Microsoft, dijital üretkenliği ücretli abonelikle dönüştürmek için Copilot Pro'yu piyasaya sürüyor: Aylık ücreti belli oldu

Aylık 20 dolarlık bir abonelik, bireylere çeşitli Microsoft ofis uygulamalarında (Microsoft) üretken yapay zeka yetenekleri sağlıyor
Aylık 20 dolarlık bir abonelik, bireylere çeşitli Microsoft ofis uygulamalarında (Microsoft) üretken yapay zeka yetenekleri sağlıyor
TT

Microsoft, dijital üretkenliği ücretli abonelikle dönüştürmek için Copilot Pro'yu piyasaya sürüyor: Aylık ücreti belli oldu

Aylık 20 dolarlık bir abonelik, bireylere çeşitli Microsoft ofis uygulamalarında (Microsoft) üretken yapay zeka yetenekleri sağlıyor
Aylık 20 dolarlık bir abonelik, bireylere çeşitli Microsoft ofis uygulamalarında (Microsoft) üretken yapay zeka yetenekleri sağlıyor

Microsoft, Copilot Pro'nun ücretli sürümünü resmi olarak kullanıma sundu. Bu, iş ve üretkenlik alanında yapay zeka kullanımında yeni ufuklar açıyor. Microsoft'un bu cesur adımı, yapay zeka teknolojilerini geliştirme ve bunları hem bireysel tüketicileri hem de işletmeleri kapsayacak şekilde genişletme konusundaki kararlılığını gösteriyor.

Aylık 20 dolar fiyatla sunulan Copilot Pro, ücretsiz sürümde bulunmayan ek özellikler sağlıyor. Bu sürüm, Word, PowerPoint, Excel ve Outlook gibi çeşitli Microsoft ofis uygulamalarında üretken yapay zeka yetenekleri sağlayarak kullanıcı deneyimini geliştiriyor. Program, kullanıcıların verimli ve kolay bir şekilde metin oluşturmasına, düzenlemesine, özetlemesine, grafikler ve e-posta taslakları oluşturmasına olanak tanıyor.

Microsoft'un bu adımı, yapay zeka teknolojilerine ve bunların iş ve üretkenlik alanlarındaki uygulamalarına yönelik artan ilgiyi gösteriyor. Copilot Pro, kullanıcı deneyimini geliştirdiği ve günlük görevlerini verimli ve etkili bir şekilde yerine getirmelerini kolaylaştırdığı için Microsoft'un akıllı ürün serisinin bir uzantısını teşkil ediyor.

Copilot Pro şu anda yalnızca İngilizce'yi destekliyor ancak 2024'ün ilk yarısında Arapça da dahil olmak üzere diğer dilleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi planlanıyor. Bu da dünyanın dört bir yanındaki Arapça konuşan kullanıcılar için iyi bir haber.

Copilot Pro tarafından sağlanan yeni özellikler arasında Microsoft akıllı aracını kullanarak görüntü üretmek için ek kredi elde etmek var; Bu, görüntü üretme sürecini hızlandırıyor ve kalitelerini artırıyor. Program aboneleri ayrıca, yoğun zamanlarda bile gelişmiş performans sağlayan "GPT-4 Turbo" gibi modern yapay zeka modellerine erken erişime sahip oluyor.

Buna ek olarak, Copilot Pro aboneleri Copilot GPTs özelliği sayesinde AI modellerini kendi özel ihtiyaçlarına göre özelleştirebilirler. Bu özellik, kendi gereksinimlerine uyan değiştirilmiş modeller oluşturmalarını sağlıyor; bu da çalışma ortamında üretkenliği ve özelleştirmeyi artırıyor.

Bu adım, Microsoft'un yapay zeka uygulamalarının kapsamını genişletme ve bunları ister özel sektörde ister iş alanında olsun daha geniş bir kullanıcı kesiminin kullanımına sunma stratejisinin bir parçası olarak atıldı. Microsoft Copilot Pro, bireysel tüketiciler için yararlı bir araç sağlamanın yanı sıra, modern çalışma ortamında verimliliği ve üretkenliği artırmaya yönelik önemli bir adım olarak öne çıktı.

Copilot Pro’nun piyasaya sürülmesinin yapay zeka teknolojilerinin kullanımında inovasyon seviyesinin yükseltilmesine katkıda bulunması beklenmektedir. Böylece kullanıcılar bu teknolojilerden yeni ve yenilikçi yollarla faydalanabilecekler. Bu adım, Microsoft'un teknolojik gelişmelere ayak uydurma ve kullanıcıların çeşitli alanlardaki ihtiyaçlarını karşılayan entegre çözümler sunma konusundaki kararlılığını vurguluyor.

Microsoft'un Copilot Pro’yu piyasaya sürmesi, günlük iş hayatında yapay zekâ teknolojilerinden en iyi şekilde yararlanmaya yönelik önemli bir adım. Geleneksel ofis araçları ile akıllı teknolojiler arasındaki bu tür bir entegrasyon, kullanıcıların yeteneklerini geliştirmekte ve işyerinde yaratıcılık ve yenilikçilik için yeni ufuklar açmaktadır.

Bu hizmetin içerik oluşturmada yüksek düzeyde verimlilik ve doğruluk sağladığını da belirtmek gerekir; Bu, kullanıcıların işlerinin kalitesini artırmalarına ve zamandan tasarruf etmelerine yardımcı olur. Ayrıca, kapsamlı özelleştirme seçenekleri sunması da Copilot Pro’yu çeşitli sektörlerdeki kullanıcılar için son derece değerli bir araç haline getiren ek bir avantajdır.

Kısacası, Copilot Pro’nun piyasaya sürülmesi, Microsoft'un yapay zekayı günlük hayatımıza daha etkili ve nüfuzlu bir şekilde entegre etme yolunda attığı öncü bir adımdır. Bu gelişme, Microsoft'un yapay zekâ teknolojileri alanındaki lider konumunu güçlendirmekte ve teknolojiyi iş ve günlük yaşamda kullanma biçimimizde büyük bir değişim yaratmayı vaat etmektedir.



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy