Siber dolandırıcılığın Birleşik Krallığa maliyeti yıllık 200 milyar sterlinin üzerinde

İngiltere ve Galler'de işlenen suçların yüzde 40'ını siber dolandırıcılık suçları oluştururken faillerin çoğunluğu organize çetelerden

Uzmanlara göre Birleşik Krallık’taki siber dolandırıcılık suçlarının büyük çoğunluğu sosyal medya üzerinden işleniyor (Getty Images)
Uzmanlara göre Birleşik Krallık’taki siber dolandırıcılık suçlarının büyük çoğunluğu sosyal medya üzerinden işleniyor (Getty Images)
TT

Siber dolandırıcılığın Birleşik Krallığa maliyeti yıllık 200 milyar sterlinin üzerinde

Uzmanlara göre Birleşik Krallık’taki siber dolandırıcılık suçlarının büyük çoğunluğu sosyal medya üzerinden işleniyor (Getty Images)
Uzmanlara göre Birleşik Krallık’taki siber dolandırıcılık suçlarının büyük çoğunluğu sosyal medya üzerinden işleniyor (Getty Images)

Bahaa Alawam

Siber dolandırıcılık, İngiltere ve Galler'de kayıtlara geçen suçların yüzde 40'ını oluşturarak bugün Birleşik Krallık'taki en yaygın suç haline geldi. Uzmanlara göre siber dolandırıcılığın büyük çoğunluğu, önemli mali kazançlar elde etmek için bir şahıs yerine bir grubu hedef alan organize çeteler tarafından gerçekleştiriliyor.

Siber dolandırıcılık suçlarının Birleşik Krallık’a yıllık 200 milyar sterlinin üzerinde bir maliyeti olduğu tahmin ediliyor. Resmi makamlar siber dolandırıcılık suçlarının çoğunun denizaşırı ülkelerden işlendiğini düşünüyor. Yetkililer, suçlular listesinin başında Çin ve Rusya olmak üzere dış politikalarıyla çelişen yabancı hükümetlerin ya da devlet kurumlarının dahlini göz ardı etmiyorlar.

Birleşik Krallık'ta geçen yıl kabul edilen İnternet Güvenliği Yasası (Online Safety Bill), siber dolandırıcılık suçlarıyla mücadeleyi güçlendirmeye yardımcı olacak araçlar içeriyor. Ancak uzmanlara göre bundan daha fazlasının yapılması gerekiyor. Çünkü siber dolandırıcılık kurbanları şirketlerden ziyade bireyler olduğunda ve çalınan paranın değeri düşük olduğunda bu suçlarla mücadelede resmi ‘kayıtsızlık’ söz konusu.

Şahısları hedef alan siber dolandırıcılık

Şirketleri hedef alan siber dolandırıcılık faaliyetleri olsa da bunlara karşı kurulmuş koruma sistemleri sayesinde şirketlerin bu suçlarla mücadele etmeleri daha kolayken şahıslar bu suçlarla kendi yöntemleriyle mücadele ederler. Eğer dolandırıcıların niyetlerini anlamazlarsa, kısa yoldan para kazanma, sanal bir aşk yaşama, cüzi bir fiyata etkileyici bir seyahat turu kazanma ya da diğer cazip önerilerin kurbanı olurlar.

Bir dolandırıcı kurbanla iletişime geçip onu hayali bir çıkar için para ödemeye ikna ederse dolandırıcılık doğrudan ya da yetkilendirilmiş olarak adlandırılır. Ancak bir şahıs dolandırıcının finansal verilerini ve banka hesap bilgilerini çalmasını sağlayan tuzaklı bir bağlantıyı tıklamış ya da şifreli bir anonim mesajı açmışsa dolandırıcılık dolaylı ya da yetkilendirilmemiş olarak adlandırılır.

Birleşik Krallık hükümetinin ihracat kredisi kurumu UK Export Finance'a (UKEF) göre şahıslara yönelik dolandırıcılık suçlarının yüzde 90'ı dolaylı yani yetkisiz türden. Ancak miktar açısından şahıslara karşı işlenen siber dolandırıcılık suçlarının yüzde 58'i banka kartı ve banka hesabı verilerinin çalınması yoluyla, yüzde 42'si ise kurbanlarla doğrudan iletişim yoluyla gerçekleşiyor.

Dolandırıcılık ekosistemi

The Telegraph gazetesinin Lloyds Banking Group'un verilerine dayandırdığı haberine göre şahıslara karşı işlenen dolandırıcılık suçlarının yüzde 80'i internet üzerinden yapılırken İngiltere ve Galler'deki her 50 suçtan birinin sosyal medyada, özellikle de Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın çatı şirketi META’nın platformlarında işleniyor.

