Bilim insanları evrenin başlangıcını bulmak için bir milyon galaksiyi inceledi

Birbirinden bağımsız görünen uzak galaksiler arasında ilişki bulunduğu tespit edildi

Başlangıç dalgalanmalarının, yerçekimi kuvvetinin etkisiyle zamanla büyüyerek karanlık maddeyi oluşturduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Başlangıç dalgalanmalarının, yerçekimi kuvvetinin etkisiyle zamanla büyüyerek karanlık maddeyi oluşturduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları evrenin başlangıcını bulmak için bir milyon galaksiyi inceledi

Başlangıç dalgalanmalarının, yerçekimi kuvvetinin etkisiyle zamanla büyüyerek karanlık maddeyi oluşturduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Başlangıç dalgalanmalarının, yerçekimi kuvvetinin etkisiyle zamanla büyüyerek karanlık maddeyi oluşturduğu tahmin ediliyor (Reuters)

Evrenin nasıl başladığını bulmak için bir milyon galaksiyi inceleyen araştırmacılar yeni bulgulara ulaştı.

Bugüne kadar, kesin gözlemler ve kozmik mikrodalga arka plan ışımaları (CMB) üzerinde yapılan analizler, soğuk karanlık madde ve karanlık enerjinin evrenin önemli bileşenleri olduğunu ortaya koymuştu.

Bu model, başlangıçtaki dalgalanmaların, yıldızlar ve galaksiler de dahil olmak üzere her şeyin oluşumuna sebep olduğunu varsayıyordu.

Son dönemdeyse birçok araştırmacı, başlangıç araştırmalarının doğasına ilişkin farklı perspektifler sunduğu için galaksilerin şekilleri üzerine çalışmaya başladı.

Kavli Fizik ve Matematik Enstitüsü ve Max Planck Astrofizik Enstitüsü'nden bir grup araştırmacı, galaksi şekillerinin güç izgelerini ölçmek için yeni bir metod geliştirdi.

Araştırmacılar eş zamanlı olarak, dünyanın en büyük galaksi araştırması olan Sloan Dijital Gökyüzü Araştırması'nın (SDSS) yardımıyla yaklaşık bir milyon galaksinin uzaydaki dağılımını ve şeklini inceledi.

Araştırmacılar bu yolla, tüm evrenin oluşumuna neden olduğu düşünülen başlangıç dalgalanmalarının istatistiksel özelliklerini elde etmeyi başardı.

Hesaplamalar sonucunda, iki galaksinin birbirinden 100 milyon ışık yılı uzaklıkta hizalandığı tespit edildi.

Elde edilen bu sonuç, birbirinden bağımsız görünen ve nedensel olarak alakasız olan uzak galaksiler arasında ilişki bulunduğunu gösterdi.

Bu ilişkileri detaylı şekilde inceleyen araştırmacılar, bunların evrenin genişlemesi teorisiyle de uyumlu olduğunu aktardı.

Araştırma, 31 Ekim'de Physical Review D isimli bilimsel dergide yayımlandı.

Independent Türkçe



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.