Elon Musk beyinlere çip yerleştiriyormuş, nereyi imzalıyorum?

Kolumda kan şekeri seviyemi telefonuma aktaran bir elektrot var ve omurgama bir tane daha yerleştirmeyi düşünüyorum. "Siberpunk" gibi görünebilir ama işe yararsa (ve ağrımı keserse), ben buna varım...

Elon Musk, Neuralink şirketinin insan beynine başarıyla çip yerleştirdiğini söylüyor. Bu, tıbbi teknolojinin hayatları nasıl dönüştürme potansiyeline sahip olduğunun bir örneği. Bu konuda tecrübeliyim... (AFP)
Elon Musk, Neuralink şirketinin insan beynine başarıyla çip yerleştirdiğini söylüyor. Bu, tıbbi teknolojinin hayatları nasıl dönüştürme potansiyeline sahip olduğunun bir örneği. Bu konuda tecrübeliyim... (AFP)
TT

Elon Musk beyinlere çip yerleştiriyormuş, nereyi imzalıyorum?

Elon Musk, Neuralink şirketinin insan beynine başarıyla çip yerleştirdiğini söylüyor. Bu, tıbbi teknolojinin hayatları nasıl dönüştürme potansiyeline sahip olduğunun bir örneği. Bu konuda tecrübeliyim... (AFP)
Elon Musk, Neuralink şirketinin insan beynine başarıyla çip yerleştirdiğini söylüyor. Bu, tıbbi teknolojinin hayatları nasıl dönüştürme potansiyeline sahip olduğunun bir örneği. Bu konuda tecrübeliyim... (AFP)

James Moore 

Beyninize bir çip yerleştirmesi için Elon Musk'a güvenir miydiniz?

Girişimlerinden birinin (Neuralink) tam da bunu yaptığı bildirildiğine göre, bu düşünülmesi gereken bir şey olabilir.

Kulağa bir siberpunk romanının konusu gibi geldiğini düşünüyorsanız (William Gibson'ın Hollywood için hayal edeceği, örneğin Keanu Reeves'in başrolde olduğu bir şey) yalnız değilsiniz. Ancak gerçek çipin amacı (aşırı yüklenmiş beyin implantı olan bir veri kuryesini anlatan 1995 yapımı Johnny Mnemonic'in aksine) tıbbi. Musk, eski adı Twitter olan X platformuna girip çalışmaya katılan ilk kişinin "iyileşmekte olduğunu" ve "ilk sonuçlarda umut verici derecede nöron sivri ucu tespit edildiğini" bildirdi.

Musk'ın "Telepati" adı verilen sistemi, kuadripleji hastalarının "düşünceleriyle harici cihazları kontrol etmelerini" sağlamak gibi, karmaşık nörolojik hastalıklarla başa çıkmak üzere tasarlandı.

Eğer işe yararsa (ve Musk'ın iddialarının bağımsız olarak doğrulanmadığını vurgulamalıyım) bunu yapar mıydınız? Ben yapardım. Bu biraz da her sabah lezzetli, kalorisiz kurabiyeler yemeyi kabul edip etmeyeceğinizi sormaya benziyor. Ve evet, anlaşmanın küçük puntolarla yazılmış maddelerini hayal edebiliyorum: "Neuralink cihazınızı kullanmak istiyorsanız öncelikle izleme teknolojimizi kabul etmelisiniz... kabul etmek için evet'e tıklayın..."

Şaka yapıyorum. Ancak Neuralink teknolojisi gerçekten çok mu uzakta?

Potansiyel olumlu yönleri, bunlardan faydalanabilecek bizler için yeterince cazip. Hatta (çok gerçek) itirazlarımızı bir kenara bırakmaya istekli olmamızı sağlayacak kadar cazip olabilirler. Potansiyel olumlu yönler muazzam.

"Beyne çip yerleştirme" fikri kulağa biraz distopik gelse de tıbbi teknolojinin gerçekten de yaşamları dönüştürme potansiyeli taşıdığının canlı kanıtıyım. Öyle ki burada oturmuş, sol kolumun alt tarafında bir elektrotla yazıyorum. Ben tip 1 diyabet hastasıyım. Bu otoimmün bir rahatsızlık, yani vücudum henüz iki yaşımdan beri kendi insülinini üretemiyor. Elektrot kan şekeri seviyemi cep telefonuma gönderiyor. Seviyem çok yükseldiğinde ya da (daha tehlikelisi) çok düştüğünde beni tiz bir sesle uyarıyor, böylece gerektiğinde ayarlayabiliyorum. Bunu bir keresinde sinemada filmin ortasında yapmıştı, alarmları kapatabileceğimi fark etmeden önce. epey utanç vericiydi.

Ancak günlük hayatım üzerindeki etkisi çarpıcı oldu. Ortalama kan şekeri seviyem artık normal bir insanınkinden çok da uzak değil. Büyük çoğunlukla normal aralıkta seyrediyor. Ayrıca halihazırda, bir kamyon tarafından ezilmemin mirası olan acı verici nöropatik ağrıyla başa çıkmak için omurgama bir elektrot daha yerleştirtmeyi düşünüyorum. Periferik sinirler iyileşebilir ancak benimki iyileşmedi ve hasarı düzeltmek için cerrahi seçenekleri tükettim. En azından şimdilik. Ama gelecekte?

Yine de tahmin edebileceğiniz gibi Musk'la her şey yolunda gitmiyor. Kendisi dosdoğru bir siberpunk kurtarıcı değil ve beyin çipi kaçınılmaz olarak şimdiden tartışmalara yol açtı. 2022'de Neuralink, hayvan testlerinin "aceleye getirildiği, gereksiz acılara ve ölümlere neden olduğu" yönündeki kurum içi şikayetleri nedeniyle "muhtemel hayvan refahı ihlalleri nedeniyle" ABD'de federal soruşturma altındaydı.

Hayvan refahından sorumlu kurumun başkanı daha sonra Kongre'ye, 2019'daki bir olayın ötesinde hayvan araştırma kurallarına yönelik herhangi bir ihlal bulmadığını söyledi. Ancak geçen yılın sonunda bir grup Demokrat kongre üyesi, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'ndan Musk'ın beyin implantının güvenliği konusunda yatırımcıları yanılttığı iddiasıyla menkul kıymet dolandırıcılığı yapıp yapmadığını soruşturmasını istedi.

Bu alanda çalışan başka şirket ve kuruluşlar olduğunu da belirtmek gerek. Örneğin İsviçre Federal Lozan Teknoloji Enstitüsü, felçli bir adamın sadece düşünerek yürümesini başarıyla sağladı.

Endişe verici olan teknoloji değil, Musk ve onun gibilerin bu işe dahil olması. Bazen kendine hakim olamıyor gibi görünüyor. Nerede bir sınır varsa, ona karşı çıkmanın bir yolunu bulacağını neredeyse garanti edebilirsiniz. Herhangi bir yeni teknolojinin içerdiği riskler nedeniyle onun "s***tirin gidin" tavrı gerçek bir endişe kaynağı haline gelebilir. Bu risklerden biri de açıkça kâr güdüsü. Doğru, inovasyona yakıt sağlıyor ama aynı zamanda kestirmeden gitmeye ve (potansiyel olarak) skandala da.

Yine de cesur yeni dünyaya giriyoruz. Tıbbi teknoloji hayatları dönüştürüyor ve çok daha ileri gidebilir. Ben şimdiden bundan yararlananlardan biriyim. Benim karşı çıktığım şey beyin çipi değil. Musk'ın yaptığı bir beyin çipi.

Independent Türkçe



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news