Elon Musk uyumak için medeniyetin çöküşünü dinliyormuş

Tesla'nın milyarder patronu uzun zamandır yapay zeka, azalan doğum oranları veya "tek dünya hükümeti"nin medeniyetin çöküşüne yol açabileceği fikrini savunuyor

Elon Musk geceleri medeniyetin çöküşüyle ilgili podcast'ler dinlediğini itiraf etti (Reuters)
Elon Musk geceleri medeniyetin çöküşüyle ilgili podcast'ler dinlediğini itiraf etti (Reuters)
TT

Elon Musk uyumak için medeniyetin çöküşünü dinliyormuş

Elon Musk geceleri medeniyetin çöküşüyle ilgili podcast'ler dinlediğini itiraf etti (Reuters)
Elon Musk geceleri medeniyetin çöküşüyle ilgili podcast'ler dinlediğini itiraf etti (Reuters)

Elon Musk, en büyük endişelerinden biri olmasına rağmen geceleri uyumak için medeniyetin çöküşüyle ilgili podcast'ler dinlediğini itiraf etti.

Tesla'nın milyarder patronu pazartesi Los Angeles'ta düzenlenen Milken Küresel Konferansı'nda "Uykuya dalmak için medeniyetlerin çöküşüyle ilgili podcast'ler dinliyorum" dedi.

Musk'a geceleri kendisini neyin uyutmadığı sorulduğunda, "Medeniyete risk oluşturan her şey" yanıtını verdi; buna düşen doğum oranları ve "Amerika ya da başka bir yerde demokrasinin temellerini sarsan her şey" ve "bizi liyakate dayalı bir sistemden uzaklaştıran her şey" de dahil.

Güney Afrika doğumlu girişimci, yapay zeka, azalan doğum oranları ya da "tek dünya hükümetinin" medeniyetin çöküşüne yol açabileceği teorisini uzun zamandır dile getirdiğini söyledi.

Bunun dijital zekanın biyolojik beyinlerin yerini almasıyla gerçekleşebileceğini söyleyen teknoloji devi, medeniyetin ayakta kalabilmesi için insanların önemsiz hale gelmemek adına makinelerle birleşmek zorunda kalacağını da sözlerine ekledi.

2017'de Dubai'de düzenlenen bir zirvede Musk, "Zaman içinde biyolojik zekayla dijital zekanın daha derinden birleştiğini göreceğimizi düşünüyorum" demişti.

Bu daha çok bant genişliğiyle, beyninizle dijital versiyonunuz arasındaki bağlantının hızıyla, özellikle de çıktılarla ilgili.

Bilgisayarların "saniyede 1 trilyon bit"le, insanlarınsa bir mobil cihazda yazarken saniyede sadece yaklaşık 10 bitle iletişim kurabildiğini sözlerine eklemişti.

Musk teorisini hayata geçirmeye başladı bile. Neuralink şirketinin ilk kez bir insan beynine implant yerleştirdiğini ocak ayında duyurmuştu.

Neuralink'e göre cihaz, "kişinin sinirsel aktivitesini yorumlamak için tasarlandı, böylece kablo veya fiziksel hareket gerekmezsizin sadece hareket etmeye niyetlenerek bilgisayar veya akıllı telefonu kullanmak mümkün".

Neuralink, "insan kapasitesinin sınırlarını yeniden tanımlamayı" hedeflediğini belirtiyor ve katılımcı adaylarına "sadece sizin için değil, sayısız başkaları için de etkileşim ve bağımsızlığın geleceğini önemli ölçüde şekillendirebileceklerini" söylüyor.

Ocak ayında Musk, beynimiz ve sinir sistemimiz arasındaki hücresel aktiviteye atıfta bulunarak "İlk sonuçlar nöronlarda umut verici ve hızlı bir artış tespit edildiğini gösteriyor" demişti.

Öte yandan Musk, "dünyadaki en zeki insandan daha zeki" olan "derin yapay zeka" korkusundan da bahsetmiş ve bunu "tehlikeli" bir durum diye nitelemişti.

2017'de "Beyne giden bazı yüksek bant genişlikli arayüzler, insan ve makine zekası arasında bir simbiyoz elde etmeyi sağlayacak ve belki de kontrol sorununu ve kullanışlılık sorununu çözecek bir şey olacak" demişti.

xAI girişiminin sahibi Musk, pazartesi günü 2017'deki yorumlarını yineleyerek, yapay zekayı "insanlığa fayda sağlayacak şekilde" geliştirmemizin "çok önemli" olduğunu savundu.

"Yapay zekaya yalan söylemek öğretilmemeli, doğru olmayan şeyler söylemesi öğretilmemeli. Bu şeyler siyaseten yanlış olsa bile, yine de doğru olduğuna inandığı şeyleri söylemeli" dedi.

Independent Türkçe



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news