Esnek güneş panellerinde rekor verimliliğe ulaşıldı

Basılmış levhalar araba tavanlarına veya tentelere takılabilir ve araştırmacılar bunun yenilenebilir enerji sektöründe "ezber bozduğunu" söylüyor

Dr. Doojin Vak, "mucize malzeme" perovskitten üretilen basılmış esnek güneş pilleri rulosunu tutuyor (CSIRO)
Dr. Doojin Vak, "mucize malzeme" perovskitten üretilen basılmış esnek güneş pilleri rulosunu tutuyor (CSIRO)
TT

Esnek güneş panellerinde rekor verimliliğe ulaşıldı

Dr. Doojin Vak, "mucize malzeme" perovskitten üretilen basılmış esnek güneş pilleri rulosunu tutuyor (CSIRO)
Dr. Doojin Vak, "mucize malzeme" perovskitten üretilen basılmış esnek güneş pilleri rulosunu tutuyor (CSIRO)

Bilim insanları, "mucize malzeme" denen perovskiti kullanarak esnek güneş panellerinde rekor seviyede verimlilik elde etti.

Avustralya ve Birleşik Krallık'taki araştırmacıların geliştirdiği hafif güneş panelleri, Güneş enerjisinin yüzde 11'ini elektriğe dönüştürebildi ve bu oran onları ticari kullanıma uygun hale getirdi.

Esneklikleri, kavisli çatılar, tenteler ve hatta araçlar gibi daha önce mümkün olmayan yerlerde de kullanılabilecekleri anlamına geliyor.

Cambridge Üniversitesi, Monash Üniversitesi, Sidney Üniversitesi ve New South Wales Üniversitesi'nden bilim insanlarından oluşan uluslararası ekip, güneş pillerini bükülebilir rulolar üzerine basmak için yeni bir teknik kullanarak bu büyük atılımı gerçekleştirdi.

Araştırma projesine liderlik eden Avustralya devlet kurumu Milletler Topluluğu Bilim ve Endüstriyel Araştırmalar Örgütü (Commonwealth Scientific and Industrial Research Organisation/CSIRO), testler sırasında elde edilen hem ölçek hem de verimliliğin bu teknolojiyi yenilenebilir enerji sektörü için "gerçek bir ezber bozucu" haline getirdiğini söyledi.

Kurumun açıklamasında, "Hücreler, gazete baskısına benzer rulodan ruloya tekniğiyle basılıyor ve bu da sürekli, büyük ölçekli üretime olanak sağlıyor" dendi.

Verimlilikteki çarpıcı artış, ticari olarak uygulanabilir perovskit güneş pilinin büyük ölçeklerde üretiminin önünü açıyor.

Perovskit, geleneksel silikon (PV) güneş pillerindeki sadece yüzde 29'a kıyasla silikonla birleştirildiğinde yüzde 43'lük teorik bir sınır sunan güneş panellerinin verimliliğini muazzam ölçüde artırma potansiyeli nedeniyle geniş çapta övülüyor.

Geçen kasımda Çin'deki araştırmacılar, silikon-perovskit tandem güneş pili kullanarak güneş panelinden elektrik üretiminde verimlilik rekorunu kırmış ve laboratuvar koşullarında yüzde 33,9 verimliliğe ulaşmıştı.

Bu rekorun çok uzağında olmasına rağmen, son testlerde elde edilen yüzde 11'lik verim, halihazırda esnek basılmış güneş panellerinin sunduğu yaklaşık yüzde 1 veya 2 verimlilik seviyelerinden çok daha yüksek.

Araştırmacılar, afet yardımından uzay araştırmalarına kadar her alanda kullanılabileceklerini söylerken, bir sonraki zorluk, bunların boyutunu seri üretime uygun şekilde büyütmek.

CSIRO, yeni nesil güneş panellerini daha da geliştirmek ve ticarileştirmek için halihazırda sektördeki ortaklarla işbirliği arayışında olduğunu açıkladı. 

Yeni güneş panelleri, Nature Communications dergisinde yayımlanan "The first demonstration of entirely roll-to-roll fabricated perovskite solar cell modules under ambient room conditions" (Ortam odası koşullarında tamamen rulodan ruloya üretilmiş perovskit güneş pili modüllerinin ilk ispatı) başlıklı çalışmada detaylandırıldı.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging