eni buluş, bataryaların saatler yerine 5 dakikada şarj olmasını sağlayabilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

eni buluş, bataryaların saatler yerine 5 dakikada şarj olmasını sağlayabilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Lityum-sülfür bataryalardaki yeni teknolojiyi geliştiren mühendisler, halihazırda gereken saatler yerine 5 dakikadan daha kısa sürede şarj olmalarını sağlayabileceğini belirtti. 

Lityum-sülfür bataryalar, bir gün çoğu tüketici teknolojisinde ve elektrikli araçlarda kullanılan lityum-iyon bataryaların yerine geçebilecek birkaç teknolojiden biri. Bu bataryalar daha fazla enerji verebiliyor ve sülfür kullanımı, bunları yapmak için gereken maddelerin daha kolay ve daha ucuz bir şekilde bulunabileceği anlamına geliyor.

Ancak bu bataryalar, şarj tutamama ve bazen tekrar doldurulmaları için yaklaşık 10 saatlik zaman gerektiren uzun şarj süreleri gibi bir dizi sorunla karşı karşıya. Sonuç olarak, henüz yaygın olarak pazara sunulamadılar. 

Ancak yeni çalışma, bu ikinci sorunu ele alarak çok daha hızlı şarj olmalarını sağlamayı amaçlıyor. Araştırmacılar, karbon malzeme ve kobalt-çinko kümelerinden oluşan yeni bir tür katalizör yardımıyla 5 dakikadan daha kısa sürede şarj olabilen ve büyük miktarda güce sahip bir batarya yapmayı başardı.

Çalışmayı yöneten Adelaide Üniversitesi'nden Shizhang Qiao, "Buluşumuz, enerji depolama teknolojilerinde devrim yaratma ve çeşitli uygulama alanları için yüksek performanslı batarya sistemlerinin gelişimini ilerletme potansiyeline sahip" dedi.

Ekip, bu çalışmanın lityum-sülfür bataryaların yavaş şarj ve deşarj oranlarını düzeltmeye yönelik ilk kapsamlı girişim olduğunu söylüyor. Araştırmacılar bunun hem tüketici elektroniği hem de şebeke için enerji depolama dahil bir dizi yeni uygulama alanı yelpazesinin başlangıcı olabileceğini umuyor.

Duyuru, ayrı bir Anglo-Avustralyalı batarya şirketi olan Gelion'un kendi lityum-sülfür batarya planlarının işe yaradığını gösteren ilk sonuçları paylaşmasının ardından geldi. Şirket bu bataryaları, dikey olarak iniş kalkış yapabilen elektrikli hava araçlarının yanı sıra drone'lar ve daha geleneksel elektrikli araçlar gibi ürünlerde kullanmayı planlıyor.

"Li-S teknolojisi, enerji geçişinde öngörülen önemi ve pazarda beklenen ticari ölçeğiyle güçlü bir farkındalık doğuruyor" diyen Gelion'un CEO'su, bu teknolojinin beklendiği uygulamaların büyük bir kısmının ağırlık ve güvenliğin önemli olduğu yerlerde ortaya çıkacağını belirtti.

CEO, "Li-S'nin potansiyeli uzun zamandır biliniyor ancak bu bataryaların performans avantajlarını elde etmek basit değil" dedi.

Independent Türkçe



Fırlatmaların daha çok izlenmesini isteyen NASA, Netflix'le ortaklık kurdu

Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
TT

Fırlatmaların daha çok izlenmesini isteyen NASA, Netflix'le ortaklık kurdu

Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)
Bu yaz Netflix, NASA+ canlı yayınlarını platformunda gösterecek (NASA)

Netflix, bu yazdan itibaren platformunda roket fırlatmalarını canlı yayımlamak için NASA'yla işbirliği yaptı.

Pazartesi günü duyurulan yeni ortaklık, yayın devinin canlı etkinlik kapsamını genişletmek istediği bir dönemde geldi.

İzleyiciler roket fırlatmalarının yanı sıra astronotların uzay yürüyüşlerini, görev yayınlarını ve Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan Dünya'nın çarpıcı canlı görüntülerini de izleyebilecek.

Ajansın Washington'daki merkezinde NASA+ Genel Müdürü görevini üstlenen Rebecca Sirmons, "1958 tarihli Ulusal Havacılık ve Uzay Yasası bizi uzay keşfi hikayemizi mümkün olan en geniş kitleyle paylaşmaya çağırıyor" dedi.

Birlikte, ister koltuklarında ister avuçlarının içindeki telefonlarda olsun, yeni nesillere ilham verecek bir İnovasyon ve Keşif Altın Çağı yaratmaya kararlıyız.

Bu yeni ortaklıkla NASA, Netflix'in 700 milyondan fazla kişiden oluşan küresel kitlesinden yararlanmayı umuyor.

NASA'dan yapılan açıklamada, "Ajansın daha geniş kapsamlı çabaları arasında video, ses, sosyal medya ve canlı etkinlikler aracılığıyla mümkün olduğunca çok kişiyle bağlantı kurmak yer alıyor" dendi.

Amaç basit: Ajansın keşiflerinin, icatlarının ve uzay araştırmalarının heyecanını nerede olurlarsa olsunlar insanlara ulaştırmak.

Bu yayınların Netflix'e özel olmayacağını, NASA uygulaması ve NASA.gov üzerinden ücretsiz olarak izlenebileceğini belirtmekte fayda var.

NASA+ içeriğinin Netflix'te ne zaman yayımlanacağına dair kesin bir tarih henüz açıklanmadı ancak bu yaz başlayacak.

Aboneler NASA+ canlı yayınlarını hesaplarıyla entegre bir şekilde, en sevdikleri dizilerin hemen yanında bulabilecek.

Bu yeni girişim Netflix'in canlı yayın dünyasına ikinci büyük adımını oluşturuyor. Platformun ilk büyük spor etkinliğini, yani Jake Paul ve Mike Tyson arasında Kasım 2024'te gerçekleşen karşılaşmayı canlı yayımlamasından aylar sonra geliyor.

Maç Netflix'te rekor kırarak 108 milyon küresel izleyici çekerken, yayında teknik zorluklar ve donma sorunları yaşanması büyük bir öfkeye neden olmuştu. Daha sonra Floridalı bir adam, yayın sırasında sürekli yaşanan teknik sorunlardan etkilenen tüketiciler adına yayıncıya karşı dava açmıştı.

Bir sonraki ay ilk kez ABD Ulusal Futbol Ligi Noel Maçı'nı yayımlayan platform, Kansas City Chiefs-Pittsburgh Steelers ve Baltimore Ravens-Houston Texans maçlarını ekrana getirmişti. Bu canlı yayın etkinliği oldukça sorunsuz geçmiş ve izleyicilerden önemli bir şikayet gelmemişti.

Öte yandan şubatta, Netflix'in Formula 1'in Birleşik Devletler'deki canlı yayın haklarına göz diktiği bildirilmişti. ABD'de F1'in canlı yayın haklarını ESPN elinde bulunduruyor ancak kanalın F1 yöneticileriyle şartları görüşmek için münhasırlık süresi sona erdi. 2026 ve sonrasındaki sezonlar için teklif verme süreci bu yıl başlayacak.

Independent Türkçe