Nadir görülen devasa balık kıyıya vurdu

Türünün en büyük örneği olabilir

Gearhart Sahili'ne vuran 2,2 metrelik balık, halkın ilgisini uyandırdı (Tiffany Boothe/Seaside Akvaryumu)
Gearhart Sahili'ne vuran 2,2 metrelik balık, halkın ilgisini uyandırdı (Tiffany Boothe/Seaside Akvaryumu)
TT

Nadir görülen devasa balık kıyıya vurdu

Gearhart Sahili'ne vuran 2,2 metrelik balık, halkın ilgisini uyandırdı (Tiffany Boothe/Seaside Akvaryumu)
Gearhart Sahili'ne vuran 2,2 metrelik balık, halkın ilgisini uyandırdı (Tiffany Boothe/Seaside Akvaryumu)

ABD'nin Oregon eyaletinin kıyılarına nadir rastlanan devasa bir güneş balığı vurdu. Uzmanlar hayvanın, türün kaydedilen en büyük örneği olabileceğini düşünüyor.

Sadece Güney Yarımküre'deki ılıman sularda yaşadığı sanılan Mola tecta adlı güneş balığı türünün son yıllarda ABD kıyılarına vurması, bu teoriyi sorgulatıyor. 

2019'da Kaliforniya kıyılarına vuran balık, yaklaşık 130 yıl aradan sonra ilk kez Kuzey Yarımküre'de görülmüştü. Daha sonra böyle birkaç olay daha yaşanırken uzmanlar hayvanın, daha sık görülen Mola mola adlı bir güneş balığı türüyle karıştırılmış ve aslında bu yarımkürede daha sık görülmüş olabileceğine söylüyor.

Seaside Akvaryumu, 3 Haziran'da 2,2 metre boyunda bir güneş balığının Oregon'un Gearhart Sahili'ne vurduğunu iki gün önce duyurdu. Halk bu devasa hayvanı görmek için sahile akın ederken Yeni Zelanda'dan deniz biyoloğu Mariann Nyegaard akvaryumla temasa geçti.

Mola tecta türünü ilk kez 2017'de tanımlayan Nyegaard, Oregon'daki balığın görüntü ve doku örneklerini istedi. İncelemeleri sonucunda hayvanın bu türe ait olduğunu doğruladı. 

Nyegaard balığın, bugüne kadar örneklenmiş en büyük Mola tecta olabileceğini düşünüyor. 

Seaside Akvaryumu, 7 Haziran'da Facebook'tan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Göz önünde saklanan bu balık, yüksek ihtimalle Pasifik Kuzeybatısı'nda daha önce de görüldü/kıyıya vurdu fakat daha sık rastlanan Mola mola'yla karıştırıldı.

Akvaryum leş yiyicilerin, balığın sert derisini delmesi zor olduğu için halen kıyıda olan hayvanın belki birkaç hafta daha orada kalacağını belirtti.

Independent Türkçe, CNN, Phys.org, Seaside Akvaryumu



Dişileri kontrol etmenin, alfa erkek babunlara maliyeti ortaya çıktı

Alfa erkek babunlar, doğurgan dişileri yakından takip ediyor (Susan Alberts / Duke Üniversitesi)
Alfa erkek babunlar, doğurgan dişileri yakından takip ediyor (Susan Alberts / Duke Üniversitesi)
TT

Dişileri kontrol etmenin, alfa erkek babunlara maliyeti ortaya çıktı

Alfa erkek babunlar, doğurgan dişileri yakından takip ediyor (Susan Alberts / Duke Üniversitesi)
Alfa erkek babunlar, doğurgan dişileri yakından takip ediyor (Susan Alberts / Duke Üniversitesi)

Alfa erkek babunların, dişileri korumak için harcadıkları çaba yüzünden strese girdiği tespit edildi. Bu stres yaşam sürelerini bile kısaltıyor olabilir.

Daha önce yapılan çalışmalarda, babun topluluklarına liderlik eden alfa erkeklerin diğer erkeklerden daha yüksek stres seviyelerine sahip olduğu bulunmuştu. Ancak bu stresin kaynağı tam olarak belirlenmemişti. 

Duke ve Stony Brook üniversitelerinden araştırmacıların yeni çalışmasında bu soru cevaplanmaya çalışıldı. 

Bilim insanları, Kenya'daki Amboseli Babun Araştırma Projesi kapsamında 204 erkek babundan toplanan 14 yıllık davranış kayıtlarını inceledi. Ekip ayrıca hayvanların hormon seviyesinin zaman içindeki değişimini daha iyi anlamak adına dışkılarını analiz etti.

Proceedings of the Royal Society B adlı hakemli dergide 22 Ocak'ta yayımlanan makaleye göre, alfa babunlar, glukokortikoid hormonunu diğer erkeklerden yüzde 6 daha fazla salgılıyor. 

Daha önceki çalışmalarda da yüksek çıkan bu ve benzeri hormonlar, zorlu durumlarda enerjiyi artırmak için salgılanıyor.

Çalışmaya liderlik eden Susan Alberts, insanlarda bu tepkinin toplantıya geç kalmaktan maraton koşmaya kadar her türlü zorlukta harekete geçtiğini söylüyor.

Alberts ve ekip arkadaşları daha önceki çalışmalarda saptanmayan bir şey de keşfetti: Alfa erkeklerde T3 adı verilen tiroid hormonu seviyeleri daha düşüktü. Bilim insanları bunun, alfa erkeklerin aldıklarından daha fazla kalori yaktığı anlamına geldiğini belirtiyor.

Uzun zamandır babunlar üzerine çalışan ve yeni araştırmada yer alan Laurence Gesquiere "Alfa olmanın enerji bakımından bazı önemli sonuçları var" diyor.

Ancak stres ve enerji kaybının kavgalardan kaynaklanmadığı ortaya çıktı. Stres ve tiroid hormonlarının, alfaların diğer erkeklerle ne sıklıkta kavga ettiğine göre değişmediği gözlemlendi.

Gesquiere, "Bu büyük bir sürpriz oldu" diyor.

Araştırmacılar bunun erkekler arasındaki kavgaların hormonal bir tepki tetikleyemeyecek kadar kısa ya da önemsiz olmasından kaynaklanabileceğini düşünüyor. 

Bunun yanı sıra alfa erkeklerin zirveye ulaşınca eskisi kadar saldırgan davranmasına gerek kalmaması da bu durumu açıklayabilir. Alfalar sadece kaşını kaldırarak ya da dişlerini göstererek diğer erkekleri korkutup kaçırabiliyor.

Ancak bilim insanlarına göre şaşırtıcı bulguların açıklaması, alfa erkeklerin eşlerini korumak ve izlemek için harcadıkları vakitte gizli. Ekip hem stres hem de tiroid hormonlarının, alfaların dişilere ayırdıkları zamanla doğrudan ilişkili olduğunu buldu. Alberts, şöyle açıklıyor:

Esasen bir hak iddia ediyorlar; diğer erkeklerin erişimini engelliyorlar.

Araştırmacı, alfa erkeklerin dişileri kontrol etmeye harcadığı zamanın, diğer ihtiyaçlarını sürekli kesintiye uğrattığını söylüyor.

Örneğin bir alfa babun yiyecek aramaya başladığında, eşi kalkıp uzaklaşınca erkek de işini bırakıp onu takip ediyor. Alberts, bu durumun epey sık gerçekleştiğini belirtiyor.

Araştırmacılar makalede şöyle yazıyor: 

Yüksek rütbeli olmanın erkeklere çiftleşme ve yavru sayısı açısından faydaları olsa da analizimiz, bu statünün aynı zamanda maliyetler de getirdiğini gösteriyor.

Daha önce yapılan çalışmalarda stresin, babunların yaşlanmasını hızlandırdığı, hatta genel yaşam sürelerini kısaltabildiği bulunmuştu.

Independent Türkçe, Popular Science, Phys.org, Proceedings of the Royal Society B