13 bin yıllık yıldız kumulunun gizemi çözüldü

Araştırmacılar Fas'taki Lala Lallia adlı yıldız kumulunun yaşını hesapladı

(Charlie Bristow/Reuters)
(Charlie Bristow/Reuters)
TT

13 bin yıllık yıldız kumulunun gizemi çözüldü

(Charlie Bristow/Reuters)
(Charlie Bristow/Reuters)

Dünya'nın en eski kumullarından birinin yaşını ilk kez hesaplayan bilim insanları, binlerce yıl önceki iklim ve rüzgar koşullarına daha fazla ışık tutabilecek bir ilerleme kaydetti.

Yüzlerce metre yüksekliğe ulaşan yıldız kumulları, en uzun ve en karmaşık çöl kumu oluşumlarıdır.

Piramit biçiminde olmaları ve yayılan kolları nedeniyle bu şekilde adlandırılan yıldız kumulları Afrika, Arabistan, Çin ve Kuzey Amerika'nın kum denizleri gibi çöllerin yanı sıra Mars'ta ve Satürn'ün uydusu Titan'da da yaygın.

Yıldız kumulları karşıt esen rüzgarların yön değiştirmesiyle oluşsa da daha önce tarihlendirilmemişlerdi.

Artık araştırmacılar Fas'taki Lala Lallia adlı bu türden bir yıldız kumulunun yaşını ilk kez hesapladı.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık 100 metre yüksekliğe ve 700 metre genişliğe ulaşan yıldız kumulunun, 13 bin yıl önce Fas'ın güneydoğusundaki Erg Çebbi kum denizinde oluştuğunu buldu.

Bilim insanları, kumların son bin yıl içinde hızla büyüyerek batıya doğru ilerlediğini tespit etti.

Araştırmacılara göre son bulgular, rüzgarın yıllar içinde yön değiştirmesinin yıldız kumulunun oluşumuna katkı sağladığı teorisini destekliyor.

Bu çalışma, gelecekteki kaya kayıtları çalışmalarında yıldız kumullarının tanımlanmasını sağlayabilir.

Araştırmacılar 100 metre yüksekliğindeki kumulun yaklaşık 8 bin yıl boyunca büyümesinin durduğunu ve sonraki birkaç bin yıl içinde hızla genişlediğini tahmin ediyor.

Kumulun büyümesinin durduğu bu dönem, kum oluşumunun doğu tarafına dağılmış çanak çömlek parçalarıyla kendisini gösteriyor.

Bu durum, muhtemelen kumulun bitki örtüsüyle dengelendiği bir dönemde daha yağışlı koşulların yaşanmış olabileceğine işaret ediyor.

Bulgular bu kadar uzun bir kumulun nasıl meydana geldiği ve her yıl yaklaşık 50 santimetre ilerlemeye devam ettiğine dair de soru işaretleri yaratıyor.

Araştırmada kumulları tarihlendirmek için yeni bir teknik kullanan bilim insanları, kum tanelerinin en son ne zaman gün ışığına maruz kaldığını hesapladı.

Çevrelerinden gelen radyasyonu emme eğiliminde olan kum taneleri, bu radyasyonu laboratuvardaki belirli koşullar altında serbest bırakıyor.

Daha uzun süre gömülü kalınca daha fazla radyasyon emerek kum katmanlarının zaman çizelgesini oluşturmaya katkı sağlıyorlar.

Bazı tanelerin ışıması ne kadar parlaksa, o kadar eski oluyor.

Bunu kullanan araştırmacılar farklı katmanların saldığı enerjiyi ölçerek yaşlarını hesaplıyor.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazdı:

Kumulun tabanında kaydedilen yaklaşık 8 bin yıllık bir kesinti var. O zamandan beri kumul, son bin yıl içinde 100 metre yüksekliğinde bir kumul oluşturacak şekilde hızla büyüyerek batıya doğru ilerliyor.

Independent Türkçe



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv