Yapay zeka süneyle mücadelede yüzde 100'e yakın başarı sağladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Yapay zeka süneyle mücadelede yüzde 100'e yakın başarı sağladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bitki Zararlıları Bölümü'nde araştırmacı olarak görev yapan ziraat yüksek mühendisi Dr. Numan Ertuğrul Babaroğlu, süneyle mücadele için geliştirilen yapay zeka destekli tahmin uyarı sisteminin yüzde 99,6 oranında başarılı olduğunu ifade etti.

Türkiye için stratejik öneme sahip tahıllarda kalite ve verimi olumsuz etkileyen zararlıların başında, yaklaşık 1 santim boyunda, toprak renginde ve yassı vücutlu bir böcek olan süne geliyor. Mart ve nisan aylarında havaların ısınmasıyla hububat tarlalarına göç eden süneler için en aktif oldukları dönem başlıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre süneyle mücadele edilen alan büyüklüğü 2019'da 8 milyon 501 bin, 2020'de 9 milyon 720 bin, 2021'de 6 milyon 49 bin, 2022'de 8 milyon 381 bin ve 2023'te 5 milyon 716 bin dekar oldu. Bakanlık, süneyle mücadelede kimyasal ve biyolojik yöntemler kullanırken son dönemde yapay zeka destekli tahmin uyarı sistemi gibi ileri teknoloji yöntemlerinden de faydalanıyor.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Babaroğlu, süneyle mücadele edilmediğinde ürünün tamamının kaybedilebileceğini, bu nedenle karar destek sistemlerinin hem bitki sağlığı hem de ekonomi açısından önemli bir rol oynadığını söyledi.

Türkiye'nin süneyle mücadelesinin 1928 yılında başladığını, bu ilk dönemlerde sünelerin çiftçi tarafından elle toplanarak devlete satıldığını anlatan Babaroğlu, "Günümüze gelene kadar arada farklı dönemler var. Elle toplama, kışlakların yakılması, uçakla ilaçlama, yer aletleriyle ilaçlama şeklinde devam etti. Günümüzde de artık yapay zeka tabanlı bir süne tahmin uyarı sistemi geliştirdik. Verileri veriyorsunuz, sistem size ne yapmanız gerektiğini söylüyor. Sünenin salgın yapıp yapmayacağını tahmin ediyor. Uyarıları gerekli taraflara ileterek tedbirlerimizi alıyoruz, sünenin oluşturacağı zararı bertaraf ediyoruz." dedi.

- "Bilgileri çiftçiye bir cep telefonuyla bildiriyor"

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü liderliğinde yürütülen projelerle, ilk olarak tahmin uyarı sisteminin süne mücadelesinde uygulanabilirliğinin ortaya konulduğunu dile getiren Babaroğlu, sonrasında Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü, TAGEM Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ve Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün eş güdümüyle bir yazılım geliştirildiğini söyledi.

Karar destek sisteminin tahminlerdeki doğruluk oranının yüzde 99,6 olduğuna dikkati çeken Babaroğlu, şöyle konuştu:

Sistem sünenin salgın yapıp yapmayacağını, yapacaksa nerelerde yapacağını, salgının şiddetini, ne zaman mücadele etmemiz gerektiğini, ilaçlamaya dair bilgileri çiftçiye cep telefonuyla bildiriyor. Aynı şekilde 2 yıl önceden salgın olup olmayacağını tahmin edebiliyor ve '2 yıl sonra salgın olabilir, ona göre çiftçinizi, piyasanızı ayarlayın, ilacınızı bulundurun.' diyor. Sistem her gece 23.00'e kadar meteorolojik verilerle sünenin biyolojisine, fizyolojisine ve buğdayın fenolojisine ait verileri değerlendiriyor. Her gün 16 bin 700 veriyi işleyerek gelecek bir haftayla ilgili tahminler sunuyor.

- Çiftçiler yapay zeka destekli süne tahmin sistemini nasıl kullanacak?

Sistemin halihazırda Konya, Ankara, Kırşehir ve Aksaray'da toplam 15 milyon dekar alanda uygulamada olduğunu belirten Babaroğlu, bu 4 ili, buğday ekiminin çok yoğun olması ve süne tehdidi altında bulunmaları nedeniyle seçtiklerini dile getirdi.

Babaroğlu, çiftçilerin tahmin uyarı sistemini nasıl kullandığını şöyle anlattı:

Arama motoruna süne tahmin uyarı sistemi yazdığımızda sistem karşımıza çıkar. Bu çıkan sayfada tahminler sekmesi var. Bunun altında kışlak durum tahmini, salgın tahmini, ilaçlama zaman tahmini ve ilaçlama kararı tahminleri sekmeleri var. Bu sekmelerin altında sorgulama yapılabilmekte. Örneğin Ankara Bala'daki çiftçi, kendi ilçesindeki sekmeye girip 'bul' dediği zaman orada salgın olup olmayacağını görebiliyor. Ayrıca ilaçlama kararı sekmesi altında tarlasına girip gerekli sayımları yaptığında ilaçlama yapıp yapmaması gerektiğini sistem ona söylüyor. Hangi ilaçları kullanacağı yine orada var. İlaçlama için uygun koşulların olup olmadığı yine aynı sayfada bulunabiliyor.

Babaroğlu, sistemin daha az eleman ve maddi yükle süneyle mücadele imkanı sunduğunu, ayrıca pestisit kullanım zamanı ve miktarıyla ilgili önerileri sayesinde de tarım ilaçlarının yerinde ve zamanında kullanılmasını sağlayarak çevre kirliliğini önlediğini ifade etti.

- "Tarım 5.0 ile süne tahmin sistemi geliştirilmeye devam edecek"

Yakın gelecekte yapay zeka destekli süne tahmin sisteminin Orta Anadolu'da bir takvim çerçevesinde tüm illerde uygulamaya konulacağını bildiren Babaroğlu, sonrasında sistemi ülke çapında yaygınlaştırmayı planladıklarını söyledi.

Yapay zeka destekli tahmin uyarı sistemini yeni teknolojilere adapte ederek geliştirmeyi sürdüreceklerini belirten Babaroğlu, şunları kaydetti:

İnsanımızın temel besin maddesi buğday. Yokluğu büyük zararlara, kıtlıklara neden olur. Elma olmazsa, domates olmazsa o yıl 'Elma yok, domates yok.' deriz. Buğday olmazsa kıtlık olur. O nedenle buğdayımızı mutlaka korumalıyız. Biz süne tahmin uyarı sistemini tarım 4.0 ile geliştirdik. Şu anda tarım 5.0 var. Şimdi sisteme girilen verileri tamamen insandan bağımsız hale getirebilmek için TÜBİTAK kaynaklı bir proje aldık. Görüntü işleme teknikleriyle beraber sistemi daha da modernize edip, daha da geliştireceğiz.



4 soruda OpenAI'ın "düşünebilen" yeni yapay zeka serisi

OpenAI'ın son modeli o1'in fiyatı, bazı kullanıcıların tepkisini çekiyor (Reuters)
OpenAI'ın son modeli o1'in fiyatı, bazı kullanıcıların tepkisini çekiyor (Reuters)
TT

4 soruda OpenAI'ın "düşünebilen" yeni yapay zeka serisi

OpenAI'ın son modeli o1'in fiyatı, bazı kullanıcıların tepkisini çekiyor (Reuters)
OpenAI'ın son modeli o1'in fiyatı, bazı kullanıcıların tepkisini çekiyor (Reuters)

OpenAI, "düşünme" becerisine sahip olduğunu öne sürdüğü yeni yapay zeka serisi o1'i dün (12 Eylül Perşembe) kullanıma sundu. 

Strawberry diye de bilinen yeni serinin o1-preview (ön izleme) ve o1-mini diye iki sürümü mevcut.

Model henüz sadece ChatGPT Plus ve Team kullanıcılarının yanı sıra 5. seviye API katmanına hak kazanan geliştiricilerin erişimine peyderpey açılıyor.

ChatGPT Enterprise ve Edu üyelerinin de gelecek haftadan itibaren araca erişebileceğini belirten şirket, ileride o1-miniyi bütün kullanıcılara ücretsiz sunmayı planlıyor. Fakat bunun için henüz bir tarih verilmedi.

Daha önceki modellerine 2,3,4 gibi isimler veren OpenAI, son serinin yepyeni becerilere sahip olması nedeniyle "sayacı sıfırladıklarını" ve bu nedenle o1 adını seçtiklerini belirtiyor.

Tabii bütün bunların bir bedeli var. Kullanımı mayısta çıkan öncülü GPT-4o'dan üç kat daha masraflı olan o1-preview'un geliştiricilere maliyeti 1 milyon girdi jetonu (token) başına 15 dolar, 1 milyon çıktı jetonu başına da 60 dolar.

Veri birimlerini ifade eden jetonlar, yapay zeka araçlarının büyük verileri parçalara ayırıp dili işlemesini sağlıyor. 1 milyon jeton yaklaşık 750 bin kelimeye denk geliyor. 

OpenAI, o1-mini versiyonun yüzde 80 daha ucuz olduğunu belirtiyor fakat bu sürüm diğeri kadar geniş bir bilgi yelpazesine sahip değil. 

Peki şirketin ön izleme veya bir ön sürüm olduğunu belirttiği o1, öncüllerinden farklı olarak neyi yapabiliyor, neyi yapamıyor ve insanlığın kendi bilişsel seviyesini geçen yapay zeka inşa etme çabasında nasıl bir adıma işaret ediyor?

1) Gerçekten düşünebiliyor mu?

Teknoloji sektöründeki en temel tartışmalardan biri, yapay zeka araçlarının becerilerini "düşünme" veya "muhakeme" gibi ifadelerle tanımlama etrafında dönüyor. 

Geniş dil modellerinin, devasa büyüklükte bilgi kümeleriyle eğitildiği ve sorgulara verdikleri cevaplarda bu veriler üzerinden olasılık temelli tahmin yürüttükleri göz önüne alınırsa, bazı uzmanların "düşünme" ifadesine itirazlarında haklılık payı var. 

Öte yandan bu araçlar insan beyni gibi akıl yürütme becerisine gittikçe daha fazla yaklaşıyor. 

OpenAI, o1 serisinin sorulara cevap vermeden önce daha uzun süre düşündüğünü ve vereceği yanıtların doğruluğunu kontrol ettiğini ifade ediyor.

Sisteme girilen soru karşısında "Düşünüyorum" gibi yanıtlar vermesi, gerçekten o sırada düşündüğü izlenimi yaratsa da o1'in insanlar gibi akıl yürüttüğünü söylemek mümkün değil. 

OpenAI'ın araştırma ekibinin lideri Jerry Tworek, yapay zeka modelinin düşünme biçimini insanlarınkiyle bir tutmadıklarını söylüyor. 

Arayüz ise yeni modelin problemleri çözerken daha fazla zaman harcadığını ve daha derine indiğini gösterme amacıyla bu şekilde tasarlanmış.

o1'i önceki OpenAI uygulamalarından ayıran temel özelliğiyse eğitilme biçiminde yatıyor. 

Eğitim bilimci ve öğretmenlerin aşina olabileceği pekiştirmeli öğrenme denen bu yöntem, doğru yanıtlar karşısında ödül, yanlış cevaplar karşısında da ceza verilmesi ilkesine dayanıyor.

Bu sayede deneme yanılmayla ilerleyen yapay zeka aracının, doğru yanıtlara ulaşma becerisi gelişiyor. Sorguları işlerken, insanların sorunları adım adım inceleyerek çözmesine benzer bir "düşünce zinciri" kullanıyor.

OpenAI, aracı "düşünmeye" iten bu yöntemin, doğruluğunu artırdığını ifade ediyor. 

2) Hangi alanlarda kullanılacak?

Karmaşık muhakeme görevlerinde kayda değer bir ilerlemeye ve yeni bir yapay zeka yeteneği seviyesine işaret ediyor. Bu nedenle sayacı tekrar 1'e sıfırlıyor ve bu seriye OpenAI o1 adını veriyoruz.

OpenAI'ın bu ifadelerle tanıttığı o1'in, dil becerilerinden ziyade bilimsel çalışmalar, veri işleme ve kodlamada daha iyi bir performans sergilemesi bekleniyor. Ayrıca o1-mini, daha küçük bir sürüm olmasına karşın özellikle kod üretmesi amacıyla geliştirildi. 

Yeni model kodlama ve matematikte sonuca ulaşma sürecini detaylandırdığı için bu alanlarda öğretmenlik yapma becerisinin önceki versiyonlardan daha iyi olması bekleniyor. 

Şirketin baş araştırma görevlisi Bob McGrew, yeni modelin ileri seviye matematik sorularında kendisinden daha iyi olduğunu belirterek kendisinin üniversitede matematik okuduğunu ekliyor.

OpenAI yeni modelin ayrıca bilim insanlarının hücre dizileme çalışmalarına ve fizikçilerin karmaşık matematiksel formüller üretmesine katkı sağlayacağını ifade ediyor. 

Ayrıca yapılan testlerde fizik, kimya ve biyolojinin bazı alanlarında doktora öğrencileriyle yarıştığı kaydedildi.

Şirketin baş bilim insanı Dr. Jakub Pachocki ve OpenAI teknik çalışanı Szymon Sido, New York Times'a yaptıkları sunumda, sohbet botunun çengel bulmacadan çok daha karmaşık akrostiş bulmacasını çözdüğü görüldü.

Yapay zeka aracı aynı zamanda doktora düzeyinde bir kimya sorusunu yanıtladı ve bir hastanın semptomları ve geçmişi hakkında ayrıntılı bir rapora dayanarak hastalığı teşhis etti.

3) GPT-4o'dan daha mı iyi?

Daha önceki modeller internetteki bilgilerle eğitildiği ve internette epey yanlış bilgi olduğu için hata yapma ihtimalleri artıyor. o1'in eğitilme biçimiyse bu hataları çok daha düşük seviyeye indirmesini sağlıyor. 

Yeni modelin; ses, görüntü ve yazıyla iletişim kuran GPT-4o'dan çok daha iyi performans gösterdiği alanlar olsa da bazı konularda gerisinde kalıyor. 

İki aracı da lise seviyesindeki Uluslararası Matematik Olimpiyatı'na sokan OpenAI, o1'in soruların yüzde 83'ünü, GPT-4o'nun ise sadece yüzde 13'ünü doğru çözdüğünü ifade ediyor. 

Thomson Reuters'tan yeni modeli test eden Pablo Arredondo, TechCrunch'a yaptığı açıklamada yasal belgeleri analiz etme ve hukuk fakültesine giriş sınavında da daha başarılı olduğunu söylüyor.

Strawberry takma adına sahip o1'in GPT-4o'yu geride bıraktığı bir diğer alan ise "strawberry" (çilek) kelimesinde kaç tane "r" harfi olduğunu bulmak.

Bu soruya "iki" yanıtını veren ChatGPT'nin önceki sürümleri internette alay konusu olmuştu. 

İlk başta çok zor bir görev gibi görünmese de yapay zeka araçları kelimeleri harf harf değil, jetonlar şeklinde işlediği için bu tip basit işlerde zorlanabiliyorlar. 

Ancak o1, daha detaylı düşünmesi ve kendisini kontrol etmesinden dolayı bu soruya doğru yanıtı vermeyi başardı. 

Öte yandan yeni model, internette arama yapma, metin ve görsel işleme gibi özelliklere henüz sahip değil. Ayrıca gerçek dünya hakkında GPT-4o kadar bilgisi de yok. 

Pennsylvania Üniversitesi Wharton İşletme Okulu'nda yapay zeka üzerine çalışan Ethan Mollick "Açıkçası o1-preview her şeyde daha iyi değil. Örneğin GPT-4o'dan daha iyi bir yazar değil" diyerek ekliyor: 

Ancak planlama gerektiren görevlerde ciddi değişiklikler sözkonusu.

OpenAI, yeni modelinde halüsinasyon sorununu da çözmeyi henüz başaramadı. Yapay zeka sohbet botlarının bazı bilgileri "uydurmasını" ifade eden halüsinasyon, bu araçların temel sorunu olmaya devam ediyor.

Modeli test eden Mollick, zorlu bir bulmacayı çözdüğünü ancak ipuçlarından birini uydurduğunu söylüyor. 

Yine de Tworek, "Bu modelin daha az halüsinasyon gördüğünü fark ettik" diyerek ekliyor: 

Ancak sorun hâlâ devam ediyor. Halüsinasyonları çözdüğümüzü söyleyemeyiz.

Son modelin bir diğer eksikliği de sorgulara yavaş cevap vermesi. Diğer sürümler neredeyse anında yanıtı sunarken, muhtemelen düşünme süresinden dolayı o1'in cevap vermesi çok daha uzun zaman alıyor.

Örneğin Mollick, bulmacayı çözmesinin 108 saniye sürdüğünü ifade ediyor.

OpenAI modelin ön izleme versiyonu olduğunu belirtirken, uzmanlar o1'in sonraki versiyonlarının hızlanmasını umuyor. 

4) İnsanlığa tehdit oluşturabilir mi?

Bazı yapay zeka araçları eğitimleri sırasında farklı kelimelerin beraber kullanılma sıklıklarını analiz ederek sözcüklerin birbirine yakınlığını tahmin ediyor. Örneğin "kedi" ve "köpek" kelimeleri birlikte daha sık kullanıldığı için yakın anlamlara sahip olmaları gerektiği sonucuna varıyor.

Bu modellerin "yapay zeka" ve "tehdit" ifadeleri arasında da böyle bir ilişki kurmuş olması muhtemel. 

Her yeni modelin piyasa sürülmesiyle akla gelen ilk sorulardan biri insanlığa varoluşsal bir tehdit yaratıp yaratmayacağı.

Sektörün önde gelen bazı isimleri bu tehlikeye karşı uyarırken bazı uzmanlar yapay zeka araçlarının nasıl kullanıldığının daha önemli olduğunu vurguluyor.

OpenAI'ın son sürümüyle bu araçların insan gibi düşünme becerisine bir adım daha yaklaşması da endişeleri artırabilir.

Ancak bu yazıdan da anlaşılabileceği üzere, o1'in becerileri henüz korkutucu bir düzeyin yakınından bile geçmiyor. 

Ars Technica'nın ifade ettiği gibi bir bulmacadaki 8 ipucunu çözmesi 108 saniye süren ve bir cevapta halüsinasyon gören bir yapay zeka modelinin potansiyel tehlike olduğunu söylemek abartıya kaçar. 

Öte yandan OpenAI'ın yanı sıra Meta ve Google gibi şirketlerin de çabaları ve son yıllardaki hızlı gelişmeler göz önüne alınırsa, insan seviyesine ulaşan yapay zeka araçları çok uzak olmayabilir.

Independent Türkçe, TechCrunch, Verge, Ars Technica, New York Times, OpenAI