Atların sanılandan bin yıl sonra evcilleştirildiği ortaya çıktı

İlk deneme başarısız olmuş

Atlar ilk başta ulaşım için kullanılmıyormuş (Unsplash)
Atlar ilk başta ulaşım için kullanılmıyormuş (Unsplash)
TT

Atların sanılandan bin yıl sonra evcilleştirildiği ortaya çıktı

Atlar ilk başta ulaşım için kullanılmıyormuş (Unsplash)
Atlar ilk başta ulaşım için kullanılmıyormuş (Unsplash)

İnsanların atları iki kere evcilleştirmeye çalıştığı ve ilk denemede başarısız olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları bu sürecin sanılandan bin yıl sonra gerçekleştiğini söylüyor.

Atların uzun süre yolculuk yapma ve ağır yükleri taşıma gibi becerilerinden dolayı insanlık tarihinde yeni bir dönemin açılmasını sağladığı düşünülüyor. Bu hayvanların evcilleştirilmesi sadece insanların dünyanın farklı yerlerine hızla yayılmasına katkı sağlamamış, savaşları da değiştirmişti. 

Daha önce yapılan araştırmalarda bu evcilleştirmenin 5 bin ila 5 bin 500 yıl önce gerçekleştiği öne sürülüyordu. Önde gelen hakemli dergi Nature'da perşembe günü yayımlanan çalışmadaysa bu dönemde atların üzerilerine binecek kadar evcilleştirilmediği, sadece et ve sütlerinden yararlanıldığı bulundu. 

Eskiden yaşamış 475, yaşamını sürdüren 77 atın genetik verilerini analiz eden araştırmacılar insanların atlarla yolculuk yapmasının MÖ 2 bin 200 civarında başladığını saptadı. 

Bilim insanlarına göre bugünkü Kazakistan'ın kuzeyinde MÖ 3 bin civarında yapılan deneme başarısızlığa uğramıştı. 

İkinci denemeyse 4 bin 700 yıl kadar önce Rusya'nın batısındaki bozkırlarda başladı ve o tarihten 500 yıl kadar sonra Avrasya'da atlarla yolculuk yapılmaya geçildi. Bugünkü bütün evcil atların kökenin bu olaya dayandığı düşünülüyor. 

Çalışmanın ortak yazarı Ludovic Orlando, "Görünüşe göre ilk evcilleştirme, Orta Asya'da yaşayan avcı-toplayıcı bir grup tarafından, et ve süte erişme amacıyla yapılmış" diyor:

Bunun aksine 4 bin 200 yıl önce atı evcilleştiren diğer grupların motivasyonu ulaşımdı çünkü at soyları bundan önce ve o zamandan beri hiç olmadığı kadar genişledi.

Genetik analizler bu dönemde at üretiminde değişiklik yaşandığını ve at nesilleri arasındaki 8 yılın 4 yıla indirilerek üremenin iki kat hızlandırıldığını gösteriyor. Çalışmanın başyazarı Pablo Librado, atların normalde akrabalarıyla çiftleşmediğinin altını çizerek şöyle ekliyor:

Yakın akrabalar arasındaki çiftleşmenin sadece bu zamandan sonra yaşandığını tespit ettik; daha eski dönemlerde böyle bir şey yoktu.

Orlando bu evcilleştirme çabasının Asya'nın güneybatısı ve bozkırlardaki kuraklaşma gibi bir olaydan kaynaklanabileceğini düşünüyor. İnsanlar atlara binerek yeni otlak alanlara daha çabuk ulaşmış olabilir. 

Atların binek olarak kullanılmasının pek çok açıdan tarihi değiştirdiği düşünülürken süvari ve savaş arabalarının muharebelerdeki etkisine dikkat çeken Librado "Güçlü bir süvari birliği kaç imparatorluğun yükselmesini veya yıkılmasını sağladı?" diye soruyor. 

Orlando ise atlara binilmesinin "insanlık tarihinde yeni bir çağı başlattığını" söyleyerek ekliyor:

Dünya daha küçük, daha küresel bir hale geldi. Bu dönem 19. yüzyılın sonlarında yanmalı motorların icadına kadar sürdü.

Independent Türkçe, Reuters, Live Science, Nature



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.