Ortadoğu'nun ilk uzay üssü kuruluyor

2030'a kadar faaliyete geçecek

Avrupa Uzay Ajansı, bazı fırlatmaları Ekvator'a yakın bir diğer bölge olan Fransız Guyanası'ndan yapıyor (AFP)
Avrupa Uzay Ajansı, bazı fırlatmaları Ekvator'a yakın bir diğer bölge olan Fransız Guyanası'ndan yapıyor (AFP)
TT

Ortadoğu'nun ilk uzay üssü kuruluyor

Avrupa Uzay Ajansı, bazı fırlatmaları Ekvator'a yakın bir diğer bölge olan Fransız Guyanası'ndan yapıyor (AFP)
Avrupa Uzay Ajansı, bazı fırlatmaları Ekvator'a yakın bir diğer bölge olan Fransız Guyanası'ndan yapıyor (AFP)

Umman, Ortadoğu'nun ilk uzay üssünü inşa etmeyi planladığını ve üssün 2030'a kadar tam kapasiteyle çalışmaya başlayacağını açıkladı.

Etlaq ismi verilen üssün liman kenti Dukm'da inşa edileceği ve farklı boyutlarda fırlatma rampalarına uygun şekilde tasarlandığı belirtildi.

Uzay üssü planı, geçen hafta başkent Maskat'ta gerçekleştirilen Ortadoğu Uzay Konferansı'nda duyuruldu.

Umman yönetimine bağlı Ulusal Uzay Hizmetleri Şirketi (Nascom) bir yıl önce açıkladığı yeni konseptte, ülkeyi hızla büyüyen uzay endüstrisinde önemli bir oyuncu olarak konumlandırmak istediklerini açıklamıştı. 

Nascom Başkanı Azzan El Sayid, Etlaq Uzay Üssü'nün şu anda planlanma aşamasında olduğunu ve inşasına 2025'e kadar başlanacağını söyledi.

Sayid, "Üste üç fırlatma kompleksi yer alacak. Bunlardan biri orta-büyük roketler için, diğeri küçük-orta roketler için, bir diğeriyse mikro roketler için inşa edilecek" dedi.

İnşası planlanan uzay üssünün bir tasarım modeli de yayımlandı (Nascom)
İnşası planlanan uzay üssünün bir tasarım modeli de yayımlandı (Nascom)

Yeni üssün, ABD Federal Havacılık Yönetimi tarafından belirlenen titiz standartlara bağlı kalarak, uluslararası uzay şirketleri için cazip bir nokta olmayı hedeflediği belirtildi.

Blue Origin ve Virgin Galactic gibi uzay seyahati şirketleri daha önce, Ortadoğu'yu uzay turizmi uçuşları için fırlatma noktası olarak kullanmaya sıcak baktıklarını açıklamıştı. Ancak ABD'de var olan bazı düzenlemeler, belirli teknolojilerin yurtdışına çıkarılmasını engelliyor.

Durumun farkında olduklarını belirten Sayid, Nascom'un bu engeli kaldırmak için çalışmalar yürüttüğünü aktardı.

Dukm kentinin Ekvator'a yakın pozisyonu da planlanan uzay üssünü, ideal fırlatma konumlarından biri haline getiriyor. Böyle bir noktadan gönderilen roketler, fırlatma sırasında dünyanın dönüş hızını da avantaj haline çevirebiliyor.

Dukm kentinin coğrafi avantajına dikkat çeken Azzan El Sayid şu ifadeleri kullandı:

Ekvator'a daha yakın olan tek üs Fransız Guyanası'nda. Ancak tamamen farklı bir yarımkürede olduğu için o üssü doğrudan bir rakip olarak görmüyoruz. Umman'ı cazip kılan bir diğer faktörde doğusunda Umman Denizi ve Hint Okyanusu'nun yer alması. Bu da düşüş menzilini daha güvenli hale getiriyor.

Independent Türkçe



NASA'nın Webb teleskobu Plüton'un donmuş yüzeyindeki gizemleri açığa çıkardı

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilerin analizi, Plüton gibi Neptün ötesi cisimlerin eski yüzeylerine ışık tutulmasını sağladı. Bilim insanları beklentilerini, beklenmedik şekillerde doğruladı (NASA/SwRI/JHU-APL)
NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilerin analizi, Plüton gibi Neptün ötesi cisimlerin eski yüzeylerine ışık tutulmasını sağladı. Bilim insanları beklentilerini, beklenmedik şekillerde doğruladı (NASA/SwRI/JHU-APL)
TT

NASA'nın Webb teleskobu Plüton'un donmuş yüzeyindeki gizemleri açığa çıkardı

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilerin analizi, Plüton gibi Neptün ötesi cisimlerin eski yüzeylerine ışık tutulmasını sağladı. Bilim insanları beklentilerini, beklenmedik şekillerde doğruladı (NASA/SwRI/JHU-APL)
NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilerin analizi, Plüton gibi Neptün ötesi cisimlerin eski yüzeylerine ışık tutulmasını sağladı. Bilim insanları beklentilerini, beklenmedik şekillerde doğruladı (NASA/SwRI/JHU-APL)

NASA'dan bilim insanları, ilk kez Plüton ve dış Güneş Sistemi'ndeki diğer küçük ve buzlu gök cisimlerinin yapısını gözlemledi.

"Neptün ötesi" cisimler diye bilinen bu yapıların yüzeyinde su, metan ve karbondioksit gibi, Dünya yüzeyinde gaz veya sıvı halde bulunan donmuş moleküllerin baskın olduğunu bulmayı bekliyorlardı. Güneş ve Güneş Sistemi'nden gelen radyasyonun bu kimyasal yapıyı değiştirerek metanol ve etan gibi, yeni ve daha karmaşık hidrokarbon moleküller yarattığını düşünüyorlardı.

NASA çarşamba günü paylaştığı blog yazısında James Webb Uzay Teleskobu'nun Yakın Kızılötesi Spektrograf (NIRSpec) cihazından elde edilen yeni verilerin, "bunu beklenmedik şekillerde ve benzeri görülmemiş ayrıntılarla doğruladığını" açıkladı.

Bulgular hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlandı.

Araştırmacılar, Webb teleskobundaki 4 bilim cihazından biri olan NIRSpec'ten elde edilen verileri kullanarak bu sonuçlara ulaştı.

Spektrograflar bir cisimden gelen ışığı spektruma dağıtıyor: Bir tablo veya grafikte, bir dizi enerji üzerinden yayılan ışığın yoğunluğu görülüyor. Bu tabloyu analiz ederek bir cismin sıcaklığı, kütlesi ve kimyasal bileşimi ortaya çıkarılabiliyor.

Bilim insanları, yakın kızılötesi ışık dalga boylarını algılayan ve aynı anda 100'den fazla cismi gözlemleyebilen NIRSpec'ten elde edilen verilerle, 75'ten fazla Neptün ötesi cismi inceledi.

Cisimlerin boyutları, çapının kilometre uzunluğu 10'larla ifade edilenlerden, yaklaşık 2 bin 500 kilometre çaplı cüce gezegenlere kadar değişiyor. Bu nesneler Neptün'ünkine benzer ya da ondan daha büyük yörüngelerde hareket ediyor. NASA, bu cisimlerin izlediği yolların, Güneş Sistemi'nin erken oluşum döneminde buz devleri Uranüs ve Neptün'ün göçünü yansıttığını belirtiyor.

Yaklaşık 60 Neptün ötesi cisimden elde edilen veriler, incelenen spektrumlara özgü üç "spektral sınıfın" belirlenmesini sağladı. Spektral sınıflar, gökbilimcilerin ışık spektrumlarına ve sıcaklıklarına göre yıldızları kategorize etme şeklini ifade ediyor.

sdvfgrthy
Bir zamanlar Güneş Sistemi'nin 9. gezegeni olan Plüton, cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırıldı. Diğer Neptün ötesi cisimlerle birlikte Kuiper Kuşağı'nda yer alıyor (NASA/JHUAPL/SwRI)

Bu üç kategori renk ve şekil açısından birbirinden farklı. Özellikle biri, su, karbondioksit buzu ve silikat bakımından zengin toz içeren moleküller tarafından üretiliyor.

Uzay ajansı, kase şeklindekilerin Güneş'e daha yakın bir mesafede oluştuğunu ve daha yüksek sıcaklıklara maruz kaldığını ifade ediyor.

Veriler, bir grup uluslararası araştırmacıdan oluşan DiSCo-TNOs programından elde edildi.

Araştırmacılar gelecekte, bu cisimlerden ve uydularından birkaçının görüntüleme ve spektroskopisi üzerinde çalışacak.

Independent Türkçe