Güneş tutulması bilimin hangi sorularına cevap sunabilir?

2017'deki tutulmada çekilen bu fotoğraftaki siyah disk Ay'ın kendisi; bugünkü tam Güneş tutulmasında uydunun Dünya'ya daha yakın olması daha geniş bir alanda tutulmanın gözlemlenmesini sağlayacak (AFP)
2017'deki tutulmada çekilen bu fotoğraftaki siyah disk Ay'ın kendisi; bugünkü tam Güneş tutulmasında uydunun Dünya'ya daha yakın olması daha geniş bir alanda tutulmanın gözlemlenmesini sağlayacak (AFP)
TT

Güneş tutulması bilimin hangi sorularına cevap sunabilir?

2017'deki tutulmada çekilen bu fotoğraftaki siyah disk Ay'ın kendisi; bugünkü tam Güneş tutulmasında uydunun Dünya'ya daha yakın olması daha geniş bir alanda tutulmanın gözlemlenmesini sağlayacak (AFP)
2017'deki tutulmada çekilen bu fotoğraftaki siyah disk Ay'ın kendisi; bugünkü tam Güneş tutulmasında uydunun Dünya'ya daha yakın olması daha geniş bir alanda tutulmanın gözlemlenmesini sağlayacak (AFP)

Ay bugün Güneş'in ışığını örterken bilim insanları da çeşitli gizemlere ışık tutmayı umuyor.

Kuzey Amerika'da gözlemlenecek tam Güneş tutulması, TSİ 21.07'de başlayacak ve ilk durağı Meksika'nın Pasifik kıyısı olacak. Ay'ın Güneş'i tamamen kapattığı tam Güneş tutulması ABD'nin 10'dan fazla eyaletinde görülebilecek fakat kısmi tutulmanın neredeyse bütün eyaletlerden gözlemlenmesi bekleniyor. 

Kanadalıların da izleyebileceği tam Güneş tutulması, Atlantik kıyısında TSİ 10.46'da sona erecek.

Dünya genelinde 2021, ABD'de de 2017'den beri ilk kez gözlemlenecek tam Güneş tutulması, iki yıl daha gerçekleşmeyecek.

Kuzey Amerika'da yaşayanlar bu nadir olayı izlemek için hazırlıklarını yaparken bilim dünyası da farklı bir hazırlık içinde. Araştırmacılar Güneş'in atmosferinden, değişen hayvan davranışlarına kadar çeşitli sorulara cevap bulmayı bekliyor.

Güneş'in dış atmosferini izlemek için eşsiz bir fırsat

Ay, Güneş'in önünden geçip onu tamamen kapattığı sırada yıldızın dış atmosferi korona daha net bir şekilde görünecek. Normalde Güneş'in çok parlak olmasından dolayı gözlemlenemeyen korona, Güneş rüzgarına ısı ve enerji aktardığı için önem arz ediyor.

Güneş rüzgarının zaman zaman uzaya fırlattığı güçlü Güneş patlamaları Dünya'yı vurarak radyo sinyali kesintilerine ve elektrik şebekelerinin devre dışı kalmasına yol açabiliyor. 

NASA, yüksek irtifa araştırma uçağı WB-57'yi kullanarak Dünya yüzeyinden 15 bin 240 metre yükseklikten tutulmanın görüntülerini yakalamayı planlıyor. Southwest Araştırma Enstitüsü'nden Güneş fizikçisi Amir Caspi'nin liderliğindeki proje, koronaya dair yeni detayların yanı sıra Güneş'e yakın yörüngelerdeki asteroitlerin aranmasına da katkı sağlayabilir.

Caspi, Güneş'in ışığını kapatan ve koronagraf denen özel teleskoplar bile yetersiz kaldığı için tutulmanın altın bir fırsat sunduğunu söylüyor:

Güneş'le aramıza giren Ay, gökyüzünde Güneş'in diskini engellemek için tam olarak doğru boyutta ve fazla büyük değil.

Tutulma sırasında Güneş rüzgarının temeline inmeye çalışacak olan Caspi, koronanın Güneş'in yüzeyinden neden milyonlarca derece daha sıcak olduğu sorusunu cevaplamaya fayda sağlayacak ipuçları toplamayı da umuyor. 

Ayrıca koronayı gözlemlemek üzere tasarlanan iki uzay aracının tutulma sırasında faydalı gözlemler yapması bekleniyor. NASA'nın Parker Solar Probe'u ve Avrupa Uzay Ajansı'yla NASA'nın beraber geliştirdiği Solar Orbiter beraber çalışarak Güneş rüzgarı ve atmosferiyle ilgili bilgi toplayacak.

Araştırmacılar ayrıca Güneş'in 11 yıllık döngüsünün sonuna yaklaşmasından dolayı da beklenti içinde. Güneş'in manyetik kutuplarının 11 yılda bir yer değiştirmesini ifade eden Güneş döngüsü sırasında Güneş patlamaları ve kütle atımı aktivitelerinin sıklığı değişiyor.

NASA Başkan Yardımcısı Pam Melroy "İnanılmaz bir şey görme şansımız çok yüksek" diyor.

NASA üç roketle iyonosferi izleyecek

Tam Güneş tutulması Dünya atmosferinin üst kısmında yer alan iyonosferdeki değişimleri gözlemleme fırsatı sunuyor. Tutulma sırasında bu katmanda bozulmalar yaşanmasını bekleyen NASA, tutulma öncesinde, esnasında ve sonrasında fırlattığı sondaj roketleriyle bunları gözlemlemeyi planlıyor. 

NASA Genel Merkezi Tutulma Programı Yöneticisi Kelly Korreck şu ifadeleri kullandı: 

Bu katmandaki bozulmalar GPS ve iletişimde sorunlara yol açabiliyor.

Tutulma sonucu Güneş ışığının büyük ölçüde azalması, araştırmacıların ışığın iyonosferi nasıl etkilediği hakkında daha fazla bilgi edinerek potansiyel arızaları daha iyi öngörmesini sağlayacak. 

Kuşlar göç edebilir

Tutulmalar sırasında hayvanlar sıradışı davranışlar sergileyebiliyor. Zürafaların dörtnala koştuğu ve horozlarla cırcır böceklerinin ötmeye başladığı önceki tutulmalarda gözlemlenmişti.

Güneş tutulması sırasında, hayvanların hassasiyet gösterdiği sıcaklık ve rüzgar gibi etmenler kayda değer derecede azalabiliyor.

Tutumaların kuşları nasıl etkilediğini araştıran Andrew Farnsworth, Ağustos 2017'deki tutulma sırasında gökyüzünde uçan kuşların sayısında azalma olduğunu ifade ediyor. 

Cornell Üniversitesi'nde çalışan ornitolog, ABD'den izlenen son Güneş tutulmasının böcek ve kuşların günlük faaliyetlerini kesintiye uğrattığını fakat hayvanların gece sergilediği davranışları (kuşların göç etmesi, yarasaların ortaya çıkması gibi) tetiklemediğini söylüyor. 

Farnsworth, tutulmanın bu sefer nisanda gerçekleşmesinden dolayı kuşların göç etmeye daha yatkın olabileceğini düşünüyor.

Independent Türkçe, Phys.org, NBC News, CNN, Tübitak



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news