıkladı.

OpenAI'ın GPT-4 modeli üzerine kurulan, ChatGPT'nin en son sürümünün giderek daha fazla kullanıcısı son günlerde sohbet botunun kullanıcıların istediklerini yapmayı reddettiğinden veya sorgularını yanıtlamakla ilgilenmiyor gibi göründüğünden şikayet ediyor.

Örneğin bir kod parçası istendiğinde, sohbet botu sadece küçük bir bilgi verip ardından geri kalanını kullanıcıların tamamlamasını söyleyebiliyor. Bazıları bunu özellikle küstah bir şekilde yaptığından, mesela kullanıcılara işi kendilerinin de mükemmel bir şekilde yapabileceğini söylediğinden yakınıyor.

Çok sayıda Reddit başlığında ve hatta OpenAI'ın kendi geliştirici forumlarındaki gönderilerde kullanıcılar, sistemin faydasının azalmasından şikayet ediyor. Ayrıca kullanıcılar, ChatGPT'nin daha verimli olması ve uzun cevaplar vermemesi için OpenAI'ın bu değişikliği kasten yaptığına dair spekülasyonlar ortaya atıyor.

ChatGPT gibi yapay zeka sistemlerinin, onları işleten şirketler için son derece maliyetli olduğu iyi biliniyor ve bu nedenle sorulara ayrıntılı yanıtlar vermek ciddi derecede işlem gücü ve hesaplama süresi gerektirebiliyor.

Halihazırda ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI, sistemle ilgili şikayetlerin farkında olduğunu belirtti. Fakat şirket, modelin farklı davranma nedenini açıklayabilecek herhangi bir değişiklik yapılmadığını ifade etti.

Şirket Twitter/X'te "GPT4'un tembelleştiğine dair tüm geri bildirimlerinizi duyduk!" dedi.

Modeli 11 Kasım'dan beri güncellemedik ve bu kesinlikle kasıtlı değil. model davranışı öngörülemez olabilir ve bunu düzeltmeye çalışıyoruz.

OpenAI, şikayetlere ikna olup olmadığına ve ChatGPT'nin, sorgulara yanıt verme şeklini değiştirdiğini düşünüp düşünmediğine dair bir belirti göstermedi.

Şirket, CEO Sam Altman'ın şirketten ayrılmaya zorlanması ve birkaç gün sonra tekrar katılmasıyla çalkantılı birkaç hafta geçiriyor.

Independent Türkçe



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy