Meta’nın yapay zeka aracılığıyla yeni görüntü oluşturma aracı: Imagine

Araç, kullanıcıların yapay zeka (meta) tarafından desteklenen sohbet robotlarıyla etkileşime girmesine olanak tanıyan gelişmiş bir sistem olan Meta AI’nın bir parçası olarak çalışıyor.
Araç, kullanıcıların yapay zeka (meta) tarafından desteklenen sohbet robotlarıyla etkileşime girmesine olanak tanıyan gelişmiş bir sistem olan Meta AI’nın bir parçası olarak çalışıyor.
TT

Meta’nın yapay zeka aracılığıyla yeni görüntü oluşturma aracı: Imagine

Araç, kullanıcıların yapay zeka (meta) tarafından desteklenen sohbet robotlarıyla etkileşime girmesine olanak tanıyan gelişmiş bir sistem olan Meta AI’nın bir parçası olarak çalışıyor.
Araç, kullanıcıların yapay zeka (meta) tarafından desteklenen sohbet robotlarıyla etkileşime girmesine olanak tanıyan gelişmiş bir sistem olan Meta AI’nın bir parçası olarak çalışıyor.

Meta, Imagine aracı için oluşturulan internet sitesini açarak yapay zeka ile görüntü oluşturmada yeni bir döneme girdi. Meta sosyal platformlarındaki bireysel ve grup sohbetlerinin kısıtlamalarından kurtulduktan sonra, ‘Imagine’ artık dünyadaki herkes tarafından erişilebilir hale geldi. Bu çığır açan gelişme, yapay zeka tarafından üretilen görüntülerle etkileşim şeklinizi yeniden tanımlamayı vaat ediyor.

Imagine nasıl kullanılıyor?

Bu yeni aracı kullanmak için Meta'nın Imagine internet sitesini ziyaret edin. Burada sizden ücretsiz Meta hesabınızla giriş yapmanız istenecektir. Süreç basit ve diğer yapay zeka imaj oluşturucularına benziyor. İstediğiniz görselin doğru ve yaratıcı bir tanımını yapmakla başlıyor ve ‘Oluştur’ düğmesine basit bir tıklama ile ‘Imagine’, tanımınıza uyan dört benzersiz görsel sunuluyor.

Fotoğraf Altı: Imagine aracının kullanılabileceği ‘Meta's Imagine’ internet sitesi. (Meta)
Imagine aracının kullanılabileceği ‘Meta's Imagine’ internet sitesi. (Meta)

Ardından, favori fotoğrafınızı seçin, üç nokta simgesine tıklayın ve ardından fotoğrafın bir JPG dosyası olarak kaydetmek için ‘İndir’i seçin. Fotoğraflar, sahip olduğunuz herhangi bir fotoğraf düzenleyici kullanılarak kolayca düzenlenebiliyor. Oluşturulan her görüntünün köşesinde bir filigran olduğunu bilmek önemli. Bu da AI ustalığının ürünü gibi görünmesini sağlıyor.

Yeni bir araç

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Meta's Imagine, bağımsız bir internet sitesi olarak piyasaya çıkmadan önce, yalnızca Facebook, Instagram ve WhatsApp'taki sohbetlerde görüntü oluşturmak ve paylaşmak için tasarlanmıştı. Bu araç, kullanıcıların soru sormak ve talepte bulunmaktan bilgi aramaya ve tavsiye almaya kadar çok çeşitli amaçlar için yapay zeka destekli sohbet robotlarıyla etkileşime girmesine olanak tanıyan, gelişmiş bir sistem olan Meta AI’nin bir parçası olarak çalışıyor. Sohbet içinde görüntü oluşturucuyu etkinleştirmek için kullanıcıların önce ‘/imagine’, ardından da hayal ettikleri görüntünün bir açıklama yazmaları yeterli.

"Meta", Imagine’ın yapay zeka (Meta) tarafından desteklenen görüntü oluşturuculara yönelik kapsamlı güncellemelerinin yalnızca bir yönünü temsil ettiğini söylüyor.
"Meta", Imagine’ın yapay zeka (Meta) tarafından desteklenen görüntü oluşturuculara yönelik kapsamlı güncellemelerinin yalnızca bir yönünü temsil ettiğini söylüyor.

Meta'nın yeniliğe olan bağlılığı

Meta ayrıca ilginç bir özellik de sunuyor: Arkadaşların Messenger veya Instagram konuşmalarında paylaştığı yapay zeka tarafından oluşturulan görüntüleri yeniden karıştırma yeteneği. Reimagine adı verilen bu araç, kullanıcıların yapay zeka tarafından oluşturulan mevcut görüntülere yaratıcı dokunuşlar yapmalarına olanak tanıyor. Kullanıcılar bir görüntüye dokunup basılı tutarak ve bir metin mesajı ekleyerek bu görüntüleri benzersiz sanat eserlerine dönüştürebiliyor ve dijital sohbetlerde yaratıcılığın yeni boyutlarına geçebiliyor.

Meta, yapay zeka ve yaratıcı ifadenin sınırlarını zorlamaya devam ettikçe gelecek, kullanıcıların dijital deneyimlerini yeniden hayal etmeleri için sonsuz fırsatlar vaat ediyor.



Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
TT

Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)

Dünya genelindeki muzlar halihazırda iki hastalıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Fakat sevilen meyvenin soyunun tükenmesini önlemeye çalışan bilim insanları son dönemde önemli adımlar atıyor. Uzmanlar başarıya ulaşmaları halinde halkın hiçbir şeyi fark etmeyeceğini söylüyor. 

1950'lerde üretilen Gros Michels muzları, bir mantar türünün yol açtığı Panama hastalığı yüzünden yok olmuştu.

Bu yüzden şirketler, hastalığa dirençli Cavendish muzlarını yetiştirmeye başlamış ve krizin üstesinden gelinmişti. Bu muz çeşidi halihazırda küresel muz ihracat pazarının yüzde 99'unu oluşturuyor.

Ancak aynı hastalığın farklı bir versiyonu 1990'lardan beri Cavendish cinsini de tehdit ediyor. Marketlerde satılan muzlar birbirinin kopyası olduğu için bir bitkinin hastalığa yakalanması diğerlerini de tehlikeye atıyor. 

Başka bir mantar türünün yol açtığı siyah sigatoka hastalığı da muzları tükenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. 

Bu hastalık halihazırda fungisitler sayesinde tedavi edilse de bazı bölgelerdeki mantarlar kimyasallara direnç göstermeye başladı. 

Bilim dünyası bir yandan hastalıkların çözümünü ararken diğer yandan da yeni muz türleri yetiştirmeye çalışıyor. 

Ağustosta yapılan bir çalışmada bugünkü Panama hastalığına yol açan varyantın, 20. yüzyıldakinden evrimleşmediği bulunmuştu. 

Bilim insanları, hastalığın arkasındaki mekanizmayı artık daha iyi anladıkları için tedavi umudu doğduğunu düşünüyor.

ABD merkezli muz üreticisi Chiquita Brands International ise araştırma şirketi KeyGene, Musaradix adlı girişim ve Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'yle işbirliği içinde yürütülen projede, Yelloway 1 adlı yeni bir muz türü geliştirdiğini geçen ay duyurmuştu. 

İki hastalığa da dirençli bu bitkinin serada yetiştirildiği ancak henüz mevye vermediği aktarılmıştı. 

Bu yılın sonunda Filipinler'e ekilmesi planlanan Yelloway 1 bitkileri, daha sonra Cavendish muzlarıyla çiftleştirilecek. Bu sayede hem tadı ve görüntüsü halihazırda satılan muzlara benzeyen hem de hastalığa dirençli meyveler üretilmesi amaçlanıyor. 

Chiquita Sürdürülebilirlik Direktörü Peter Stedman şöye diyor:

Birkaç yıl içinde muzunuzda herhangi bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkardık demektir. 

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden araştırmacılar ise yabani bir muz bitkisinden bir geni Cavendish'e yerleştirerek Panama hastalığına dirençli, genetiği değiştirilmiş bir muz geliştirdi.

Meyvenin tadı ve görüntüsünün aynı kalması beklense de genetiğinin değiştirilmiş olması endişe yaratıyor. 

Halk, genetiği değiştirilmiş gıdalara karşı temkinli davranırken, Avrupa gibi bölgelerde bu ürünlerle ilgili katı düzenlemeler olması engel teşkil ediyor.

Queensland Üniversitesi'nden Andre Drenth "Orada öylece duruyor. Belki yurtdışından birileri almak isteyebilir" diyerek ekliyor:

Bir pazarlama sorunu var, yasal bir sorun var ama teknik bir sorun yok.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Popular Science, Nature Microbiology