Ünlü fizik profesörü: "Evren 27 milyar yaşında, karanlık madde yok"

Gupta'nın evrenin yaşıyla ilgili hipotezi bilim dünyasında tartışma yaratmaya devam ediyor (Reuters)
Gupta'nın evrenin yaşıyla ilgili hipotezi bilim dünyasında tartışma yaratmaya devam ediyor (Reuters)
TT

Ünlü fizik profesörü: "Evren 27 milyar yaşında, karanlık madde yok"

Gupta'nın evrenin yaşıyla ilgili hipotezi bilim dünyasında tartışma yaratmaya devam ediyor (Reuters)
Gupta'nın evrenin yaşıyla ilgili hipotezi bilim dünyasında tartışma yaratmaya devam ediyor (Reuters)

Tanınmış fizikçilerden Rajendra Gupta, evrenin 26,7 milyar yaşında olduğunu savunduğu yeni bir çalışma daha yayımladı.

Kanada'daki Ottawa Üniversitesi'nde görev yapan Gupta, bilim insanları arasında tartışma yaratan savına dair yeni çalışmasını, akademik dergi Astrophysics Journal'da 15 Mart'ta yayımladı.

Hint asıllı fizik profesörü, evrenin 13,8 milyar yaşında olduğuna dair bilim dünyasında genel kabul gören anlayışa karşı geliştirdiği teorisinin, yeni çalışmada elde edilen bulgularla daha da güçlendiğini savundu.  

Lambda-CDM (ΛCDM) kozmolojisi olarak da bilinen standart kozmolojik modele göre evrenin yüzde 68'i karanlık enerji, yüzde 27'si karanlık madde ve sadece yüzde 5'i "normal maddeden" oluşuyor. 

Karanlık maddenin var olmadığını da ileri süren Gupta, çalışmaya dair şunları söyledi.

Araştırmadan elde edilen bulgular, evrenin yaşının 26,7 milyar yıl olduğunu ve evrenin var olmak için karanlık maddeye ihtiyaç duymadığını keşfetmemizi sağlayan verileri doğruluyor. Standart kozmolojide, evrenin hızlanarak genişlemesinin karanlık enerjiden kaynaklandığı söylenir. Fakat bu aslında karanlık enerjiden değil, doğadaki temel kuvvetlerin evren genişledikçe zayıflamasından kaynaklanıyor.

Gupta, temel kuvvetlerde zayıflama olarak tanımladığı durum için İsviçreli gökbilimci Fritz Zwicky tarafından 1930'da ortaya atılan "yorgun ışık" (tired light -TL) kuramından hareket ediyor. 

Bu hipoteze göre ışık, uzayda seyahat ederken doğası gereği ışıdığı için enerji kaybediyor. Dolayısıyla fotonlar, gözlemciye varmadan önce "yoruluyor" ve bu nedenle renk spektrumunda kırmızıya doğru kayıyor. 

Gupta ayrıca standart kozmolojik modelde sabit alınan ışık hızı, Planck sabiti ve yerçekimi sabiti gibi değerlerin zamanla değiştiğini varsayıyor. Bilim insanı, bu koordineli değişime "birlikte değişen eşleşme sabitleri" (covarying coupling constants -CCC) adını veriyor. 

Fizikçi bunların ikisini CCC+TL şeklinde bir araya getirerek tasarladığı hibrit modelde, ışıkla ilgili hesaplamalar doğru şekilde yapıldığında aslında evrenin yaşının 26,7 milyar olacağını savunuyor.

Araştırmacı, bu hipotezi ilk kez temmuzda yayımladığı çalışmada ortaya koymuştu. Ancak bilim insanları bu varsayımlara karşı çıkmıştı. 

Zwicky'nin yorgun ışık hipotezinin uzun süre önce geride bırakıldığına dikkat çeken bilim insanları, CCC modelinin de dünyadaki ölçümlerle tutarsız olduğunu savunarak Gupta'nın modeline karşı gelmişti. Ayrıca fizikçinin modelinin işleyebilmesi için karanlık maddenin varlığının en baştan denklemden çıkarılması gerektiğine işaret eden araştırmacılar, Gupta'nın çalışmasında bunu sağlam bir şekilde temellendirmediğini öne sürmüştü.

Independent Türkçe, Science Alert, Ottawa Üniversitesi, Evrim Ağacı



Basketbolcu robottan yeni dünya rekoru: En uzak mesafeli atışı yaptı

Basketbolcu robottan yeni dünya rekoru: En uzak mesafeli atışı yaptı
TT

Basketbolcu robottan yeni dünya rekoru: En uzak mesafeli atışı yaptı

Basketbolcu robottan yeni dünya rekoru: En uzak mesafeli atışı yaptı

Toyota'nın basketbolcu robotu, bir dünya rekoruna daha imza attı. CUE6, bugüne kadarki en uzak mesafeden basket atan insansı robot oldu.

Japonya merkezli otomotiv devindeki mühendisler arasından birkaç gönüllü 2017'de CUE projesini başlatmıştı.

Yapay zekayla çalışan robotların, bazı fiziksel işlerde gereken hassasiyeti gösterip insanlar kadar başarılı olup olamayacağı merak ediliyordu. 

Çalışmalar sonucunda ortaya basketbolcu bir insansı robot olan CUE çıktı.

Yapay zekayla çalışan robot, örüntüleri tanıyacak ve tıpkı insanlar gibi duruşunu, kol pozisyonunu ve atış gücünü değişkenlere göre düzeltecek şekilde eğitildi.

Bu sayede hatalarından da ders çıkarabiliyor.

Aracın üçüncü versiyonu CUE3, arka arkaya en fazla serbest atışı başarıyla kaydeden insansı robot olarak 2019'da Guinness Dünya Rekoru'nu kırmıştı.

CUE3 peş peşe 2 bin 20 kere topu potadan geçirmişti.

Guinness Dünya Rekorları'nın dün (3 Aralık) yaptığı açıklamaya göre, robot bir rekor daha kırdı.

Serinin 6. versiyonu CUE6, Japonya'nın Nagakute kentinde 24,55 metre mesafeden basket atmayı başardı. Böylece CUE6, insansı bir robot tarafından gerçekleştirilen en uzak baskete imza attı. NBA sahaları 29 metre uzunluğunda. 

Toyota'da CUE projesine liderlik eden Tomohiro Nomi "Bir rekor denemesi yapmak adına, öncekinden çok daha uzak bir mesafeden şut atma amacıyla yola çıktık" diyerek ekliyor:

Uzak mesafeden atış yaparak dünyayı şaşırtmayı hedefledik. Ve böylece bu mesafeden atış yapmak üzere bu meydan okumayı üstlendik.

Bugüne kadarki en uzak mesafeden kaydedilen isabetli basket, ABD'li Joshua Walker'a ait. Walker 2022'de 34,6 metre mesafeden topu potayla buluşturmuştu. 

Guinness Dünya Rekorları, robotun ilk denemesinde başarısızlığa uğrayarak ikincisinde basketi atmayı başardığını aktarıyor.

Nomi "Robot yapısına göre yapay zekayı kullanarak en etkili olacak atış stilini öğrendi ve düşündü. Sonuç olarak şu anki fırlatma formuna ulaştığını düşünüyorum" ifadelerini kullanıyor.

Mühendis, "Michael Jordan gibi smaç basabilen" bir robot üretmeyi hayal ettiğini de ekliyor.

Independent Türkçe, Guinness Dünya Rekorları, TechEBlog