PayPal çevrimdışı ödemelerin geleceğine doğru ilerliyor

PayPal, yaklaşan değişikliklere yanıt olarak çevrimdışı ödemeleri destekleyen yeni bir uygulama geliştirmeyi planlıyor (AFP)
PayPal, yaklaşan değişikliklere yanıt olarak çevrimdışı ödemeleri destekleyen yeni bir uygulama geliştirmeyi planlıyor (AFP)
TT

PayPal çevrimdışı ödemelerin geleceğine doğru ilerliyor

PayPal, yaklaşan değişikliklere yanıt olarak çevrimdışı ödemeleri destekleyen yeni bir uygulama geliştirmeyi planlıyor (AFP)
PayPal, yaklaşan değişikliklere yanıt olarak çevrimdışı ödemeleri destekleyen yeni bir uygulama geliştirmeyi planlıyor (AFP)

PayPal, çevrimdışı ödemeleri başlatma planlarını açıklayarak dijital ödemeler alanında yeni bir devrimin eşiğinde. Bu adım, şirketin hizmetlerinin kapsamını genişletmesi ve kullanıcı deneyimini geliştirmesi için yeni ufuklar açan Avrupa Birliği'nde Dijital Piyasalar Yasası'nın (DMA) uygulanmasıyla yaklaşan değişikliklere yanıt olarak geliyor.

PayPal, özellikle NFC teknolojisiyle ilgili olarak DMA tarafından sağlanan fırsatlardan yararlanmayı amaçlayan yeni bir mobil uygulama geliştiriyor.

Apple Pay gibi hizmetlerin belkemiğini oluşturan bu teknoloji artık üçüncü taraf uygulamaların kullanımına da açılarak PayPal'ın müşterilerine çeşitli ve esnek ödeme seçenekleri sunmasına olanak tanıyacak.

Entegre, çok kanallı bir deneyime doğru

PayPal'dan yapılan son açıklamalar, şirketin dijital ve fiziksel dünyaları birleştiren ödeme çözümleri sunma arzusuna işaret ediyor; bu da PayPal hizmetlerini yalnızca çevrimiçi değil, çevrimdışı işlemlerde de kullanmak isteyen müşterilerin taleplerini karşılıyor. Bu eğilim, PayPal'ın kullanıcılarına entegre, çok kanallı bir deneyim sunma arzusunu yansıtıyor.

Geçtiğimiz on yıl boyunca PayPal, fiziksel mağazalardaki ödeme pazarına girmeye çalıştı ancak pek başarılı olamadı. DMA'nın uygulanmasıyla birlikte şimdi bu hedefe ulaşmak için altın bir fırsatla karşı karşıya. Pandemi, temassız ödemelerin benimsenmesini hızlandırdı ve piyasayı PayPal'ın sunmayı planladığı gibi yeni çözümleri kabul etmeye daha istekli hale getirdi.

Analiz, Avrupa Birliği'nin mobil cüzdanlar için yüksek bir penetrasyon oranına sahip olduğunu ve bunun da PayPal'ın yenilikleri için geniş ve açık bir pazar sağladığını gösteriyor. Avrupalıların yüzde 90'ının PayPal kullanması, şirketin yeni çözümlerinin benimsenmesini sağlamak için üzerine inşa edebileceği güçlü bir müşteri tabanına sahip olduğunu gösteriyor.

Yapay zekanın ödemeler dünyasındaki rolü

PayPal, kişiselleştirilmiş para iadesi teklifleri ve akıllı makbuzlar gibi yapay zeka tarafından desteklenen yeni özellikler sunarak inovasyona olan bağlılığını vurguluyor. Bu özellikler kullanıcı deneyimini geliştiriyor ve çevrimiçi veya çevrimdışı PayPal hizmetlerinin sık kullanımını teşvik ediyor.

DMA yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte PayPal, hizmetlerinin kapsamını genişletmek ve dijital ve çevrimdışı ödemeler pazarındaki konumunu güçlendirmek için büyük bir fırsatın eşiğinde duruyor. PayPal, yenilikler yaparak ve mevzuat değişikliklerine uyum sağlayarak, yeni dijital çağda müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayan entegre ödeme çözümleri sunmayı amaçlıyor.



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy