Tunus'taki startup girişimciliği yeniden nasıl tanımlıyor?

En az 17 teknik merkeze ve çok sayıda finansman ve mentorluk programına sahip olan Tunus, Afrika'daki girişimler için merkez konumunda. (Shutterstock)
En az 17 teknik merkeze ve çok sayıda finansman ve mentorluk programına sahip olan Tunus, Afrika'daki girişimler için merkez konumunda. (Shutterstock)
TT

Tunus'taki startup girişimciliği yeniden nasıl tanımlıyor?

En az 17 teknik merkeze ve çok sayıda finansman ve mentorluk programına sahip olan Tunus, Afrika'daki girişimler için merkez konumunda. (Shutterstock)
En az 17 teknik merkeze ve çok sayıda finansman ve mentorluk programına sahip olan Tunus, Afrika'daki girişimler için merkez konumunda. (Shutterstock)

Hızla değişen teknoloji ortamında birçok startup, günümüzün zorluklarını ele almak için devrim niteliğinde çözümler üretiyor. Bu ortamda Tunus, yetenek ve potansiyel açısından zengin bir ülke ve gelişmekte olan teknoloji şirketleri için gelişen bir merkez olarak öne çıkıyor.

Bu şirketler arasında 2020 yılında Tunus'ta kurulan bir proje stüdyosu olan BetaCube da yer alıyor. Geleneksel iş oluşum merkezlerinden farklı olarak Beta Cube, gelişmekte olan teknoloji şirketlerine 12 ila 18 aya kadar uzanan kapsamlı ve uzun vadeli destek sağlıyor. BetaCube program yöneticisi Ahmed el-Hadari, Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportajda, geliştiriciler, tasarımcılar ve finans, hukuk ve pazarlama uzmanları da dahil olmak üzere çeşitli profesyonellerden oluşan bir ekip sunmanın, BetaCube'ün yeni kurulan şirketlere fikrin doğuşundan ürün pazarına uygunluğuna kadar rehberlik etmesini sağladığını söyledi.

Fikirden pazara geçiş

Başlangıç aşamasına geçmek, hevesli girişimciler için her zaman göz korkutucu bir konu olmuştur. BetaCube, girişimlere bu aşamaları etkili bir şekilde atlatabilmeleri için gerekli kaynakları, rehberliği ve yönlendirmeyi sağlamak üzere tasarlanmış yapılandırılmış bir program sunmaktadır. BetaCube programına kaydolan girişimler, Minimum Uygulanabilir Ürünlerin (MVP'ler) geliştirilmesinden pazar hipotezlerinin doğrulanmasına kadar, fikirlerini rafine etmeyi ve onları başarı için konumlandırmayı amaçlayan titiz bir süreçten geçmektedir. BetaCube Program Yöneticisi Ahmed el-Hadari'nin de belirttiği gibi, BetaCube'un pazarın doğrulanmasına odaklanması, girişimlerin yalnızca trendleri takip etmekle kalmayıp aynı zamanda gerçek dünyadaki sorunları ele almalarını sağlama konusundaki kararlılığının altını çiziyor.

Başarı ve etki hikayeleri

Sadece Tunus'ta desteklenen 200'den fazla startup ile Beta Cube'un yerel startup ekosistemi ve diğer Afrika ülkeleri üzerindeki etkisi gayet açık. Ahmed el-Hadari, Tunus'un girişimcilik alanındaki potansiyelinin parlak örnekleri olan ‘Baku Motors’ ve ‘Smex’ şirketleri de dahil olmak üzere birçok başarılı başarı öyküsünden bahsediyor. Bu iki girişim ve BetaCube tarafından desteklenen diğerleri sadece yerel olarak gelişmekle kalmadı, aynı zamanda Tunus'un teknoloji girişimleri sahnesinde küresel bir oyuncu olarak ortaya çıkışının sinyallerini vererek uluslararası alanda da dikkat çekti. Bireysel başarı öykülerinin ötesinde, BetaCube'un katkıları Tunus'taki daha geniş ekonomik manzaraya da uzanıyor. Ahmed el-Hadari, yenilikçilik ve girişimcilik kültürünü teşvik ederek BetaCube ve diğer benzer şirketlerin iş fırsatları yaratmaya, ekonomik büyümeyi desteklemeye ve Tunus'u bölgedeki teknolojik yeniliklerin merkezi olarak konumlandırmaya yardımcı olduğuna inanıyor.

Başarılı anlaşmalar gerçekleştiren start-up şirketleri

Alman BioNTech şirketi, yapay zeka alanında uzmanlaşan Instadip'i 410 milyon euroluk bir anlaşmayla satın aldı.

‘InstaDeep’ yapay zeka sistemleri tasarlama konusunda uzmanlaşmış küresel bir şirkete dönüşüyor.

Video oyunları alanında uzmanlaşmış bir şirket olan Galachus, ürününü 15 milyon dolara satmayı başardı.

Gelişmekte olan şirketleri destekleyen yasal mevzuat

Nisan 2018'de çıkarılan ve sadece yenilikçi girişimciliğe adanmış ilk yasal çerçeve olan Start-up Yasası gibi Tunus'taki yasal mevzuatın sağladığı destek, birçok gencin fikirlerini somut projelere dönüştürmesini sağladı.

Resmi verilere göre ayda ortalama 20 şirketin kurulduğu anlamına gelen, 248 yeni şirketin kurulmasını sağlayan bu çerçeve, söz konusu şirketlere ve yatırımcılara vergi teşvikleri, istihdam garantileri ve diğer avantajlar sağlanarak desteklendi. Bu düzenleyici çerçeve uluslararası yatırımcıları, hızlandırıcıları ve diğer paydaşları cezbetmiş ve Tunus'taki startup ekosisteminin daha da büyümesine yol açtı. Ayrıca, startup'ların yabancı para birimlerine erişimini kolaylaştırmayı amaçlayan girişimler, bu şirketlerin küresel ölçekte genişlemesini ve rekabet etmesini sağlamada etkili oldu. Tunus, startup'ların fonlarını döviz cinsinden tutmalarına izin vererek uluslararası genişlemenin önündeki engelleri kaldırdı ve kendisini hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazip bir destinasyon olarak konumlandırdı. Ahmed el-Hadari, yeni kurulan şirketlerin yatırım yapması gereken iş alanlarına ilişkin tek bir tavsiye vermenin zor olduğunu düşünüyor.

Önümüzdeki zorluklar ve fırsatlar

Kaydedilen ilerlemeye rağmen Tunus'un startup ekosistemi finansmana erişim, yeteneklerin elde tutulması ve pazar doygunluğu gibi zorluklarla karşı karşıya. Ancak devlet kurumlarının, yatırımcıların ve hızlandırıcıların sürekli desteği bu zorlukların üstesinden gelinmesine yardımcı oluyor. Geleceğe bakıldığında, Tunus'un startup ekosistemi, yasama desteği, artan yatırımcı ilgisi ve büyüyen girişimci yetenek havuzu gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle gelecek vaadediyor. Bu güçlü yönleri kullanarak ve mevcut zorlukları ele alarak Tunus, küresel teknoloji startup sahnesinde lider bir oyuncu olarak ortaya çıkma ve gelecek yıllarda inovasyonu, ekonomik büyümeyi ve toplumsal etkiyi artırma potansiyeline sahip görünüyor.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news