Uşak'ta 10 ila 16 milyon yıllık olduğu belirlenen 2 ağaç fosili bulundu

Çamgillere ait olduğunu tespit edilen fosillerin hangi ağaç türü olduğu ise henüz belirlenemedi

(AA)
(AA)
TT

Uşak'ta 10 ila 16 milyon yıllık olduğu belirlenen 2 ağaç fosili bulundu

(AA)
(AA)

Uşak'ın Banaz ilçesinde yol yapımı sırasında bulunan ve 10 ila 16 milyon yıl öncesine ait olduğu tespit edilen 2 ağaç fosili koruma altına alındı.

Uşak'ın Banaz ilçesi Ayrancı köyü yakınlarındaki orman kesim sahasında yol yapımı sırasında, üst tabakasının bir bölümü taşlaşmış iki ağaç kalıntısı bulundu.

Aynı köyde yaşayan Uşak Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğrencisi Onur Erdem ile öğretmeni Uşak Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Polat, kalıntıların çıktığı bölgede incelemelerde bulundu.

Kalıntılardan alınan numuneler İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesine gönderildi.

Burada yapılan incelemelerde kalıntıların 10 ila 16 milyon yıl öncesine ait çamgillere ait ağaç fosilleri olduğu belirlendi.

Ağaç fosilleri bölgeden alınarak Banaz Orman İşletme Müdürlüğü'nde koruma altına alındı.

(AA)
(AA)

"Nadir oluşumlar bunlar"

Doç. Dr. Selahattin Polat, gazetecilere yaptığı açıklamada, ağaç fosillerinin 2023 yılının Ekim ayında bölgede öğrencisi Onur Erdem tarafından fark edildiğini söyledi.

Fosillerin birinin 85 santimetre uzunluğunda, 65 santimetre çapında, diğerinin de 60 santimetre uzunluğunda, 58 santimetre çapında olduğunu aktaran Polat, "Bu fosillerin günümüzden 10 milyon ila 16 milyon yıl öncesine ait olduğunu tespit ettik. Burada fosillerin oluşmasının en büyük sebebi, Uşak'ın kuzeyinde Elmadağ volkanı diye nitelendirdiğimiz bir volkanik kütlemiz var. Bu volkanik kütle 17 milyon yıl önce faaliyetine başlıyor ve bu volkandan çıkan volkan külü, volkan kumu gibi çeşitli malzemeler bu ağaçların üzerine gelerek kapatıyor. Kapattıktan sonra da fosilleşme olayı meydana geliyor" dedi.

(AA)
(AA)

Türkiye'de bu tip fosillerin yaklaşık 10-15 noktada bulunduğunu aktaran Polat, sözlerine şöyle devam etti:

10 ila 16 milyon yıl öncesinde iklimin nasıl olduğunu, hangi ağaç türlerinin burada yaşadığını yani eski coğrafi özellikleri bu fosiller sayesinde tespit edebiliyoruz. Nadir oluşumlar bunlar. Çok nadir olarak Türkiye'de bulunuyor bu ağaç fosilleri. Dünyada da bu şekilde. Bir diğer özelliği de bazı ağaç türleri günümüzde yaşamıyor. Bu yaşamayan ağaçlardan hareketle geçmişin iklim özellikleri, coğrafi şartları hakkında detaylı bilgi elde edebiliyoruz.

Polat, ağaç fosillerinin çamgillere ait olduğunu tespit ettiklerini fakat hangi ağaç türü olduğunu henüz belirleyemediklerini sözlerine ekledi.

Fosillerin eğitim ve jeoturizm açısından da önemli olduğuna değinen Polat, bu tip fosillerin geçmişe ışık tutması açısından korunması gerektiğini belirtti.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space