Elon Musk: Starship, Gize Piramitleri'nden de büyük olacak

Bugüne kadar yapılmış en büyük roketin bu ay içinde fırlatılması bekleniyor.

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Elon Musk: Starship, Gize Piramitleri'nden de büyük olacak

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Elon Musk, SpaceX'in yeni nesil Starship roketlerinin Büyük Gize Piramitleri'nden daha uzun olacağını söyledi.

SpaceX'in patronu halihazırda bu ay gerçekleşecek sıradaki Starship test uçuşuna hazırlanıyor. Aynı zamanda da bir gün insanları Mars'a taşıyacağını umduğu aracın gelecekteki versiyonlarını şimdiden planlıyor. 

SpaceX martta ilk kez mürettebatsız bir Starship roketini yörüngeye göndermiş ancak araç Dünya atmosferine yeniden girerken parçalanmıştı. 

120 metre uzunluğundaki Starship, 7,5 milyon kilogram itiş gücü üretme kapasitesiyle şimdiye kadar yapılmış en büyük ve en güçlü roket. İtiş gücü, NASA'ya ait dünyanın en güçlü ikinci roketi Uzay Fırlatma Sistemi'nin (SLS) yaklaşık iki katı.

Görsel kaldırıldı.

Pazar günü X'te (eski adıyla Twitter) yayımlanan bir gönderiye yanıt veren Musk, Starship'in "zaman içinde muhtemelen ~140 metreye (şu anda ~120 metre) yaklaşacağını" yazdı.

Karşılaştırma yapmak gerekirse, Mısır'ın en büyük piramidi Büyük Gize Piramidi 137 metre yüksekliğinde. Bu ölçü aynı zamanda kısa süre önce kırılan dünyanın en uzun bageti rekoruyla da aynı.

SpaceX, Artemis programı kapsamında Starship'le Ay'a mürettebat ve kargo taşınması için Amerikan uzay ajansı NASA'yla milyarlarca dolarlık anlaşmalar yaptı ancak Musk'ın bu roket için daha da büyük hedefleri var.

Teknoloji milyarderi, 2050'den önce gerçekleştirmeyi umduğu Mars'ta kalıcı bir insan kolonisi kurma arzusundan sık sık bahsediyor. 

Bunu başarmak için Musk, her biri fırlatıldıktan sonra hızla yeniden kullanılabilecek yüzlerce Starship roketinden oluşan bir filo inşa etmeyi planlıyor.

Görsel kaldırıldı.

SpaceX'e göre Starship mevcut boyutuyla yaklaşık 150 tonluk bir yük taşıyabiliyor ayrıca iç hacmi de yaklaşık 100 yolcu için yeterli alan sağlıyor.

Musk, ekstra yüksekliğin Super Heavy güçlendiricisine mi yoksa ikinci kademe aracına mı ekleneceğiyle ilgili ayrıntı vermedi ancak 20 metrelik ekstra yükseklik muhtemelen ek yük kapasitesi ve daha uzak mesafelere gidebilme yeteneği sağlayacaktır.

Görsel kaldırıldı.
Fırlatılmaya hazır hale gelmiş bir Starship, şimdiye kadar yapılmış en büyük roket sistemidir. Bu görsel, SpaceX'in ABD'nin Teksas eyaletindeki Boca Chica'daki Starbase tesisinde 10 Mart 2024'te çekilmişti (Ekran Görüntüsü/WAI/X)

Musk, Starship için geriye kalan en önemli engelin roketi kaplayan ısı kalkanları olduğunu açıkladı. Son yörünge uçuş testi sırasında yerleşik kameralar, Dünya atmosferine yeniden giriş sırasında ısı kalkanlarının araçtan düştüğünü göstermişti. 

Pazar günü X'te "Süper güvenilir, hafif, yeniden kullanılabilir bir ısı kalkanı Starship için geriye kalan en büyük teknik zorluktur" diye yazdı.

Isıya dayanıklı olması gerekiyor.

Independent Türkçe



Kuyudan çıkan insan kemikleri, 800 yıllık destandaki olayı doğruladı

Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
TT

Kuyudan çıkan insan kemikleri, 800 yıllık destandaki olayı doğruladı

Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)

Norveç'teki bir kuyuda bulunan insan kemiklerinin, 800 yıllık bir destanda adı geçen bir kişiye ait olduğu saptandı. Yeni çalışma, suyu kirletmek için kuyuya atıldığı söylenen adam hakkında beklenmedik bir gerçeği ortaya çıkardı. 

1184'ten 1202'ye kadar bugünkü Norveç'in büyük bir kısmına hükmeden Kral Sverre Sigurdsson'un hayatını anlatan Sverris Destanı'nda ülkenin iç kesimindeki bir kaleye yapılan baskından söz ediliyor. 

Kralın, Roma Katolik Kilisesi'yle bağlantılı karşıtları olan Bagler grubu, Sverresborg Kalesi'ne 1197'de düzenledikleri baskında evleri yakıp yıkıyor ve bölgenin sularını zehirlemek için ölü bir adamı kuyuya atıyor. Destana göre daha sonra kuyu taşlarla dolduruluyor. 

Özellikle kralın gözetiminde yazılmasından dolayı uzmanlar bu destanın ne kadar güvenilir olduğundan emin değildi. 

Fakat hakemli dergi iScience'ta dün (25 Ekim) yayımlanan çalışma, en azından "Kuyudaki Adam" hikayesinin doğru olduğuna işaret ediyor. 

Arkeologlar 1938'de Sverresborg Kalesi harabelerinde terk edilmiş bir kuyuda, büyük taşların altında insan kemikleri bulmuştu. Ancak bilimsel araştırma tekniklerinin yetersiz kalmasından dolayı kemiklerin detaylıca incelenmesi mümkün olmamıştı. 

2014 ve 2016'daki kazılardaysa adamın sol elinin parçaları ve bedeninden koparılmış kafatası çıkarılmıştı.

Bilim insanları yeni çalışmada genom dizileme ve radyokarbon tarihleme yönteminden yararlanarak Kuyudaki Adam'ın gizemini aydınlattı.
 

Araştırmacılar, adamın kafatasındaki darbelere dayanarak kuyuya atılmadan önce ciddi seviyede yaralandığını tahmin ediyor (Åge Hojem/NTNU Üniversite Müzesi)Araştırmacılar, adamın kafatasındaki darbelere dayanarak kuyuya atılmadan önce ciddi seviyede yaralandığını tahmin ediyor (Åge Hojem/NTNU Üniversite Müzesi)

Analizler, kemiklerin yaklaşık 800 yıl önce yaşayan ve 30-40 yaşlarında ölen bir erkeğe ait olduğunu ortaya koydu. 

Ekip, bu tarihin destandaki zamanlamayla örtüşmesinden dolayı kemiklerin baskını düzenleyenler tarafından kuyuya atılan adama ait olduğunu söylüyor. 

Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Dr. Michael Martin, "İlk kez bir Norveç destanında anlatılan bir kişinin ya da karakterin kalıntılarının sahibi kesin bir şekilde tespit edildi" diyerek ekliyor: 

Bu aynı zamanda bir Ortaçağ metninde adı geçen belirli bir kişinin tüm genom dizisini elde ettiğimiz en eski vaka.

Bilim insanlarının yaptığı DNA analizi, Kuyudaki Adam'ın mavi gözlü, açık tenli, sarışın veya açık kahverengi saçlı olduğuna işaret ediyor. Bu pek ilginç olmasa da genetik bilgilerinin Norveç'in güneyindeki kişilerle yakından eşleşmesi araştırmacıları şoke etti. 

Daha önce kuyuya atılan kişinin baskına uğrayan iç kesimden biri olduğu düşünülüyordu. Ancak saldırıyı düzenleyen Bagler grubunun güneyli olması bu teoriye şüphe düşürüyor.

Dr. Martin "Hepimiz için en büyük sürpriz, Kuyudaki Adam'ın yerel halktan gelmemesi; aksine soyunun Norveç'in güneyindeki belirli bir bölgeye dayanmasıydı" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da kuşatma ordusunun kendi ölülerinden birini kuyuya attığına işaret ediyor. 

Norveç'teki Stavanger Üniversitesi'nden arkeolog ve tarihçi Roderick Dale, yer almadığı çalışmanın destanda anlatılan olayları doğruluyor gibi göründüğünü söylüyor. Ancak Dale bu tür destanların "tarihten çok propagandaya" daha yakın olduğunu ekliyor:

Bu nedenle günümüzdeki bir politikacının otobiyografisine yaklaştığımız şekilde yaklaşabiliriz. Yazarın yaşamı boyunca meydana gelen tarihi olayları ele almasına rağmen kendi başına bir tarih değil.

Independent Türkçe, CNN, New York Times, Live Science, iScience