Teknoloji yarışı beyne taşındı, hedef; düşünceleri harekete geçirmek

Elon Musk'ın beyin çipi geliştiren şirketi Neuralink ile Bill Gates ve Jeff Bezos'un yatırımcıları olduğu Synchron'un çalışmalarıyla felçli hastaların düşünceleriyle aktiviteler yapmasını hedefleyen beyin çipi teknolojisinde yarış hızlanıyor.

Teknoloji yarışı beyne taşındı, hedef; düşünceleri harekete geçirmek
TT

Teknoloji yarışı beyne taşındı, hedef; düşünceleri harekete geçirmek

Teknoloji yarışı beyne taşındı, hedef; düşünceleri harekete geçirmek

Neuralink'in beyin çipi yerleştirilen felçli hasta Noland Arbaugh'un satranç oynadığı anları X'teki canlı yayınında paylaşmasıyla çip teknolojisinde gelinen son nokta, tüm dünyada geniş yankı uyandırdı.

Musk ve bir grup nörolog tarafından 2016'da kurulan Neuralink, beyne yerleştirilecek mikroçipler sayesinde felç ve körlük gibi nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi ve engelli kişilerin hayat kalitesini artırmayı hedefliyor.

Neuralink projesi adım adım ilerledi

Proje kapsamında şirket, insan beynine bir madeni para büyüklüğünde çip yerleştiriyor. Saç telinden 20 kat daha ince teller vasıtasıyla beyinle bağlantı kuran bu çiple beyinsel aktiviteler izlenerek araştırmacıların kullanabileceği bilgisayarlara aktarılabiliyor.

Neuralink çalışmalarında en büyük gelişmelerden biri 2020 yılında yaşandı. Musk, 2020 yılında sosyal medya adresinden yaptığı bir paylaşımda çipin Gertrude adı verilen bir domuzun beynine yerleştirildiğini söylemişti. Bu operasyon sonucunda Gertrude'un beyinsel aktiviteleri çip aracılığıyla takip edilebilmişti.

2021 yılında şirket, çalışmalarını bir adım daha öteye götürerek çiple Pager isimli bir maymun üzerinde deney yaptı. Pager beyin sinyalleri yardımıyla bilgisayar oyunu oynayarak tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başarmıştı.

Musk'ın çipleri ilk defa insan beyninde

Şirket için en büyük kırılmalardan biri de çiplerin insanlar üzerinde kullanımına izin veren onayın alınması oldu.

Neuralink, çiplerin 2023 yılında insanlar üzerinde denenmesine başlanması için ABD Gıda ve İlaç İdaresinden (FDA) onay aldığını duyurdu.

2024'ün mart ayına gelindiğinde ise insan deneylerinde bugüne kadarki en büyük gelişme yaşandı. 8 yıl önce kaza geçirdikten sonra elleri ve ayakları felç kalan Arbaugh, beynine yerleştirilen çip sayesinde satranç oynamayı başardı.

Neuralink, hastanın satranç oynadığı anları X sosyal medya platformundaki canlı yayınında paylaştı. Videoda, Arbaugh'un düşünce yoluyla dizüstü bilgisayarının imlecini hareket ettirdiği ve satranç oynadığı görülüyor.

Beyin çiplerine uzanan gelişmelerin tarihçesi

Beyin-bilgisayar teknolojilerine dair gelişmeler son yıllarda hızını artırsa da bu alandaki çalışmalar geçmişe uzanıyor.

İtalyan fizikçi ve biyolog Luigi Galvani, 1780 yılında ölü kurbağaların kaslarının bir elektrik kıvılcımı kullanılarak uyarılabileceğini keşfetti. Alman nörolog Edward Hitzig ve Alman fizyolog Gustav Fritsch ise 1870'te bir köpeğin beyninin belirli bölümlerinin elektriksel olarak uyarılması yoluyla kas hareketlerine neden oldu.

1874'te de ABD'li doktor Roberts Bartholow, kafasında delik olan bir kadının beyninde elektriksel uyarıyla deneyler gerçekleştirdi.

1924 yılında ise önemli bir gelişme yaşandı ve Alman psikiyatr Hanns Berger ilk kez insan beynindeki elektriksel aktiviteyi kaydetmek için elektroensefalografiyi (EEG) kullandı. Berger'in geliştirdiği EEG, beyinde bulunan sinir hücrelerinin ürettiği elektriksel dalgaları kaydetti. Berger'in beyin dalgalarından alfa dalgasının da kaşifi olması nedeniyle bu dalga Berger Dalgası olarak da isimlendirildi.

Felçli hastaların hayat kalitesini yükseltmeyi hedefliyor

1969 yılında ses hissini yeniden sağlamak ve sinirsel implantların olanaklarını ortaya koymak amacıyla ilk biyonik kulak uygulaması yapıldı.

1996'da felçli bir hastaya, bilgisayar imlecini kontrol etmesini sağlayan nörotrofik elektrotlar yerleştirildi. 2004 yılında beyin-bilgisayar teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanan BrainGate araştırma programı kapsamında, felçli bir hastanın beynine yerleştirilen çip ile robot kolu hareket ettirmesi sağlandı.

Beyin çipleriyle ilgili çalışmalar, Elon Musk'ın 2016'da Neuralink'i kurmasıyla daha fazla gündeme gelmeye başladı.

Felçli Noland Arbaugh'un beyin çipiyle çeşitli aktiviteler yapmasını sağlayan Neuralink, bu alandaki çalışmalarını hızla devam ettiriyor.

Gates ve Bezos'un desteklediği şirket çalışmalarını sürdürüyor

Teknolojinin diğer alanlarındaki rekabet, beyin-bilgisayar teknolojilerinde de yaşanıyor. Microsoft'un kurucusu Bill Gates ile Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un yatırımcıları arasında yer aldığı ABD merkezli Synchron şirketi de nöroteknoloji alanında çalışmalar yürütüyor.

Synchron, düşünceyle çeşitli aktivitelerin yapılmasını sağlamak amacıyla geliştirdiği beyin implantlarını birçok hastaya yerleştirdi. Şirket, geniş çaplı bir deney için hazırlıklarını sürdürüyor.

Uzmanların bir kısmı bu alanda yapılan çalışmaların ileri seviyede olmasa da önemli olduğunu belirtirken, bazı uzmanlar ise geliştirilen beyin çiplerinin uygulanmasında yaşanacak problemlere işaret ederek şirketlerin bu alanda nihai bir ürün ortaya koymaktan uzak olduğunu ifade ediyor.



Harvard’ın DNA araştırması: Dünya nüfusunun yarısının kökenleri ortaya çıktı

Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)
Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)
TT

Harvard’ın DNA araştırması: Dünya nüfusunun yarısının kökenleri ortaya çıktı

Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)
Yamnaya halkının bir üyesine ait olan yaklaşık 5 bin 500 yıllık diş örneği (Nature)

Hint-Avrupa halklarının soyunun 5 bin yıl önce Ukrayna'da yaşayan Yamnayalardan geldiği DNA analizleriyle belirlendi.

Harvard Tıp Fakültesi’nde görev yapan genetikçi David Reich’ın yürüttüğü çalışmada, Avrupa ve Batı Asya halklarıyla onların soyundan gelenlerin kökenlerinin, 5 bin yıl önce bugünkü Ukrayna topraklarında yaşamış küçük bir çoban topluluğu olan Yamnaya'ya kadar sürülebileceği ortaya kondu.

Araştırmada, Avrupa’nın 100 farklı bölgesinden alınan tarihöncesi dönemde yaşamış yaklaşık 450 kişiye ait DNA örnekleri incelendi. Daha önceden elde edilen 1000 genetik örnek de çalışmaya dahil edildi.

Hakemli bilimsel dergi Nature’da geçen ay yayımlanan iki makalede, genetik verilerle arkeolojik ve dilbilimsel bulgular karşılaştırıldı. Araştırmacılar, daha önce bilinmeyen bir halkın MÖ 3000'den önce Volga Nehri'nden Karadeniz'in kuzeyindeki Ukrayna bozkırına göç ettiğini ve buradaki bir halkla karışarak Yamnaya'yı oluşturduğunu belirtiyor.

Yamnayaların ilk ortaya çıktığı Ukrayna’daki Mihaylivka mezrası, şu anda Rus işgali altında. Bilim insanları, Yamnayaların buradan Avrasya’ya yayıldığını, genlerini ve yaşam biçimlerini Portekiz’den Moğolistan’a kadar yaydığını söylüyor.

Arkeologlar ve genetikçiler, bu yayılmanın bugüne kadar dünyanın genetik ve kültürel mirasının çoğunu tanımladığını söylüyor. Reich, Yamnayaların göçleri için "Avrupa'nın ve nihayetinde dünyanın nüfusunu değiştirdiler" diyor. Dünyada hayatta olan yaklaşık 4 milyon kişinin bu soydan geldiğine dikkat çekiliyor.

İsveç’teki Göteborg Üniversitesi’nden araştırmaya katılmayan Yamnaya uzmanı Kristian Kristiansen, şu ifadeleri kullanıyor:

Bu inanılmaz yayılma, modern dönem öncesi küreselleşmenin temelini oluşturuyor.

Araştırmada, genellikle düşman olarak görülen Romalılar ve Keltlerle Persler ve Makedonlar gibi eski uygarlıkların bu genetik ve kültürel mirası paylaştığı belirtiliyor.  

Ayrıca Yamnayaların dillerinin Latince, Yunanca, İngilizce, Rusça, Urduca ve Almanca dahil yaklaşık 400 dilin atası olduğuna dikkat çekiliyor. Diğer yandan Estonya’daki Tartu Üniversitesi’nden DNA araştırmacısı Lehti Saag, “Bir dilin kökeninin tespit edilmesinde genetik bulgular asla tek başına yeterli olmaz” diyor.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times