Kanalizasyondan Yunan tanrısı heykeli çıktı

Mermer heykel, Türkiye'nin komşusunda bulundu

Tanrıların habercisi Hermes'in Antik Roma inanışındaki karşılığı Merkür'dü (Archaeologia Bulgarica/Facebook)
Tanrıların habercisi Hermes'in Antik Roma inanışındaki karşılığı Merkür'dü (Archaeologia Bulgarica/Facebook)
TT

Kanalizasyondan Yunan tanrısı heykeli çıktı

Tanrıların habercisi Hermes'in Antik Roma inanışındaki karşılığı Merkür'dü (Archaeologia Bulgarica/Facebook)
Tanrıların habercisi Hermes'in Antik Roma inanışındaki karşılığı Merkür'dü (Archaeologia Bulgarica/Facebook)

Antik Roma döneminden kalma bir kanalizasyonda Yunan tanrılarından birini tasvir ettiği düşünülen bir heykel çıkarıldı. 

Bulgaristan'ın güneybatısında yer alan antik şehir Heraclea Sintica'da kazı yapan arkeologlar bu hafta mermer bir heykel buldu. Çok iyi korunmuş heykelin Antik Yunan tanrılarından Hermes'i tasvir ettiği düşünülüyor. 

Bugünkü Bulgaristan'ın, Yunanistan sınırına yakın bir yerindeki Heraclea Sintica, Makedonya Kralı II. Filip tarafından MÖ 356 ila MÖ 339'da kurulmuştu. 

Bilim insanları MS 4. yüzyıl sonlarındaki bir deprem yüzünden şehrin büyük ölçüde yıkıldığını söylüyor. Doğal afetin ardından hızla çöküşe geçen Heraclea Sintica, MS 500 civarinda tamamen terk edilmişti.

Yeni kazıları yürüten ekip yaklaşık 2 metre boyundaki heykelin, depremin ardından kanalizasyona yerleştirilerek toprakla kaplanması sayesinde çok iyi korunduğunu düşünüyor.
Heykelin bulunduğu Heraclea Sintica, 2002'de keşfedilmişti (Reuters)Heykelin bulunduğu Heraclea Sintica, 2002'de keşfedilmişti (Reuters)

Çalışmaya liderlik eden Lyudmil Vagalinski, "Başı korunmuş, çok iyi durumda. Ellerinde birkaç kırık var" diyor. Arkeolog heykelin, Antik Yunanlılara ait bir eserin Romalılar tarafından yapılan bir kopyası olduğunu ekliyor.

Arkeologlar, Roma İmparatorluğu'nda Hıristiyanlığın resmi din olmasından sonra bile Heraclea Sintica halkının heykeli korumaya çalışmış olabileceği görüşünde. Vagalinski şu ifadeleri kullanıyor:

Pagan olan her şey yasaktı ve yeni ideolojiye katıldılar ancak görünüşe göre eski tanrılarına sahip çıkmışlar.

Öte yandan heykelin kanalizasyona konması, eski inanışların sembolik bir reddi olarak da yorumlanabilir.

Arkeologlar, mermer heykelin hem Heraclea Sintica'da hem de Bulgaristan'da bulunan en iyi durumdaki antik dönem heykellerinden biri olduğunu tahmin ediyor.

Independent Türkçe, Reuters, Heritage Daily



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets