130 bin galaksiden elde edilen veriler, karanlık madde teorisini sarstı

"Bu keşif mevcut modellere meydan okuyor"

Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu varsayılan karanlık madde, yarattığı kütleçekim kuvvetiyle saptanmaya çalışılıyor (NASA)
Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu varsayılan karanlık madde, yarattığı kütleçekim kuvvetiyle saptanmaya çalışılıyor (NASA)
TT

130 bin galaksiden elde edilen veriler, karanlık madde teorisini sarstı

Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu varsayılan karanlık madde, yarattığı kütleçekim kuvvetiyle saptanmaya çalışılıyor (NASA)
Evrenin yüzde 27'sini oluşturduğu varsayılan karanlık madde, yarattığı kütleçekim kuvvetiyle saptanmaya çalışılıyor (NASA)

Binlerce galaksiyi gözlemleyen bilim insanları, karanlık madde teorisinin gerçek olmayabileceğini öne sürdü. Bulgular, standart evren teorisinin güncellenmeye ihtiyaç duyabileceğini gösteriyor. 

Bilim insanları galaksilerin merkezinden uzaktaki cisimlerin, daha düşük bir kütleçekim kuvvetine maruz kalmasından dolayı daha yavaş hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. 

Öte yandan bugüne kadar yapılan gözlemlerde, uç kısımlardaki yıldızların da merkezdekilere yakın hızlarda döndüğü görüldü. Bu durumu karanlık madde teorisiyle açıklayan gökbilimciler, bu görünmez maddenin yarattığı kütleçekim kuvvetinin yıldızları etkilediğini öne sürüyor. 

Bu teoriye göre galaksilerin merkezinden 300 bin ışık yılı mesafeye uzanan, hale şeklinde karanlık madde kümeleri var. Bundan daha uzağa gidildiğinde yıldızların daha yavaş hareket etmeye başlaması gerekiyor.

Fakat The Astrophysical Journal Letters adlı hakemli dergide yakın zamanda yayımlanan bir makalede merkezden 1 milyon ışık yılı uzaktaki yıldızların, mevcut karanlık ve görünür madde teorileriyle açıklanamayacak hızlarda dönmesi gerektiği öne sürüldü.

Avrupa Güney Rasathanesi'nin Şili'deki VLT Tarama Teleskobu tarafından çekilen yaklaşık 130 bin galaksiye ait görüntüleri inceleyen araştırmacılar, kütleçekimsel merceklenme denen bir olgudan yararlandı. 

Kütleçekimsel merceklenme, galaksiler gibi büyük kütleli cisimlerin, uzak bir kaynaktan gelen ışığı bükmesini ifade ediyor. 

Merceklenmeye dair incelemeler, galaksinin hem görünür madde hem de çok daha yüksek miktarda olduğu varsayılan karanlık madde miktarına dair fikir veriyor. 

Bilim insanları kütleçekimsel merceklenme verilerine dayanarak galaksilerin merkezinden 1 milyon, hatta belki 3 milyar ışık yılı ötedeki yıldızların, görünür ve karanlık madde miktarıyla açıklanamayacak hızda dönmesi gerektiğini öne sürdü.

Bulgular ya karanlık maddenin daha yüksek miktarda olması gerektiğine ya da bu teorinin temelden yanlış olduğuna ve galaksilerdeki hareketlerin farklı şekilde açıklanabileceğine işaret ediyor.

Çalışmanın yazarlarından Tobias Mistele, "Bu keşif mevcut modellere meydan okuyor" diyor.

Ya karanlık madde haleleri düşündüğümüzden çok daha büyük ya da kütleçekime dair anlayışımızı temelden gözden geçirmemiz gerekiyor.

Galaksilerin uç kısımlarındaki tuhaf hareketleri karanlık maddeye gerek kalmadan açıklayan seçenekler arasında Değiştirilmiş Newton Dinamiği (Modified Newtonian Dynamics / MOND) teorisi var. Bu teoriye göre Isaac Newton'ın kütleçekim yasası sadece bir noktaya kadar geçerli ve yüksek dönme hızlarında farklı türde bir davranış devreye giriyor. 

Makalenin ortak yazarı Stacy McGaugh, gözlemlerin bu teoriyle açıklanabileceğini düşünüyor. 

Bilim dünyası bir yandan karanlık madde teorisini destekleyecek daha güçlü kanıtlar ararken, bir yandan da farklı teorilerle evrendeki tuhaf durumlara açıklık getirmeye çalışıyor. 

Avrupa Uzay Ajansı'nın geçen yıl fırlatılan Euclid Uzay Teleskobu'nun daha iyi kütleçekimsel merceklenme verileri sağlaması bekleniyor. Teleskobun gözlemleri galaksilerin uç kısımlarındaki gizemin aydınlatılmasına katkı sunabilir.

Independent Türkçe, Science News, Knowridge Science Report, The Astrophysical Journal Letters



TikTok algoritmasına yeni ayar

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

TikTok algoritmasına yeni ayar

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

TikTok, kullanıcıların "Sizin İçin" sayfasında görünen konuları daha iyi kontrol etmelerine olanak tanıyacak ancak bu kontrol kısmi olacak.

Yeni güncellemeyle kullanıcılar, seyahatten spora ve mizaha kadar çeşitli konulardaki içerikleri daha fazla veya daha az görmeyi seçebilecek.

Özellik, kullanıcıların bu konulardaki içerikleri tamamen kapatmasına izin vermeyecek. Ancak TikTok, belirli içeriklerin görünme sıklığını azaltabileceklerini ifade ediyor.

TikTok artık kullanıcıların belirli türdeki içerikleri daha kolay filtreleyebilmesi için "akıllı anahtar kelime filtreleri"ni kullanmasına da izin verecek.

Uygulama, kullanıcıların algoritmasından kısıtlamak istedikleri belirli anahtar kelimeleri seçmesine uzun zamandır izin veriyordu. Ancak yeni özellik, yapay zeka kullanarak eşanlamlı kelimeleri ve benzer içerikleri de bularak bunları akıştan gizleyecek.

TikTok'un algoritması ve "Sizin İçin" sayfası, kullanıcılar için uygulamanın en çekici özellikleri. Ancak bu özellikler tartışmalara ve kullanıcıların aynı içeriği izleyerek sorunlu ve zararlı bir döngüye girmesine yol açabileceği iddiaları gibi eleştirilere de neden oluyor.

TikTok bunun sonucunda algoritmaya kontroller getiriyor. Ayrıca kullanıcıların beğeniler ve favoriler aracılığıyla gördükleri içeriklere tepki vererek uygulamayla daha fazla etkileşime girmesini teşvik ediyor.

Bu duyuru, TikTok'un #skinnytok ("sıska tiktok kullanıcısı" anlamına gelen bu etiket altında kullanıcılar zayıflamaya dair içerikler paylaşıyordu -ed.n.) anahtar kelimesini arama sonuçlarından yasaklamasından kısa süre sonra geldi. Bu karar uygulamanın, genç kullanıcıların vücut algısıyla ilgili sorunları körüklediğini söyleyen Avrupalı düzenleyicilerin baskısı üzerine alınmıştı.

TikTok yeni özellikleri açıklarken, 2025 yaz trendi raporunu da yayımladı. Raporda BritTok, bahçecilik ve retro TV'nin yükselişine dikkat çekildi.

Independent Türkçe