Birleşik Krallığın önde gelen finans hizmetleri zinciri olan Lloyds Banking Group, siber dolandırıcılık suçlarının yüzde 70'inden fazlasının sosyal medya üzerinden gerçekleştirildiğine işaret etti. Ancak Lloyds Banking Group Dolandırıcılığı Önleme Direktörü Liz Ziegler gazeteye yaptığı açıklamada, bu suçların büyük çoğunluğunun bir plan dahilinde çalışan organize çeteler tarafından işlendiğini söyledi.

Ziegler’e göre siber dolandırıcılık çeteleri sosyal, ekonomik, mesleki ya da diğer faktörler temelinde seçilen belirli bir grup içinde mümkün olduğunca çok sayıda kurbana ulaşmaya çalışıyorlar ve terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ya da kara para aklama gibi başka bir suç faaliyetini finanse edecek gelir elde etmeyi amaçlıyorlar.

Resmi koruma ve destek

Birleşik Krallık'ta milletvekili Simon Fell, organize suç çeteleri tarafından işlenen siber dolandırıcılık suçlarının izlenmesi çerçevesinde siber dolandırıcılık suçlarının yüzde 70'inin başka ülkelerden işlendiğini söyledi. Birleşik Krallık’taki devlet kurumlarının bu suçlarla mücadelede diğer ülkelerdeki muadilleriyle iş birliği yaptığını açıklayan Fell, bu çeteleri himaye eden ve destekleyen ülkelerin varlığının göz ardı edilemeyeceğini, Çin ve Rusya'nın bu ülkelerin başında geldiğini belirtti.

Siber dolandırıcılık çetelerinin Birleşik Krallık ile anlaşmazlık içinde olan ülkelerle bağlantılı olduğuna dair resmi bir doğrulama yapılmasa da geçtiğimiz yılın sonlarında parlamentonun Ulusal Güvenlik Komisyonu tarafından hazırlanan bir rapor yayınlandı. Bununla birlikte İngiltere İçişleri Bakanlığı, eski Bakan Suella Braverman döneminde siyaset ve göçmenlik konularıyla ilgilenmek için siber dayanıklılık konusunu gündemine almıştı.

ftrggtg
Birleşik Krallık’taki siber dolandırıcılık suçlarının yüzde 70'i denizaşırı ülkelerden işleniyor (Getty Images)

Ulusal Güvenlik Komisyonu, Başbakan Rishi Sunak hükümetine, ülkenin siber altyapısını geliştirmek ve sadece siber dolandırıcılık suçlarıyla ilgili olarak değil, aynı zamanda çeşitli alanlarda ve yetkili makamların bu tür dolandırıcılık mağdurlarına yardımcı olmaları konusunda da bilgisayar korsanlığı ile mücadele edebilecek şekilde donatmak üzere bağımsız bir kurum ya da bakanlık kurulması çağrısında bulundu.

Farkındalık ve kovuşturma

Doğu Londra Üniversitesi Siber Güvenlik ve Yapay Zekâ (AI) Merkezi Başkanı Dr. Amir Al-Nemrat, Birleşik Krallık’taki ilgili resmi makamların, kaybedilen miktarlar küçükse siber suçları takip ve tespit etme konusunda ciddiyet göstermediklerini, başka bir deyişle mağdurlar bazen onlarca hatta yüz binlerce kaybetmiş bireylerse bu suçları önemsemediklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere Dr. Nemrat, Birleşik Krallık yetkililerinin siber dolandırıcılık suçlarına, ulusal güvenliğe tehdit olarak gördükleri bilgisayar korsanlığı kadar önem vermediklerini söyledi. Hükümetin, özel şirketlerin sistemlerini bilgisayara korsanlığına karşı güçlendirme sorumluluğunu şirket yönetimlerine yüklediğini belirten Dr. Nemrat, hükümeti sivil toplum örgütleri ve alanında uzman dernekleri de şahıslara yönelik dolandırıcıların tuzaklarına düşmekten nasıl kaçınacakları konusunda eğitmeye çağırdı.

Birleşik Krallık parlamentosunun geçtiğimiz ekim ayında onayladığı İnternet Güvenliği Yasası’nın dolandırıcıların şahısları ve şirketleri hedef almasını zorlaştırması gerektiğini, ancak yasanın henüz yürürlüğe girmediğini söyleyen Dr. Nemrat, yapay zekanın da siber dolandırıcılıkla mücadelede yeni teknik zorluklar yarattığını vurguladı.



Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT