Araştırma: Multivitaminler ömrü uzatmıyor

Takviye kullananların ölüm riski daha yüksek çıktı

Pek çok uzman multivitaminlerin faydalarına çekimser yaklaşıyor (Pexels)
Pek çok uzman multivitaminlerin faydalarına çekimser yaklaşıyor (Pexels)
TT

Araştırma: Multivitaminler ömrü uzatmıyor

Pek çok uzman multivitaminlerin faydalarına çekimser yaklaşıyor (Pexels)
Pek çok uzman multivitaminlerin faydalarına çekimser yaklaşıyor (Pexels)

Multivitamin takviyelerinin ömrü uzatmadığı ortaya çıktı. 

Pek çok kişi daha sağlıklı bir yaşam sürmek için ayrı ayrı vitamin veya mineral takviyeleri ya da bunların bir arada bulunduğu multivitaminler kullanıyor. Bu takviyelerinin küresel pazarının on milyarlarca dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. 

Multivitaminler üzerine yapılan araştırmalarda bugüne kadar çeşitli sonuçlar elde edildi. Örneğin bazı çalışmalarda bu takviyelerin kanser, kalp hastalıkları ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini artırdığı öne sürülmüştü.

Öte yandan başka bir araştırmada multivitaminlerin yaşlılıkta bilişsel gerilemeyi yavaşlatabileceği iddia edilmişti. 

ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri araştırmacıları, JAMA Network Open adlı hakemli dergide çarşamba günü yayımladıkları çalışmada multivitaminlerin uzun yaşama etkisini değerlendirdi.  

Daha önce yapılan üç kapsamlı araştırmanın sonuçlarını analiz eden araştırmacılar toplamda 390 bin 124 yetişkinin verilerini inceledi. En az 20 yıl boyunca takip edilen bu kişiler genel olarak sağlıklıydı. 

Multivitaminin erken ölüm riskini azalttığına dair bir bulgu edinmeyen araştırmacılar, böyle takviyeler alan kişilerin takip döneminin ilk yıllarında ölüm riskinin yüzde 4 daha yüksek olduğunu kaydetti.

Bu durum multivitaminlerin zararlı olduğuna işaret edebileceği gibi yaşlanan veya sağlık sorunu yaşayan kişilerin takviye almaya başlamasıyla da açıklanabilir. 

Çalışmada yer almayan Dr. Jade A. Cobern şöyle diyor:

Bu çalışma, genel olarak multivitaminlerin daha uzun yaşamayı sağlamayacağını gösteriyor.

Uzmanlar ihtiyaç duyan kişilerin ayrı ayrı vitamin takviyeleri almasının zararlı olmadığını söylüyor. Örneğin demir veya B vitamini eksikliğinden muzdarip kişilerin bunları takviye olarak almasında sorun yok. Cobern, "Eğer doktor bir vitamin yazıyorsa, o ilacı almak önemli" ifadelerini kullanıyor. 

Bununla beraber uzmanlar, asıl önem arz eden şeyi sağlıklı bir beslenme biçimi olduğunu vurguluyor. Çalışmada yer almayan diyetisyen Duane Mellor şöyle diyor:

Vitamin ve mineral takviyesi sağlıksız beslenmeyi tek başına düzeltmez fakat bir kişi bunları gıdalardan almakta zorlanıyorsa temel besin maddelerinin karşılanmasını sağlayabilir. 

2023'te yapılan bir araştırmada sağlıklı beslenmenin kişinin ömrüne 10 yıl ekleyebileceği bulunmuştu. Cobern da benzer bir şekilde şöyle bir öneride bulunuyor:

Beslenmemize daha fazla sebze, tam tahıl veya baklagil ekleyerek, kırmızı et ve alkol tüketimini azaltarak ve hareketsiz geçen zamanı düşürerek muhtemelen hepimiz bir fayda kazanabiliriz.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, ABC News, JAMA Network Open



Karbonu betona hapsetmede çığır açacak yöntem

 Araştırmacılar karbon eklenmiş su çözeltisi kullanarak, karbondioksiti depolamanın yeni bir yolunu keşfetti (Alessandro Rotta Loria/Northwestern University)
Araştırmacılar karbon eklenmiş su çözeltisi kullanarak, karbondioksiti depolamanın yeni bir yolunu keşfetti (Alessandro Rotta Loria/Northwestern University)
TT

Karbonu betona hapsetmede çığır açacak yöntem

 Araştırmacılar karbon eklenmiş su çözeltisi kullanarak, karbondioksiti depolamanın yeni bir yolunu keşfetti (Alessandro Rotta Loria/Northwestern University)
Araştırmacılar karbon eklenmiş su çözeltisi kullanarak, karbondioksiti depolamanın yeni bir yolunu keşfetti (Alessandro Rotta Loria/Northwestern University)

Bilim insanları betonun üretim sırasında yüksek miktarda karbon depolamasını sağlayan bir yöntem geliştirdi. Yeni yaklaşım, betonun dayanıklılığından ödün vermemesiyle öne çıkıyor. 

Küresel çapta insan kaynaklı sera gazı salımlarının üçüncü en büyük sebebi olan betonun karbon depolamada kullanılması 1970'lerden beri öneriliyor. Fakat son yıllarda popülarite kazanan bu çevreci yaklaşımın bazı sınırlamaları var. 

Beton; su, çimento ve agrega denen kum ve çakılların birleştirilmesiyle üretiliyor. Bu süreçte beton, karbondioksitin bir kısmını emse de daha büyük bir bölümü salınıyor. 

Karbon depolamadaki mevcut yöntemlerin birinde katı haldeki betona karbondioksit enjekte ediliyor. Diğer teknikteyse su, çimento ve agrega karışımına karbondioksit gazı ekleniyor.

Fakat bu iki yaklaşımda hem düşük miktarlarda karbondioksit hapsediliyor hem de beton daha dayanıksız hale geliyor. 

ABD'deki Northwestern Üniversitesi'nden araştırmacılar, yeni bir yöntemle beton üretiminde enjekte edilen karbondioksitin neredeyse yarısının depolanmasını sağladı. 

Communications Materials adlı hakemli dergide çarşamba günü yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, karbondioksit gazını az miktarda çimentoyla karıştırılmış suya enjekte etti. Bu karışımın çimentonun geri kalanı ve agregayla birleşmesi sonucu beton, üretilirken karbonu emmeyi başardı. 

Yapılan testlerde beton, üretiminde kullanılan karbondioksitin yüzde 45'ini yakalayıp sakladı. Araştırmacılar ayrıca bu şekilde yapılan betonun gücünün, normal betonlara yakın olduğunu gözlemledi. 

Çalışmaya liderlik eden Alessandro Rotta Loria, "Deneylerimize bakarak dayanıklılığın aslında daha da yüksek olabileceğini gösteriyoruz" diyor:

Daha fazla test yapmamız gerekiyor fakat en azından dayanıklılıktan ödün vermediğini söyleyebiliriz.

Rotta Loria, bu şekilde üretilen inşaat malzemesinin kolonlardan döşemelere kadar betonun olduğu her yerde kullanılabileceğini söylüyor. 

"Artık elimizde, beton üretimi sonucunda ortaya çıkan karbondioksitin bir kısmını aynı malzemede yeniden kullanabilen yeni bir yöntemimiz var" diyen Rotta Loria şöyle ekliyor: 

Ve çözümümüz teknolojik açıdan o kadar basit ki, bunun sektörde uygulanması nispeten kolay olacaktır.

Independent Türkçe, IFL Science, Phys.org, Communications Materials