Şempanzelerin bitkisel tedavi yöntemleri keşfedildi

"İnsanların hayatını kurtarabilir"

Bilim insanları şempanzeler sayesinde şifalı bitkileri daha kolay saptadıklarını söylüyor (Elodie Freymann)
Bilim insanları şempanzeler sayesinde şifalı bitkileri daha kolay saptadıklarını söylüyor (Elodie Freymann)
TT

Şempanzelerin bitkisel tedavi yöntemleri keşfedildi

Bilim insanları şempanzeler sayesinde şifalı bitkileri daha kolay saptadıklarını söylüyor (Elodie Freymann)
Bilim insanları şempanzeler sayesinde şifalı bitkileri daha kolay saptadıklarını söylüyor (Elodie Freymann)

Şempanzelerin ormandaki bitkilerle kendilerini tedavi ettiği bulundu. Araştırmacılar bu primatların yeni ilaçlara giden yolları açabileceğini düşünüyor.

Bilim insanları şempanzelerin ağaç kabuğu ve reçine gibi besin değeri yüksek olmayan bitkileri zaman zaman tüketmesinden dolayı böyle bir özellikleri olabileceğini bir süredir düşünüyordu. Geçen ay bitki tedavisi uygulayan ilk yabani hayvan kayıtlara geçmişti: Endonezya'da yaşayan, yüzünden yaralı bir orangutan.

Şempanzelerin bu bitkileri neden yediğini anlamak isteyen araştırmacılar Uganda'daki Budongo Merkez Orman Rezervi'nde yaşayan iki popülasyonu 4'er ay boyunca izledi. 

Hayvanların sağlık sorunu yaşarken tükettiği 13 bitkiyi saptayıp analiz eden bilim insanları bunların yüzde 88'inin bakteri üremesini engellediğini buldu. Ayrıca bitkilerin üçte birinin antiinflamatuvar özelliklere sahip olduğu, yani ağrıyı azaltıp iyileşmeye katkı sağladığı ortaya kondu.

Örneğin, ishal ve bağırsak kurdundan muzdarip bir şempanze, Alstonia boonei adlı bir ağacın kurumuş dallarını çiğnerken görüldü. Afrika'da geleneksel tıpta kullanılan bu bitkinin, yüksek derecede antibakteriyel ve antiinflamatuvar özellikler taşıdığı tespit edildi. 

Bir diğer şempanzeyse eli yaralıyken başka hiçbir akrabasının tüketmediği Christella parasitica adlı bir eğrelti otunu yedi. Araştırmacılar bu bitkinin de güçlü bir antiinflamatuvar etkisi olduğunu saptadı. 

PLOS One adlı hakemli dergide perşembe günü yayımlanan makalede bilim insanları "Farmakolojik sonuçlar Budongo şempanzelerinin güçlü tıbbi özelliklere sahip çeşitli türleri tükettiğini gösteriyor" diye yazıyor. 

Araştırmacılar şempanzelerin bu bitkileri tesadüfen tüketme ihtimalinin çok düşük olduğunu çünkü neredeyse sadece yaralı veya hasta hayvanların bunları kullandığını ifade ediyor.

Oxford Üniversitesi'nden Dr. Elodie Freymann, yürütücülüğünü üstlendiği araştırmayı Washington Post'a değerlendirirken "Belki de bu kadar şaşırmamalıyız" ifadelerini kullanıyor:

Çünkü şempanzeler son derece akıllı ve hasta veya yaralı olduklarında hangi bitkilerin onlara yardım edeceğini şimdiye kadar bulmaları çok mantıklı geliyor.

Bilim insanları çalışmada incelenen bütün şempanzelerin iyileştiğini ve eğrelti otunu yiyen hayvanın birkaç gün içinde elini kullanmaya başladığını belirtiyor. 

Dr. Freymann, BBC'ye yaptığı açıklamada "Elbette bu vakalardan herhangi birinin bu kaynakları yemenin doğrudan bir sonucu olduğunu yüzde 100 kanıtlayamayız" diyor:

Fakat bu, vahşi doğadaki diğer türleri gözlemleyerek elde edilebilecek tıbbi bilginin ve bu 'orman eczanelerini' gelecek nesiller için korumaya duyulan acil ihtiyacın altını çiziyor.

Araştırmacılar şempanzeleri izleyerek tespit edilecek şifalı bitkiler sayesinde yeni ilaçlar üretilebileceğini fakat buna uzun bir zaman olduğunu düşünüyor. 

Washington Post'a konuşan, makalenin ortak yazarı Fabien Schultz, şempanzelerin tükettiği "en ilginç bitki özlerini" araştırmayı planladıklarını söyleyerek ekliyor:

Şempanzelerin bilgisi bir gün insanların hayatını kurtarabilir.

Independent Türkçe, BBC, Washington Post, IFL Science, Evrim Ağacı, PLOS One



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news