Yapay zeka, yeni bir yöntemle minyatür kopyalarını oluşturabiliyor

Araştırmacılar söz konusu yeniliğin, yapay zeka cihazlarının insan müdahalesi olmadan kendi kendilerine geliştirilmesine yönelik daha büyük bir çalışmanın ilk adımı olduğunu belirttiler. (Reuters)
Araştırmacılar söz konusu yeniliğin, yapay zeka cihazlarının insan müdahalesi olmadan kendi kendilerine geliştirilmesine yönelik daha büyük bir çalışmanın ilk adımı olduğunu belirttiler. (Reuters)
TT

Yapay zeka, yeni bir yöntemle minyatür kopyalarını oluşturabiliyor

Araştırmacılar söz konusu yeniliğin, yapay zeka cihazlarının insan müdahalesi olmadan kendi kendilerine geliştirilmesine yönelik daha büyük bir çalışmanın ilk adımı olduğunu belirttiler. (Reuters)
Araştırmacılar söz konusu yeniliğin, yapay zeka cihazlarının insan müdahalesi olmadan kendi kendilerine geliştirilmesine yönelik daha büyük bir çalışmanın ilk adımı olduğunu belirttiler. (Reuters)

Bir grup bilim insanı, dünyada türünün ilk örneği olduğu söylenen bir projede, yapay zekâ sistemlerinin insan müdahalesi olmadan kendilerinin minyatür versiyonlarını yaratmalarını sağlayan yenilikçi bir yöntem geliştirdi.

New York Post'a göre bu proje, yapay zeka teknolojisi şirketi Aizip Inc ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve birçok Kaliforniya üniversitesindeki bilim insanlarının iş birliğinin bir sonucu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre çalışma ekibi tarfından yapılan açıklamada, ChatGPT’yi destekleyen türden daha büyük yapay zeka modellerinin, işitme cihazlarının iyileştirilmesine, petrol boru hatlarının izlenmesine ve nesli tükenmekte olan türlerin takibine yardımcı olabileceği belirtildi. Ayrıca günlük hayatta kullanılabilecek daha küçük modeller ve versiyonlar oluşturmasını sağlayan bir yol tasarlandığı kaydedildi.

Aizip Inc. CEO'su Yan Sun’un açıklaması da şöyle oldu:

Şu an küçük kardeşinin gelişmesine ve öğrenmesine yardımcı olan bir ağabey gibi, daha küçük modeller oluşturmak için daha büyük yapay zeka sistemleri modelleri kullanıyoruz. Bu, yapay zeka cihazlarını insan müdahalesi olmadan kendi başlarına geliştirmeye yönelik daha büyük bir misyona doğru atılan ilk adımdır.

Ekip, kahve makinesi, fırın, bulaşık makinesi ve televizyon gibi ev aletlerinin gelecekte kendi geliştirdikleri yapay zekâ sistemlerinin geliştirilebileceğini bildirdi. Chat GPT”gibi dev yapay zekâ modellerinin günlük 700 bin dolara varan yüksek fiyatlara sahip olmasına karşın, daha küçük modellerin ortaya çıkmasının maliyet ve boyut açısından daha etkili bir alternatif sunduğu vurgulandı.



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell